AK Parti artık yoksullardan oy alan bir zenginler kulübüdür.
Önce AK Parti iktidarının son 20 yılda yarattığı yoksulluğa bakalım:
- 4 milyona yakın insan, sadece devletin yardımlarıyla karınlarını doyurabiliyor.
- 5 milyon hane (yaklaşık 20 milyon kişi) sosyal yardımla geçiniyor.
- 4 milyondan fazla hane (yaklaşık 16 milyon kişi) elektrik faturası desteği alıyor.
- 8,5 milyon kişi yakacak (kömür ve doğalgaz) desteği alıyor.
- 10 milyona yakın insan (hiçbir sağlık güvencesi olmadığından sağlık hizmetlerinden faydalanmak için gerekli olan) genel sağlık sigortası primlerini ödeyemiyor.
- Ülke nüfusunun dörtte biri devletten bir şekilde ayni ya da maddi yardım alıyor.
- Ülkede en düşük emekli maaşı 10 bin lira, asgari ücret 17 bin lira ama asgari geçim ücreti 28 bin lira.
- 200 bine yakın insan kredilerini ya da kredi kartlarını ödeyemediği için yasal takibe düştü.
Yapılan kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki devletle bir çeşit bağımlılık ilişkisi kurmuş yoksul nüfusun çok büyük bir bölümü de AK Parti'ye oy veriyor.
AK Parti sadece yoksul kesimi büyütmedi, aynı zamanda kendi sermayesini de yarattı.
Gelir dağılımı eşitsizliği büyürken, yoksullar yüzde 85'i oluşturdu. Zirvedeki en zengin yüzde 5'e de hep yandaşlar doluştu.
Bir örnek: Vergi rekortmenleri listesinde üst sıralara artık yandaş şirketler yer alıyor.
- Yıllardır listenin zirvesinde hep Koç ve Sabancı aileleriyle Aydın Doğan'ı görürdük.
2022 listesinin zirvesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktarvar.
2, 4, 5, 6 ve 11. sıralar da dahil, listenin önemli sıralarında kimin olduğu gizli tutuldu. O zenginler kim olduklarını saklamayı seçti. Kim bilir hangi yandaş zenginler vardır
12. sırada Cumhurbaşkanı'nın saraylarını, Savunma Bakanlığı yerleşkesini (Türkiye'nin Pentagon'u Ay yıldız), MİT yerleşkesini, İçişleri Bakanlığı binasını, Yargıtay yerleşkesini, Ankara Adliyesi yerleşkesini ve bilumum büyük kamu ihalelerini alan Rönesans şirketinin sahibi Erman Ilıcak'ı gördük.
Ayrıca 100 kişilik listenin önemli bölümü sanayiciler değil, paradan para kazanan, fon yöneten, borsa yatırımı yapan iş insanlardan oluşuyor.
AK Parti ayrıca (Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Turgut Altınok'un tarifiyle) "emanetçiler" yarattı.
n Mal varlığı sorulunca "Mülk Allah'ındır" sözüne sığınan Altınok, sahip olduğu mallar için "Biz emanetçiyiz" demişti. Kamuoyu baskı yapınca üzerindeki "emanetleri" açıklamak zorunda kaldı ve biz de gördük ki Altınok en az Monaco Prensi kadar zenginmiş. Sahip olduğu araziler Monaco'dan büyükmüş.
n Sizce, kendi servetini değil ama belediyenin kaynaklarını TÜRGEV'e ENSAR'a dağıtmayı vadeden Eskişehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu mal varlığını açıklasa Turgut Altınok'tan eksik kalır mı