İktidarın beklediği olmadı.

Üçlü zirveden bir çatlak, bir çatışma çıkmadı.

CHP Lideri Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın gerçekleştirdiği zirveden “birlik, beraberlik” mesajı çıktı.

Üçlü fotoğraf üç isim tarafından paylaşıldı ve “birlikteyiz” mesajı verildi.

Böylece iktidarın özellikle Mansur Yavaş’tan beklediği gibi bir ayrılık yaşanmadı.

CHP Lideri Özel, Yavaş’ın zirvede “anketler var, halk bunu satın aldı, aday olurum” şeklinde konuştuğuna ilişkin haberleri yalanladı.

“İki adaylı formülümüz yok” diyerek de vurguladı.

Özel ve İmamoğlu CHP’nin 2023 Kurultayı’nda vardıkları uzlaşmaya uygun davranıyorlar.

Uzlaşma şuydu:

“Özgür Özel CHP Genel Başkanı, Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı.”

Nitekim İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı için 23 Mart’ta önseçim yapılacak.

Yavaş ise önseçime girmeyecek.

Buradan da anlaşılıyor ki CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olacak.

CHP erken seçim tarihi belli olmasa da adayını erkenden belirleyecek ve seçim kampanyasını başlatacak.

CHP yönetiminin böyle karar almasının önemli nedenlerinden biri iktidarın İmamoğlu’na bir yasak getirme olasılığı.

Özel ve İmamoğlu cumhurbaşkanlığı adaylığının erkenden belirlenmesinin bu olasılığa karşı bir koruma sağlayacağını düşünüyorlar.

İktidar ise İmamoğlu’nu abluka altında tutmaya devam ediyor.

İmamoğlu’na dava üstüne dava açılıyor.

Üç davanın duruşması aynı güne veriyor.

İmamoğlu 11 Nisan günü üç ayrı adliyede üç ayrı duruşmaya girecek.

İktidar İmamoğlu’nu bir gün içinde mahkemeden mahkemeye koşturacak.

İmamoğlu üzerindeki psikolojik baskıyı ağırlaştıracak.

Bu baskıların İmamoğlu’nun yıldırmadığı gibi daha da bilediği ortaya çıktığı halde iktidar kıskaç politikasını sürdürüyor.

CHP ise önseçim sürecini başlatmanın yanı sıra bir çıkışa da hazırlanıyor.

CHP Lideri Özel, önseçim kararı alındıktan sonra diğer muhalefet partilerini ziyaret etmeye başladı.

Dün DEVA Partisi’ni ve Demokrat Parti’yi ziyaret etti.

Bu ziyaretler sürecek.

Ziyaretlerin amacı İmamoğlu’nu ortak aday konumuna getirmek.

Sadece CHP’nin değil diğer muhalefet partilerinin de adayı olmasını sağlamak ve böylece Türkiye İttifakı’nı kurmak.

Bu önemli bir girişim,

Böyle bir ortaklık kurulabilirse kuşkusuz CHP’nin seçimi kazanma olasılığı daha da artacak.

CHP’nin hazırlığı da 23 Haziran’da önseçimle adayını belirledikten sonra 31 Mart’ta bir çıkış yapmak.

CHP, 31 Mart günü hem yerel seçimin yıldönümünü kutlayacak hem de adayını belirlemiş parti olarak iktidar olduklarında neler yapacağını kamuoyuna duyuracak.

Halkın karşısına bir iktidar programıyla çıkacak.

Seçim kampanyasını fiilen başlatacak.

This was not what the government expected.

No rift or conflict arose from the trilateral summit.

The message of “unity and solidarity” came out of the summit held by CHP Leader Özgür Özel, Istanbul Metropolitan Municipality Mayor Ekrem İmamoğlu and Ankara Metropolitan Municipality Mayor Mansur Yavaş.

The triple photo was shared by three people and the message "we are together" was given.

Thus, the separation that the government had expected, especially from Mansur Yavaş, did not occur.

CHP Leader Özel denied the news that Yavaş had said "there are polls, the people bought them, I will be a candidate" at the summit.

He also emphasized, “We do not have a two-candidate formula.”

Özel and İmamoğlu are acting in accordance with the agreement reached at the CHP's 2023 Congress.

The compromise was:

“Özgür Özel is the CHP Chairman, Ekrem İmamoğlu is the presidential candidate.”

In fact, primary elections for İmamoğlu's presidential candidacy will be held on March 23.

If he is slow, he will not enter the primary election.

It is understood from here that the CHP's presidential candidate will be Ekrem İmamoğlu.

Even though the date for the early elections has not been determined, the CHP will determine its candidate early and start the election campaign.

One of the important reasons why the CHP administration made such a decision is the possibility of the government imposing a ban on İmamoğlu.

Özel and İmamoğlu believe that an early determination of their candidacy for the presidency would provide protection against this possibility.

The government, on the other hand, continues to keep İmamoğlu under siege.

Case after case is being filed against İmamoğlu.

The hearing of the three cases is scheduled for the same day.

İmamoğlu will attend three separate hearings in three separate courthouses on April 11.

The government will have İmamoğlu running from court to court in one day.

It will intensify the psychological pressure on İmamoğlu.

Although it has become clear that these pressures have not discouraged İmamoğlu and have only intensified his grip, the government continues its pincer policy.

CHP, on the other hand, is preparing for an exit as well as starting the primary election process.

CHP Leader Özel started to visit other opposition parties after the primary election decision was made.

He visited the DEVA Party and the Democrat Party yesterday.

These visits will continue.

The aim of the visits is to position İmamoğlu as a joint candidate.

To ensure that not only the CHP but also other opposition parties have candidates and thus establish the Türkiye Alliance.

This is an important initiative,

If such a partnership can be established, the CHP's chances of winning the election will undoubtedly increase.

The CHP's preparations are to make a move on March 31 after determining its candidate in the primary elections on June 23.

On March 31, the CHP will both celebrate the anniversary of the local elections and announce to the public what it will do when it comes to power as a party that has determined its candidate.

He will appear before the people with a government program.

He will actually start his election campaign.