Yolculuğa çıkılmaz.

* Borç alınıp verilmez.

* Sırt dönülmez.

* En masum sır bile verilmez.

* Tatile çıkılmaz.

* Teknesinin iki metre yanından bile geçilmez.

* Ortak köfte işine bile girilmez.

* Okeyde ortak olunmaz.

* WhatsApp’ta gruba eklenmez.

* Bahse girilmez.

* Komşu olunmaz.

SEVGİLİ İRAN SENİNKİ DE İŞ DEĞİL HANİ

* İstihbaratın delik deşik.

* MOSSAD içine sızmış.

* Genelkurmay başkanlarını bile kuş gibi avlıyorlar.

* Bir tane savaş uçağı uçuramıyorsun.

* Füzen var ama o da sınırlı sayıda, idareli kullanmak zorundasın.

* Rusya ve Çin’den yardım gelmiyor.

* Doğru dürüst müttefikin yok.

* Vekil güçlerinin kolu kanadı kırılmış.

* Diplomaside bir maharet sergilemiyorsun.

* Tehditlerini kimse ciddiye almıyor.

*

Yani çok sevgili İran...

“Nükleer silah” diye tutturmanın gerektirdiği hiçbir donanıma sahip olmadığın halde...

Gerekçesiz bir özgüvenle yıllardır “nükleer silah” diye tutturdun gittin.

*

Tamam, senden yanayız. Tamam, kalbimiz seninle çarpıyor. Tamam, attığın her füzeyle heyecanlanıyoruz.

Ama hiç kusura kalma da...

Seninki de iş değil be birader.

İSRAİLLİ BEBEĞİN ANNESİ ENDİŞELENMİŞ

İRAN, İsrail’de bir hastaneyi bombalamış.

En son 71 kişinin yaralandığı açıklanmıştı.

*

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, bunun üzerine şu demeci vermiş:

“Yoğun bakımda yatan bir bebeğin annesi, bu saldırı nedeniyle çok endişelendi.”

*

Ardından da eklemiş:

“Bizi yok etmeye çalışan bir cihatçı rejimin saldırısına karşı uygarlık değerlerini savunuyoruz.”

*

Bunların uygarlıktan anladığı şu:

*

Gazze’de bombalamadık hastane bırakmayacaksın. Öldürmedik Gazzeli bebek bırakmayacaksın. Ama İsrailli bir bebeğin annesi, azıcık endişelenince hiç utanmadan ortalığı velveleye vereceksin.

*

Uygarlık buysa...

Yaşasın vahşilik!

İSRAİL’İN FİNOSU

DEVRİK Şah’ın oğlu Rıza Pehlevi, kendisini İsrail’in oyuncağı yapmış durumda.

*

İsrail’i övüyor. Ağlama Duvarı’nda ağlıyor. Başına kipa takıyor. Kızını İsrail’den biriyle evlendiriyor. İsrailli yetkililerle aynı şeyleri söylüyor.

Kısacası İsrail’in finosu olmuş.

*

İran’da rejim devrilse bile... Bu fino oradan zırnık koklayamaz.

MİLLETİMİZ MÜSTERİH OLSUN

“SAVAŞ Türkiye’ye sıçrar mı” sorusu soruluyor her tarafta.

Bu soruyu soranlara tek tavsiyem şudur:

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Milletimiz müsterih olsun” diye başlayan açıklamalarını tekrar tekrar okusunlar.

Ve gönül huzuruyla yaşamaya devam etsinler.

İRAN / İSRAİL SAVAŞI CNN TÜRK’TEN İZLENİYOR

CNN Türk, İran / İsrail savaşıyla ilgili gelişmeleri hem İsrail’den hem İran’dan canlı bağlantılarla ekrana getiriyor.

Sonuçta reytinglerde olağanüstü bir başarısı var CNN Türk’ün.

Haber kanallarına açık ara fark atıyor.

*

Keşke savaş olmasa da hiç izlenmesek. Ama realite de bu.

MARMARİS’TEKİ PESPAYELİKLER

TÜRK turizmi çeşitliliğiyle, hacmiyle devasalaştı.

Deniz, kum, güneşten ibaret değil turizmimiz. Bodrum, Alaçatı, Marmaris’ten de ibaret değil.

Ayrıca Bodrum deyip de geçmeyin... Bin türlü tatil biçimine açık bir yerdir Bodrum. Marmaris de öyle. Çeşme de öyle.

*

Marmaris’te birkaç mekânda turistlere yönelik erkek dansı diye bir pespayeliğin görüntüleri dolaşıyor birkaç gündür sosyal medyada.

Turizmimizin imajı mahvı perişan oldu diye dövünenler var.

1980’lerde değiliz. Üç beş görüntüyle mahvı perişan olacak bir turizmimiz yok.

LÜKS YATA ALICI GÖZÜYLE BAKMA SUÇU

İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında şöyle bir iddia ortaya atıldı:

*

“Lüks bir yata alıcı gözüyle baktı.”

*

Kim bu iddiayı dile getiren? CHP’nin en tepesi.

*

Bunca zamandır arayıp tarayıp bulabildikleri tek suçlama, “Lüks bir yata alıcı gözüyle baktı” ise...

Buradan Akın Gürlek’in tertemiz bir adam olduğu sonucu çıkar.