CHP Türkiye mitinglerine Samsun’la başladı. Alan kalabalıktı. Mitingin sonunda yağmura rağmen, insanların hâlâ alanda olması ve alanın hızlıca boşalmaması da dikkat çekiciydi. Normalde insanlar liderin seçim konuşmasının sonuna doğru dağılmaya başlarlar, Samsun’da motive bir kitle vardı.
Miting alanlarına kalabalıklar doluyor dolmasına ama CHP’nin bu kez kutuplaşmayı iktidar lehine çevirmeden bu işi başarıp başaramayacağını göreceğiz.
***
Özgür Özel Samsun konuşmasında ilk kez, parlamenter sisteme dönüş vurgusu yaptı. Hem de kafalarındaki sistemi tarif etti:
“Güçlü bir parlamento, güçlendirilmiş parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı ve cumhurbaşkanının ve başbakanın ayrı ayrı olduğu, birbirine saygılı olduğu, ikisinin de milletin önünde eğildiği bir sistemi Ekrem Başkanımızla birlikte el ele, omuz omuza en kısa zamanda kuracağız.”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Karar Gazetesinde yayınlanan Parlamenter Sisteme dönüş yazısı da aynı zamana denk geldi, bunu da not etmek lazım.
Özgür Özel, bir de iktidar siyasetçilerine uyarı yaptı:
“Seçimle gelenler seçimle gitmek istememektedir. Bunun adı darbedir. Darbeyi püskürtenlere selam olsun!.. Gücünü sandıktan alan AK Partili siyasetçiler, gücünü, makamını, mevkisini sandığa borçlu MHP’li siyasetçiler, bu darbe girişimi bize değil, hepimizedir.”
***
Seçimler ortadan kalktığı ya da iyice göstermelik hale geldiğinde, aslında muhalefet kadar iktidar da güç kaybediyor. AKP’nin, dahası Erdoğan’ın da işlevi aslında bitiveriyor.
Hatırlayalım, Erdoğan her zaman kendi sistemi içinde bir tür koalisyonla ülkeyi yönetti. Bu zamanında FETÖ’cüler oldu, sonra bazı aşırı ulusalcı çevreler ve esasen MHP. Koalisyonuna kattığı gruplar da Erdoğan’la çalışmaya hep hevesli oldular. Çünkü koşullar ne olursa olsun, kâh politik kurnazlıkla kâh operasyon çekerek seçim kazanmayı başardı. Erdoğan’ı iktidar yapısı içinde önemli kılan tam da bu özelliği oldu.
***
Seçimlerin göstermelik hale geldiği koşullarda Erdoğan’ın da önemi tam da bu gerekçeyle azalacak. Seçim yoksa seçim kazanan tipte lidere de ihtiyaç yok. Bu durumda ülkeyi seçilenler değil uzman bürokratlar, teknokratlar uzmanlıklarına göre pekala yönetebilir. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda otursa da anlamını yitireceğinden, iktidar içindeki gücünü peyder pey kaybeder. Bu tip sistemler seçim kazanan değil, asker ya da üst düzey bürokrat kökenli siyasetçiler için elverişli hale gelir. Mesele halkı ikna olmaktan çıkar Saray entrikalarında ayakta kalma zanaatına döner.
Özgür Özel’den demesi…