“CHP’nin bütün siyasi organizasyonları hedefte”

CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan kurultayının iptali için açılan dava tam anlamıyla CHP’yi bölmüş durumda. Her gün yeni bir iddia gündeme getiriliyor. CHP yönetiminin aldığı bütün kararların da “yok hükmünde” olacağını değerlendiren hukukçular da var. Bu da beraberinde daha büyük büyük bir tartışmayı getirebilir. Örneğin seçilmiş belediye başkanlarının belirlenmesi yetkisiz olduğu öne sürülen Parti Meclisi tarafından yapıldığına göre, belediye başkanlarının da bu yüzden başkanlıkları tartışma konusu olabilecek. 

CHP’nin Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 30 Haziran’da görülecek davanın, açıkça görevsiz bir mahkeme tarafından yürütülmüş olacağını öne sürdü. Çiftçi, “Anayasa’nın 79. maddesi, Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. ve 29. maddeleri, Yüksek Seçim Kurulu Kanunu’nun 6. maddesi açıktır: Siyasi partilerin kongrelerinde yapılan seçimler yalnızca seçim kurullarının gözetim ve denetimine tabidir. Bu seçimlere ilişkin şikayetleri inceleme ve kesin karara bağlama yetkisi yalnızca Yüksek Seçim Kurulu’ndadır” diyor.

SİYASİ OPERASYON PLANI

Gül Çiftçi, SÖZCÜ’ye ortada “mutlak butlanla” açıklanabilecek bir hukuki eksikliğin bulunmadığını öne sürüyor ve şunları söylüyor:

“Delegeler usulüne uygun çağrılmış, kongre yasal sınırlar içinde toplanmış, tüm süreç Parti Tüzüğümüze ve mevzuata uygun yürütülmüş. Ortaya atılan iddialarla, ‘mutlak butlan’ın oluşması için yapılmış olması gereken aykırılıkların birbiriyle ilgisi yok. Halihazırda delille, kanıtla ortaya konmuş bir iddia da yok. ‘Duydum, öyleymiş, böyle konuşuluyor’ gibi soyut ve dayanaksız ifadelere iddia demek de doğru değil, yalan üretiliyor.

 Burada şunu görmemiz gerekiyor: Sadece kurultay değil, bütün bir siyasi organizasyon hedefte. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyon, Ekrem İmamoğlu’nun ve diğer belediye başkanlarımızın tutuklanması, müvekkilini savunan avukatın mesleki faaliyetten tutuklanması, adliyelerde avukatlara kapatılan katlar, Ankara ve İstanbul’da aynı tanıkların her dosyada karşımıza çıkması... Bu bir hukuk pratiği değil, siyasi bir operasyon planıdır.”

YARGI MÜDAHALESİNE KARŞI

 CHP’nin bugün, Türkiye siyasi tarihinde çok önemli bir eşiği aştığını, yapılan son kamuoyu araştırmalarına göre kararsızlar dağıtıldıktan sonra CHP’nin oy oranının yüzde 40’ın üzerine ulaştığını anlatan Çiftçi, “İşte, esas rahatsızlığın buradan kaynaklandığı” görüşünde. Çiftçi sohbetimizde şunları söyledi:

“Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel çok net bir duruş sergiledi. ‘Önemli olan milletin gönlünde butlan olmamaktır’ diyerek aslında bu süreçte herkesin nasıl bir sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini de ifade etti. Önümüzde tek bir görev var o da bu yargı müdahalesine karşı kol kola durmak, partinin iç tartışmalarla zayıflatılmasına izin vermemek. Hiç kimsenin, kişisel hesaplar uğruna partiyi tartışılır hale getirmeye, partiye zarar verecek polemikler yaratmaya hakkı yoktur. Bu süreçte dayanışma, ortak akıl ve mücadele ruhu her zamankinden daha değerlidir. Hiç kimse, siyasallaşmış yargıya güvenerek, partiyi yöneteceğini sanmasın.”

 

PARTİ ÖRGÜTÜMÜZÜN İRADESİ

 CHP’yi içeriden zayıflatmak, dışarıdan kuşatmak istendiğini öne süren Çiftçi, dava sürecinde yapılmak istenenleri de şöyle anlattı:

“Bugün yürütülen dava süreçleri, ortaya atılan dedikodular, sistematik itibarsızlaştırma kampanyaları ve yargı yoluyla yaratılmak istenen vesayet ortamı; hepsi bu kuşatmanın parçalarıdır. Ama unuttukları çok önemli bir şey var: CHP sadece bir siyasi parti değil, bir asırdır bu topraklarda halkın eşitlik, özgürlük ve adalet arayışının taşıyıcısıdır. Bu memleketin emeğini, alın terini, vicdanını ve irfanını temsil eden bir geleneğin temsilcileriyiz.

 Kimin genel başkan olduğu değil, o genel başkanın kimlerin iradesiyle göreve geldiği önemlidir. Bugün koltukta kim oturursa otursun, temsil ettiği irade; parti örgütümüzün iradesidir. Biz, sandıkta tecelli eden bu iradeyi tartıştırmayız. Kimse CHP’ye masa başı operasyonlarıyla yön veremez. Bizim çizgimizi belirleyen, saray değil sokak; talimat değil tabandır.”

Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi’ye, dava nedeniyle şu günlerde daha büyük görev düşüyor. Onun son sözü ise “Ne kurultayımıza ne de yol arkadaşlarımıza dönük kumpaslara boyun eğeriz” oldu.

YSK Temsilcisi: Belediye başkanlarımızın adaylıkları da yok sayılır

Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) yaklaşık 10 yıldır CHP Temsilcisi olarak görev yapan Avukat Mehmet Hadimi Yakupoğlu, CHP Olağan Kurultayının tüm sonuçlarıyla iptal edilmesinin Anayasamızın 79 maddesinin, Siyasi Partiler Kanunu’nun 21, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunun 112. maddelerinin, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının ortadan kaldırılmaları sonucunu doğuracağını öne sürdü. Yakupoğlu şu uyarıda bulundu:

 “Geçmişe dönük yapılmış tüm seçimler ile yapılacak tüm seçimlerin sonuçlarının adli yargıda dava yoluyla iptalinin talep edilmesi yeni domino etkisi doğurur. 6 Kasım 2023 tarihinden itibaren CHP Genel Başkanımız, Parti Meclisimiz ve Merkez Yönetim Kurulumuz tarafından bugüne kadar alınmış tüm kararların yok sayılmasını ve aday gösterilerek seçilmiş olan belediye başkanlarımız ve belediye meclis üyelerimiz ile il genel meclisi üyelerimizin adaylıkları yok sayılacağından seçilmişliklerinin iptali sonucunu doğurur.”

“Seçim hukukunda geri vites yoktur” denilir. Ama bu işler belli olmaz. Büyük olasılıkla 30 Haziran’da yapılacak duruşma da ileri bir tarihe ertelenecek.