ABD’de “Cambaza bak, cambaza” oyunu oynanıyor

Donald Trump seçim kampanyasında rakibi Joe Biden’in ileri yaşını aleyhte bir koz olarak kullandı, halen her fırsatta kullanmaya devam ediyor; ancak dönemi sonunda kendisi de onun şimdiki yaşında olacak…

Trump’ın başkanlıktaki ilk iki haftasına bakıp, aculluğunu yaşına bağlayabiliriz.

“Etme bulma dünyası” mı diyeceğiz?

Hayır, “Etrafındakilerin Trump-sonrası hesapları” demeyi tercih ediyorum ben.

Özellikle de Elon Musk’ın…

Musk, orada doğmadığı için -Güney Afrika doğumlu- ABD’ye başkan olamıyor; o da eksiğini gidermenin yolunu Trump’ın yetkilerini kullanmakta bulmuş gibi. Yalnız ABD’de de değil, elinin uzanabildiği her yerde güç gösterisinde bulunuyor.

Trump’ın ilk başkanlığı döneminde danışmanlığını üstlenmiş olan Steve Bannon’un izinde Musk. Bannon da, Trump’ın ilk dönemi ve sonrasında Avrupa’da kendi çizgisinde rejimler oluşturma gayretine girmiş, ilk başarısını İtalya’da Giorgia Meloni ile göstermişti de.

Bannon’un yöntemini kullanıyor Musk…

Şu sıralarda ABD’de olan bitenleri her zamankinden yakın izlediğim için karşıma çok ilginç bilgiler çıkıyor.

Gözümü dört açmama yarayan bilgiler…

New York Times’ın genç yazarı Ezra Kline’ın, gazetesinin görüntülü olarak YouTube üzerinden de paylaştığı “Trump’a inanmayın” başlıklı ilginç yorumunda, Steve Bannon’un Trump’ın ilk başkanlığındaki son yılında bir TV mülakatında söyledikleriyle karşılaştım.

Dediği şu Bannon’un:

“Muhalefeti medya üstlenmiş durumda; medya mensupları aptal ve tembel oldukları için, aynı anda sadece bir şeye odaklanabiliyorlar… Tek yapmamız gereken, boşluğu doldurmak. Her gün onlara en az üç şey sunuyoruz. Birine mutlaka takılacaklar ve biz de tüm işlerimizi halledeceğiz. Bam, bam, bam.”

Gözümü dört açmamı getiren bir formül bu. Bir yandan medyayı yıldıran, endişeye sevk eden, hatta korkutan baskılar sürdürürken, bir yandan da onu yanlış gündem maddeleriyle meşgul ederek amaca ulaşma formülü…

Bannon’un Trump’ın ilk yıllarında (2016-2020) uyguladığı bu formülü, eski adı Twitter olan X gibi etkin bir sosyal medya platformun sahibi Musk da günümüzde aynen uyguluyor.

Trump başkanlıktaki ilk haftasında tam 26 kanun hükmünde kararname çıkardı. Meksika sınırına asker yığmaktan sosyal yardımları azaltmaya, iklim antlaşmasını iptalden, insan cinsiyeti belirlemeye kadar iki düzineden fazla konuda…

Üstüne üstlük, Danimarka’yı, Kanada’yı ve Panama’yı tehdit yetmezmiş gibi, Netanyahu görüşmesi sırasında Filistinlileri Mısır ve Ürdün’e taşıyıp Gazze’yi Amerikalı zenginlere açmayı da gündeme sokuverdi Trump…

O bunlarla dünyayı ve ülkesini meşgul ederken, başkan yardımcısı gibi davranan Musk da bürokrasiyi temizleme işlemine hız verdi.

Çeşitli kurumlarda çalışan federal memurlar, genellikle akşam saatlerinde e-posta hesaplarına gönderilen, konu başlığı olarak ‘Fork in the Road’ (yol ayrımı) yazılı mesajlarla işlerine son verildiğini öğreniyorlar.

Yalnız sıradan memurlar değil, yılların bürokratları da dirsek çürüttükleri görevlerinden bir mesajla kovuluyorlar.

Tıpkı, Twitter’ı 2022 Kasım ayında satın aldıktan sonra onu etkin bir platform haline dönüştürmüş kadroyu maruz bıraktığı hoyratlıkta davranıyor federal memurlara Musk.

Adalet bakanlığında görevleri yürütmede yer alanların icraatlarını denetlemek olan müfettişler, yargı mensuplarına yönelik şikayetlerin üzerine gitmesi beklenen özel görevli savcılar, atamayla gelmiş yargıçlar da dahil bürokrasi hallaç pamuğu gibi atılıyor.

İngiliz Observer gazetesinin Musk’tan evvel eski hoşlanmayan teknoloji yazarı John Naughton da, Bannon’un 2019 TV mülakatını hatırlattıktan sonra, kendisini başkan yardımcısı olarak konumlamış Musk’ın, ABD ekonomisinin beşte birinden fazlasını teşkil eden Hazine ödemelerine el koymasına dikkat çekiyor.

2 Trilyon dolarlık harcama bütçesini, Musk, vaktiyle iki şirketinde çalışmış 25 yaşındaki Marko Elez adlı bir mühendise emanet etmiş.

Her taraftan tepkiler gelse bile, yaşı 80’e yaklaşmış Trump tartışmaların merkezinde bulunmaktan ve bunu sağlayan Musk’tan memnun…

Musk da para gücüyle sağladığı konumla elde ettiği yetkiler sayesinde, önce ABD’yi, sonra da elinin erişebildiği başka yerleri kafasına göre dizayn etmekle meşgul…

Var mı bir diyeceğimiz?