‘Yapacak bir şey yok’ dedirtene kadar!...

İktidar İmamoğlu özelinde ama tüm eleştirel kesime baskı uyguluyor. İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olduğu için şimşeklere maruz kalıyor ama o şimşeklerden çevresindekiler de iktidarı eleştirenler de nasibini alıyor…

İktidar alan temizliği yapmak için düğmeye bastı.

Alan temizliği ne demek?

Muhalif kesimleri sindirmek, korkutmak, eleştirel seslerin volümünü kısmak diye özetleyebiliriz.

Belli ki Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimine dikensiz gül bahçesinde girmek istiyor. İmamoğlu’nu bertaraf etmesi de sorunu çözmüyor.

Yeniden aday olması için ya büyük tavizler verip DEM’ i yanına çekecek ya da Meclis’te transfer borsası kuracak…

İkisinden biri.

DEM’i kafaya alamazsa kırktan fazla milletvekilini transfer etmesi gerekiyor…

Yaparlar mı?

Yapabilirler ama meşruiyetini kaybettikleri için ülkeyi yönetemez duruma gelirler…

Gerçi İmamoğlu’na çelme takıp saf dışı bırakırlarsa da meşruiyetlerini kaybederler…

Bu sebeple her iki durumunda üstesinden gelebilmeleri için eleştirel seslerin kısılması gerekiyor.

Alan temizliğine başladılar demem bundan…

İmamoğlu’na Kastamonu, Trabzon ve Erzincan’da salon verilmemesi seçimin nasıl geçeceğinin işaret fişeği. İmamoğlu şu anda sadece CHP üyelerine hitap ediyor. Çünkü önseçimde sadece onların oyuna ihtiyacı var. Buna rağmen salon verilmiyorsa geniş kitlelerden oy istemek için yola çıktığında başına neler gelebileceğini tahmin etmek zor değil…

Öyle veya böyle seçim zorlu geçecek. İktidar baskıyı her geçen gün daha da artıracak. Soruşturmaların, göz altıların, tutuklamaların önü kesilmeyecek. ‘Kulaktan dolma doğru olmayan bilgilerle halkı yanıltma suçu’ günlük hayatımızın bir parçası olacak…

Bu baskı rejimi ne zamana kadar sürecek…

İnsanlara ‘yapacak bir şey yok’ dedirtene kadar…

Yani normal sayılıncaya kadar…

Kitleler alışıncaya kadar…

Sıradan kabul edilinceye kadar...