Barış süreci şimdi başlıyor…

Barış sürecinde ilk zor kısım atlatıldı. Böylece peşrev faslından gerçek anlamda başlangıç kısmına geçildi.

İlk zor kısım örgütün kongre toplayıp, silah bırakma kararı almasıydı. Ve PKK’dan beklenen açıklama geldi. Örgüt, Öcalan’ın talebi çerçevesinde kongresini topladığını duyurdu. Henüz kongrenin sonucu veya silah bırakma kararı ilan edilmiş olmasa da işaretler çok kuvvetli.

Açıklamada kongrenin iki ayrı yerde eş zamanlı olarak toplandığını, nihai kararın bunların sonuçlarının birleştirilmesinden sonra ilan edileceği söyleniyor. Bununla birlikte kararın “Öcalan’ın çağrısı”, “kongreye sunduğu perspektif ve önerileri” vurgularıyla alındığı ima ediliyor. Bunun da silah bırakma kararı olduğu açık.

Açıklamanın bir dizi başka anlam da içeriyor.

Gelinen noktada, Öcalan’ın hazırladığı öneri ve perspektif belgesinin örgüte iletilmesinin, Kürt hareketi tarafından ön koşul olarak ileri sürülen, ‘Öcalan’ın kongreyi yönetmesi veya örgütle temas etmesi’ talebini karşıladığı söylenebilir. Bu aynı zamanda, söz konusu belgeyi örgütü devletin aktardığı, kongreyle ilgili gelişmeleri takip ettiği, örgütle paralel faaliyet içinde olduğunu da düşündürür.

Gelinen bu aşamanın önemini iyi kavramak gerekir.

Barış süreci örgüt kongresinin toplanması ve aldığı muhtemel silah bırakma kararıyla gerçek anlamda şimdi başlamıştır.

Barış süreci ve gelinen aşama, yeni bölge koşulları çerçevesinde devletin ve örgütün yolunun bir yerde kesiştiğine işaret ediyor. Devlet, (Bahçeli ve Erdoğan’ın açıklamalarındaki tüm kıvrımların işaret ettiği gibi) Kürt sorununu ve silahsız Kürt siyasetinin varlığını dolaylı olarak kabul ederken, Öcalan ve örgüt, mevcudiyetini ve mücadelesini ancak silahı bırakarak siyaset yoluyla koruyup, etkin kılacağı noktasına gelmiş bulunuyor.

Bu kesişme, Öcalan-MİT-örgüt-DEM arasındaki görüşme, alışveriş ve mutabakatlara somutlaşmış buluyor.

Örgütün muhtemelen kimi koşullarını veya temennileri içerecek kongre sonu açıklamasını beklemek daha doğru olmakla birlikte, başlayan sürecin tahminen ve mantıken iki etapta yol alacağını varsaymak yanlış olmaz

Birincisi, örgütün silah bırakmasına dair siyasi ve yasal gereklerinin karşılanması etabı olacaktır. Bir yanıyla infaz kanunu, sürece müdahil olanları koruma altına alacak düzenlemeler, diğer yanıyla silah bırakmanın pratiği, takibi, militanların durumu bu faslın ana kalemleri gibi görünüyor. Bu etabın ilk bölümü, meclise gelmesi gereken yasalar dikkate alınırsa, süreçte devlet ayağı yanına siyaset ayağının eklenmesini ifade edecektir. Bu, kapalı bir sürecin kısmen açılmasına gönderme yaptığı oranda önemli bir merhaledir. İlk etabın ikinci bölümü ise, silah bırakmanın gerçeklemesi, örgüt yöneticilerinin yeni koşulları, Öcalan’ın hareket kabiliyetini kapsayacaktır. (Örgütün açıklamasında Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mücadelenin altının özellikle çizildiğini de hatırlatalım). Bununla birlikte bu fasıl kazalara, gerginliklere, kopuşlara açık son derece kritik bir nitelikte olduğunu unutmamak gerekir.

İkinci etap, Kürt sorununda siyaset yapılabilmesi için açık siyaset zemininin oluşturulmasına ve bunun yasal gereklerine işaret eder. Siyasi alanı genişletecek anayasal ve yasal kimi değişiklikler, bu çerçevede kimi Kürt taleplerinin tatmini, normal koşullarda, hız kazacaktır.

Böyle bir istikametin, siyasal sistemin üzerindeki önemli bir güvenlik baskısının kaldırması beklenir. Hatta iktidarın elindeki otoriterleşme gerekçesinin boşa çıkması gerçekleşebilir.

Gelişmeler heves ve umut veriyor.