AKP iktidarı uyguladığı ekonomi politikalarıyla, işçi ve emekliden sonra “Anadolu kaplanları” dediğimiz, geniş KOBİ ve esnaf kesimini de isyan ettirdi. Bakan Mehmet Şimşek’in vergi denetimleriyle ilgili son yaptığı açıklamalar, TOBB’dan beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dün yayımladığı sosyal medya mesajıyla vergi denetimine ve kayıtdışı ile mücadeleye karşı olmadıklarını ama “her işletmenin kapısına vergi memuru koyarak, polisiye tedbirlerle vergi gelirlerinin artırılamayacağını” söyledi.
Hisarcıklıoğlu’nun dile getirdiği bu isyanın, Anadolu’daki esnaflar ile küçük ve orta ölçekli sanayicilerin, tüccarların tepkisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. TOBB yönetimi uzun zamandır ekonomi politikalarına destek veriyor, kendi aralarında eleştirseler bile kamuoyuna karşı bir açıklama yapmıyorlardı. Bu nedenle “Tabandan gelen tepkinin çok büyümesi nedeniyle Başkan’ın bu açıklamayı yapmak zorunda kaldığını” söyleyebiliriz.
Aslında Anadolu sermayesinin isyanı yeni başlamadı. Birkaç yıldır uygulanan politikalar canlarını acıtsa da sabretmeyi tercih ediyorlardı. Bu sabırda Albayrak dönemi ekonomiyi uçuruma götüren, enflasyondan düşük faizle kullandıkları kredilerin etkisi vardı. Ancak belli ki “zor zamanlar için oluşturdukları yastıklar” da artık kalmadı.
Herkese olduğu gibi Anadolu’daki iş insanlarına da geçen yıl “2025 Mart’ından sonra faizler de düşecek, talep de canlanacak” sözü verilmiş, sabretmeleri istenmişti. Ancak 19 Mart kriziyle birlikte tüm vatandaşların olduğu gibi, Anadolu’daki iş insanlarının da umudu kalmadı diyebiliriz.
Anadolu kaplanlarının bu tepkisinin birikimin sonucu olduğu açık. Önümüzdeki dönemde sermayeden gelecek bu şikayetlerin artması kaçınılmaz. Erdoğan’a destek veren Anadolu sermayesi de desteğini çekerse, şaşırmayalım. Anadolu sermayesinin açıkça söylemediği “ekonomik faturanın dar gelirliden sonra artık kendi sırtlarına da bindirilmesi” olabilir. Aslında Anadolu’dan Bakan Şimşek ve iktidara verilecek asıl mesaj, “artık kamunun aşırı harcamalarını kıs da bütçeyi oradan düzeltmeye çalış” olmalı. Kendi aralarında konuşuyorlar, “Kıbrıs’a yapılan Külliye’yi aşırı harcamanın son örneği” olarak görüyorlar ama hâlâ açıktan bunu söylemekten kaçınıyorlar.
‘AŞIRI KAMU HARCAMALARINI KIS’
Tüm sermaye gibi Anadolu sermayesinin söylemesi gereken konulardan biri de “Yandaş 10-15 müteahhit için koyulan vergi istisnalarının kaldırılıp bütçe gelirlerinin buradan sağlanması” olmalı.
Bilindiği gibi; Bakan Şimşek, bu yola gitmek istemiş ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın direnciyle karşılaştığı için bunu yapamamıştı. Aynen konut ve arsa başta olmak üzere, rant gelirlerinin vergilendirilmesini de yapamadığı gibi.
Şimşek’in asıl yanlışı; söyleyip de yapamadığı büyük sermayeden vergi almak yerine, gücünün yettiği kesimleri sıkıştırması. Herkes bilir ki; piyasanın rahat, likiditenin bol olduğu dönemlerde denetimlerle vergi tabanını genişletilebilir. Böyle dönemlerde vergi denetimleri sıkılaştırılırsa, sonuç değil tepki alınır.
Şimşek, kriz nedeniyle bütçenin zora girdiğini görüp gelir sağlamaya çalışıyor ama zamanlaması yanlış. Her köşeye trafik polisi koyup ceza kestirmekle, her esnaf ve KOBİ’nin başına vergi elemanı koymakla bütçe açığını kapatacak geliri, zaten sağlayamazsınız.
Asıl vergilendirilmeyen büyük kesimi rahat bırakıp, küçüklerin üzerine giderseniz bu tepki normaldir. Aynen öğrencinin, işçi ve emeklinin isyanında olduğu gibi...…