AKP’li olsun, CHP’li olsun, hangi partiden olursa olsun. Türk olsun, Kürt olsun, Çerkez olsun nereli olunsa olsun. Alevi olsun, Sünni olsun, hangi mezhepten olursa olsun. Hıristiyan olsun, Yahudi olsun hangi dinden olursa olsun. Kahir ekseriyet Erdoğan bu şartlarda seçimi kazanamaz diyor…
Anketler de onaylıyor.
Erdoğan da seçimi kazanma ihtimalinin olmadığını görüyor ki; şartları değiştirmek için hamle üzerine hamle yapıyor…
İmamoğlu’nun 35 yıl önce aldığı diplomanın ‘yetkisiz kurul’ kararıyla iptal edilmesi, ‘şartları değiştirme’ hamlesinin ilkiydi. Aptal davasıyla yerel mahkeme tarafından üç yıl önce siyaset yasağı verilmesini (dosya hala istinafta sıra bekliyor!) sayarsak ikinci hamle diyebiliriz.
Peşinden tutuklama geldi…
Ardından daha iddianamesi yazılmadan Cumhuriyet tarihinin en büyük suç şebekesinin lideri olduğu bizzat Erdoğan tarafından ilan edildi…
İktidar bunları yeterli görmemiş olacak ki; CHP’li belediyelerin budanması gündeme geldi. Erdoğan partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada yani AKP şapkasını takarak belediyelerin gelir ve harcamalarına sınır getireceklerini vali denetimine tabi olacaklarını söyledi…
İki AKP’li vekil tarafından anında torba yasaya bir madde eklendi…
AKP’li Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz, Kahramanmaraş Milletvekili Mevlut Kurt belediyelerin öğrenci yurdu açmasının ve çalıştırmasının yasaklanmasını istedi…
Belediyelerin üniversite öğrencilerine yurt açmasında ne tür zarar gördüler ki acilen yasaklanmasını istiyorlar?
Talebin Saray’dan geldiği iki vekilin aracılık yaptığı gün gibi açık…
Hedefin İstanbul Büyükşehir belediyesini tırpanlamak olduğu kabak gibi ortada…
O iki vekil özellikle İstanbul’daki yurtları gezip bu teklifi vermediler kuşkusuz!.. Allah bilir CHP’li belediyenin işlettiği öğrenci yurdunun kapısından girmişlikleri de yoktur!...
Yasa teklifi siyasal…
İktidar CHP’li belediyelerin gençlerle temasını kesmek istiyor. İstanbul’da 8 kız 6 erkek 14 öğrenci yurdu var. 5 bin 819 genç yararlanıyor. Şişli ve Kadıköy’de iki yurt daha yapılıyor. Sayı 6 bin 500’e çıkacak… İmamoğlu’nun hedefi 15 bindi…
15 bin genç 15 bin aile demek…
Yakında belediyenin üniversite öğrencilerine burs vermesini de yasaklarsa şaşırmam… Cuma günkü yazımda teferruatlı ele aldım. CHP’li belediyeleri iş yapamaz hale getirmek için daha çok yasak getirecekler. Gelirlerini kısıtlamakla kalmayıp giderlerini de izne bağlayacaklar...
Önemli soru şu; iktidar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerini sınırlamak için neden işe üniversite gençlerinden başladı? Neden önce yurtlara el attı?
Acaba diyorum; Saraçhane’yi Saraçhane yapan, yüzbinlerin mitinge katılmasını sağlayan üniversiteliler olduğu için mi?
İlk gün İstanbul Üniversitesi’nden okuyan gençler Saraçhane meydanına gelmeseydi belki bu muazzam başarı sağlanamazdı… Belki korku duvarı aşılamazdı…
Acaba diyorum; Saraçhane mitingine katılan gençlerin büyük çoğunluğu İBB yurtlarında mı kalıyordu?
Acaba diyorum; aktif rol üslendikleri için mi yurt cezası geliyor? Emniyetin elinde böyle bir bilgi var mı?
Bilemiyorum. Ama yanıt bekleyen soru çok…
Belediyelere yurt yapma ve çalıştırma yasağı getirmelerinin gerekçesi ne? Ne olabilir?!...
Öyle değil mi her yasanın bir gerekçesi olur, bunun ne?
Cumhurbaşkanlığı seçimi hazırlığıysa… Saray’ın şartları değiştirme hamlelerinden biriyse… O zaman sorum şu:
AKP yurtlara el koyunca
Erdoğan’ın oyu artacak mı?