ARTIK ABD savaşa girecek mi, girmeyecek mi diye tartışılmıyor.
Trump, İran’ı vuracak mı, vurmayacak mı diye konuşulmuyor.
Trump, İran’ı hangi gün vuracak diye tartışılıyor.
ABD basınına göre Trump, İran’ı pazar günü vuracak.
Bazı analistlere göre ise İran’ı cuma günü piyasalar kapandıktan sonra vuracak. Trump’ın İran’ı vurma ihtimali her geçen gün güçleniyor.
Beyaz Saray sözcüsü ise Trump’ın iki hafta içinde kararını vereceğini söyledi.
İRAN’A SALDIRI EMRİNİ ONAYLADI
Bazı belirtileri aktarmak istiyorum.
1- The Wall Street Journal gazetesi Trump’ın İran’a saldırı emrini onayladığını yazdı. İsrail’in katil başbakanı Netanyahu, Trump’a teşekkür etti. Amerikan ordusu, İran’ı vurmak için hazırlıklara başladı. Ama Trump henüz “İran’ı vurun” talimatını vermedi. Trump, “Vur” emrini verdiğinde ABD, İran’ı vuracak.
ZAFER KAZANMAK İSTİYOR
2- Trump, “Nihai kararımı son saniyeden önce vermek istiyorum, çünkü savaşta işler değişir” dedi. Trump son saniyede İran’ı vurup bir zafer elde etmenin peşinde. Çünkü Trump’ın zafere ihtiyacı var.
TRUMAN OLMAK İSTİYOR
3- Trump, Hiroşima’ya atom bombası atarak Japonya’nın teslim olmasını sağlayan Truman’dan sonra İran’ı teslim olmak zorunda bırakan başkan olmak istiyor.
4- Trump, “İran’ı vurup vurmayacağımı söyleyemem. Vurabilirim de vurmayabilirim de. Kimse benim ne yapacağımı bilmiyor” diyerek kapıyı açık tuttu. İran eğer şartsız teslim olmayı kabul ederse Trump, İran’ı vurmaz. İran’ın şartsız teslim olma ihtimali gözükmüyor.
DİPLOMATİK TEMSİLCİLİKLERİNİ BOŞALTTI
5- ABD’nin savaşa gireceğini gösteren belirtilerden biri de Tel Aviv ve Kudüs’teki diplomatik temsilciliklerini boşatlması, başta Bağdat olmak üzere bölgedeki diplomatik temsilciliklerinden aileleri tahliye etmesi ve üçüncü uçak gemisinin Akdeniz’e gönderilmesi olarak gösteriliyor.
KIYAMET UÇAĞI HAVALANDI
6- ABD’nin İran’ı “kıyamet uçağı” olarak nitelendirilen E-4B Nightwatch uçağı ve B-52 ağır bombardıman uçakları ile vuracağı söyleniyor. Kıyamet uçağı dün Washington’da beklenmedik bir uçuş gerçekleştirdi. Bu, İran’a son uyarı olarak yorumlandı.
FORDO’YU VURACAK
7- ABD’nin, İran’ın dağın altında faaliyet gösteren FORDO Nükleer Tesisleri’ni dünyanın nükleer olmayan en büyük sığınak delici bombası olarak gösterilen “MOP”la vuracağı söyleniyor. MOP’lar ancak B-52 ağır bombardıman uçakları ile atılabiliyor.
8- B-52 ağır bombardıman uçakları ise Hint Okyanusu’nda bulunan ve İngilizlerin ABD’ye kiraladığı Diego Garcia Üssü’nde bulunuyor. İngiltere bu üssü kullandırdığı için İran tarafından hedef alınma ihtimaline karşılık savaş alarmı verdi.
CUMA VE PAZARA DİKKAT
Peki Trump’ın İran’ı vurmama ihtimali hiç yok mu? Var.
Trump, İran’ın şartsız olarak teslim olması durumunda vurmayacağını söylüyor.
Bir de Putin’in sunduğu bir teklif var. Eğer kabul edilirse...
Ama Trump’ın İran’ı vurma ihtimali her geçen gün daha da artıyor.
Özellikle de cuma ve pazar günlerine dikkat.
İSRAİL KARŞISINDA İRAN’IN YANINDA
İran’ın çok eleştirilecek yanları var. Birçok şey söylenebilir. Ama şimdi İran’ı eleştirme zamanı değil. İran hem İsrail hem ABD tarafından ağır bir saldırı altında. İsrail ve ABD’ye karşı vatanını savunuyor. Onurlu bir mücadele veriyor. Şimdi eleştirileri kesip İran’ın yanında yer alma zamanı.
ŞU SÖYLEYENE BAK
İsrail Sağlık Bakanı, “İran’ın Soroka Tıp Merkezi’ni vurması bir savaş suçudur” demiş.
Söyleyene bak.
Gazze’de vurmadıkları hastane, yerle bir etmedikleri sağlık merkezi kalmadı. Küvözdeki bebekleri katlettiler. Savaşlarda vurulmaması gereken hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri vurdular. Şimdi kalkmış, İran’ın hastaneyi vurmasını savaş suçu ilan ediyor.
Siz o savaş suçunu bin defa işlediniz.
Sıra size gelince mi savaş suçu olduğunu hatırladınız...
İsrail’in hastaneleri vurmasına karşı çıktığım gibi İran’ın da hastaneyi vurmasını doğru bulmam. Ama şu söyleyene bak.
PKK’DA DİL DEĞİŞTİ
Araya İsrail-İran savaşı girince PKK’nın silah bırakma kararından sonraki gelişmeleri paylaşamıyorum. Ama düzenli olarak takip etmeye çalışıyorum.
PKK yöneticileri aldıkları silah bırakma kararını tabanlarına anlatma çabası içine girdiler. Büyük ölçüde de ikna ediyor.
PKK’nın önde gelen isimlerinden Duran Kalkan terör örgütünün televizyonuna çıktı. Daha önce “PKK Yürütme Komitesi Üyesi” deniliyordu. Bu kez “Abdullah Öcalan Sosyal Bilimler Akademisi Üyesi” olarak anons edildi.
Duran Kalkan, “PKK’nın feshinden geriye dönüş olmaz. Silahlı mücadele stratejisini sonra erdirmede kararlıyız. Karar verdik. Kesinlikle eskisi gibi bir silahlı mücadele çizgisi izlemeyeceğiz” diye konuştu. Olumlu bir gelişme.
Silah bırakma kararının alındığı kongreye Kandil’in sunduğu rapor da ortaya çıktı. “Bundan sonra PKK adıyla faaliyetler sona erdirilecektir” deniliyor.
Zaten kongreden de Kandil’in istediği doğrultuda karar çıktı.
İRAN-İSRAİL SAVAŞI
İsrail- İran savaşı bize iç cephenin güçlendirilmesinin ne denli önemli olduğunu gösterdi.
İran’ın içine sızan İsrail, en büyük zararı savaş uçakları ile değil içerideki adamları aracılığıyla veriyor.
İsrail-İran savaşı yine bize İsrail’in elindeki PKK kartını almanın ne denli hayati bir hamle olduğunu gösterdi.
Bunu göremeyen ve stratejik bir körlük içinde olanlar bunu anlamadı ama Türkiye, PKK’nın silah bırakma kararıyla tam zamanlı olarak tarihi bir hamle yaptı.