Tarihi karar anı geldi PKK silah bırakıyor

PKK terör örgütü 1978 yılında Diyarbakır’ın Fis köyünde kuruldu. İlk silahlı eylemini ise 15 Ağustos 1984 tarihinde Şemdinli ve Eruh’ta gerçekleştirdi. Şemdinli’ye dönemin başbakanı Turgut Özal’la birlikte giden gazetecilerden biriyim. Hiç unutmuyorum.

Özal, parmağını dağlara doğru sallayarak, “Üç beş çapulcuya pabuç bırakmayız” diye konuşmuştu.

ÖZAL’LA ŞEMDİNLİ’DE

O zaman “üç beş çapulcu” olarak biliniyordu. Özal, Şemdinli’ye helikopterle gidecekti, biz karayolundan takip ediyorduk. Van’dan gece yarısı yola çıkmak istedik. Emniyet müdürü, “Gece yola çıkmayın. Havanın aydınlanmasını bekleyin” demişti. O güne kadar alışık olmadığımız bir şeydi. Israrla nedenini öğrenmek istedik. “Apocular varmış” dediler. PKK’yı bilmiyorduk “Apocular” sözünü ilk olarak orada duydum.

Ama o tarihten bu yana PKK’yı, terörle mücadeleyi, yurtdışı operasyonlarını izlemeye çalıştım.

DOĞAN GÜREŞ’LE

Diğer ülkeler bu sorunları nasıl çözüyor diye kafa yoranlardandım. İRA’yla, ETA’yla mücadele süreçlerini izlemeye çalıştım. Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş Paşa DYP’den milletvekili olduktan sonra zaman zaman ziyaret ederdim. İngiltere Genelkurmay Başkanının arkadaşı olduğunu söylemişti. İRA’yla mücadele merkezine gitmişti. Hurşit Tolon Paşa’nın yanında notlar aldığını söylerdi. “Bir yere kadar gittik. Orada indik. Başka bir helikoptere bindik. Gözlerimizi kapattılar. Bir süre sonra indik. Bir ormanın içine eğitim merkezi kurmuşlar” demişti. İngilizlerin İRA’yla mücadele modellerini yerinde inceleyip PKK ile mücadelede bunlardan yararlandıklarını anlatmıştı. “Gerilla ile gerilla yöntemleri ile mücadele edeceksin” demişti.

“İngilizler İRA ile mücadele etti ama İRA’yı siyasi müzakere ile bitirdiler” dediğimde ise, itiraz etmedi. “O siyasetin işi” demişti.

PKK ile mücadelede şimdi o noktaya geldi. “Siyasetin işi.”

ÖNEMLİ AŞAMALAR

22 Ekim’de MHP Lideri Devlet Bahçeli, şok edici bir çıkış yaptı.

27 Şubat’ta Öcalan, PKK’nın silahları bırakması ve kendini feshetmesi için çağrı yaptı.

10 Nisan’da ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM heyeti ile görüştü.

Bunlar “Terörsüz Türkiye” sürecindeki önemli adımlardı.

Şimdi yeni bir aşamaya geldik. Bu, PKK’nın silah bırakma kararını aldığını ve kendini feshettiğini ilan etmesi.

NİSAN SONU

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Bu ay yeni gelişmeler olabilir” demişti. AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ise, “Terörsüz Türkiye süreci, bizim öngördüğümüz biçimde devam ediyor. Bir aksama, duraksama yok. Nisan sonu önemli bir adım görmeyi ümit ediyoruz” diye açıklama yapmıştı.

BİR DEVİR KAPANACAK

PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesiyle birlikte 15 Ağustos 1984’te başlayan silahlı mücadele dönemi kapanacak. Öcalan’ın 21 Mart 2013 tarihinde Diyarbakır’daki Nevruz meydanında okunan mektubunda olduğu gibi, “Silahlı mücadele dönemi bitip siyasi mücadele dönemi mi başlamış” olacak.  Böylece Türkiye, PKK terör örgütünü demokratik yöntemlerle tasfiye eden bir ülke olacak. Ortadoğu’daki güç dengesinde Türkiye’nin rolü ön plana çıkacak.

TÜRKİYE’NİN GÜCÜ

İngiltere’nin İRA’yı tasfiye sürecinde en büyük destekçisi ABD Başkanı Bill Clinton’dı. Hatta Tony Blair, “Bill Clinton benden daha çok çaba sarfetti” diyecekti. İspanya’nın ETA sorunun çözmesinde başta Fransa olmak üzere AB ülkeleri çok büyük destek vermişlerdi. Ama biz PKK’yı tasfiye sürecini Erdoğan’ın liderliği ve Türkiye’nin gücü sayesinde başarıyoruz.

YENİ SÜREÇ

Peki PKK’nın bu karara almasıyla birlikte her şey toz pembe mi olacak? Hayır.

Kan akmayacak. Şehit cenazeleri gelmeyecek. Süper güçler bizim içimizi karıştırmak için PKK’yı silah olarak kullanamayacak. Ama yeni bir süreç başlayacak.

Bu süreç bir pazarlık süreci değil. PKK silah bırakmadan hiçbir adım atılmayacak.

Terörsüz Türkiye sürecinin en büyük başarısı şehit ailelerini rahatsız etmeden ve Türk sorunu oluşturmadan bu sorunun çözümü için çalışılmış olmasıydı.

Bir devir kapanıyor, yeni bir devir açılıyor.

BARIŞIN DİLİ

“Terörsüz Türkiye” hayal değil. Terörsüz Türkiye imkânsız değil. Bunu hep birlikte inşa edeceğiz. Yeni dönemde barışın dili konuşulacak. Kardeşliğin dili konuşulacak. Bunun için iktidarı ve muhalefetiyle tüm siyasilere tarihi roller düşüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Baldıran zehri” içme pahasına başlatmıştı bu süreci. MHP Lideri Bahçeli’nin elini taşın altına koyması gibi, DEM Parti’nin de sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. Cumhuriyet’in kurucu partisi olma iddiasındaki CHP’ye de tarihi roller düşüyor.

Çünkü başka bir Türkiye yok.