Erdoğan hafta sonu kendini en rahat hissettiği yerde Karadeniz’deydi. İl Kongrelerine katıldı. Açılım meselesine kadife eldivende demir yumruk diye değindi. Kimileri bunu açılıma destek diye yorumlamış, benim okumam ise tam tersi. Erdoğan Kürt siyasetine, “Avantaj bende ya uzatılan eli sıkarsınız ya da 40 satır” diyor.

***

Erdoğan kendi partisine hizayı “evi” Rize’de verdi:

“Bilin ki Genel Başkan çok şikayetler alıyor. Benim bu şikayetleri burada haykırmam lazım, hepinizin bunu bilmesi lazım. Altını çizerek tekrar ediyorum, bunları herhangi bir çıkar, makam ve mevki beklentisiyle değil davamızın bizlere yüklediği mesuliyet bilinciyle yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz. Bu bizim asla göz yummayacağımız, müsaade etmeyeceğimiz bir durum”

***

AKP bir kadro hareketi olarak kuruldu; kadrodan şimdi geriye hem parti hem de devletin başkanı olarak Erdoğan kaldı. Erdoğan’ın hem sarayı hem partiyi idare etmesi lazım. Türkiye’nin en güçlü ve aynı zamanda en yoğun kişisi. Tek kişiyle böyle bir sistemin yürümesi imkansız olduğu için, dönemine göre Erdoğan’ın en yakın çevresinde kimler varsa iç siyaset de dış siyaset de ona göre şekilleniyor.

Denge denetin hak getire olduğu bu sistem Türkiye’yi parti devletine dönüştürdü. Bazı illerde Valiler mi daha etkili AKP il başkanları mı belli değil. AKP teşkilatları hem güçlü hem de yetkin. Vatandaş işini çözdürmek için il ilçe başkanlıklarına gidiyor. Fakat teşkilatı bağlayan yasal bir çerçeve olmadığı için, her şey kişisel ilişkiler ve Anadolu’da teşkilatların kurduğu dukalıkları usulü işler ilerliyor. Bu kadar denetimsiz güç yozlaşır.

***

Yozlaşmayı 2023 yerel seçimleri Erdoğan’ın yüzüne vurdu. Seçim sonrası siyaseti izleyenler Erdoğan’ın kabine değişikliği yapacağı beklentisine girdi. Ankara’da habire bir kabine toto oynanıyor. Bakanlık heveslilerinin isimleri iki satır bir yerlerde yazılsın diye atmadıkları takla kalmıyor.

***

Aslında Erdoğan’ın seçim sonrası “değişim” dediğinden il ve ilçe teşkilatı değişimlerini işaret ettiğini alıyoruz. Örneğin İstanbul’da Nuri Kabaktepe gitti Abdullah Özdemir geldi. Özdemir Bağcılar Belediye Başkanlığından İl Başkanlığına geçiyor. Bu değişim sembolik. Çünkü Özdemir, epey genç bir isim. Partinin yeni jenerasyonunu temsil ediyor.

***

Bugüne kadar parti teşkilatlarını büyük ölçüde milli görüş kökenliler oluşturdu. Şimdi bayrak değişimi yaşanıyor, yeni “öz Reisçi” nesil geliyor. Bu nesle “öz Reisçi” diyorum çünkü bir kısmı dünyaya büyük çoğunluğu da siyasete Erdoğan’la gözünü açtı. Bağlılıkları kendilerinden önceki neslin aksine bir ideolojiye değil Erdoğan’a. Erdoğan, teşkilatlarda kendi de ifade ettiği yozlaşmayı bu yeni nesille aşmayı deneyecek. Kendi partisi ve Reisçi nesil için de bu bir test olacak. Bakalım yeni nesil, bayrağı devraldığı amcalarından teyzelerinden daha mı idealist?