Kılıçdaroğlu, 22 Kasım tarihinde Ankara’daki duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında eski konuşmalarında yer alan hakaretleri sıraladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkında 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Şimdi onu yazıyorum.
Erdoğan ayrıca Kılıçdaroğlu hakkında savunması sırasında dile getirdiği iftira ve haksız suçlamaları hakkında ceza davası açılması maksadıyla suç duyurusunda bulundu.
Erdoğan affederse onu yazıyorum, hakkında dava açarsa onu duyuruyorum. Çünkü ben haberciyim. Görevim kamuoyunu bilgilendirmek.
‘HAKARET ET’ Mİ DEDİM
‘Selvi, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu affettiğini yazdığı gün, Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davası açtı’ diye yazıyorlar. Ne yapayım? Kılıçdaroğlu’na ‘Mahkemeye git Erdoğan’a yeniden hakaret et’ mi dedim? Erdoğan’ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın, 2016 yılı ağustos ayında Erdemli 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunup Cumhurbaşkanı’nın, Kılıçdaroğlu’yla ilgili şikâyetten vazgeçtiğini bildiriyor. Kılıçdaroğlu hakkında birleştirilen 4 ayrı dava için 4 ayrı başvuruda bulunuyor.
ALGI OPERASYONU
Algı operasyonuna soyunanlar ise ‘Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu affetti’ diye yazıyor ama ‘Hadi gördünüz mü Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davası açtı’ diyorlar. 8 yıl önce verilen af kararı ile 8 yıl sonra açılan dava bir olur mu? Dilekçe örneğini de yayınladım. Kılıçdaroğlu hakkında açılan dava Cumhurbaşkanı’na hakaretten açılan kamu davası. Erdoğan davada şikâyetçi olarak yer almıyor.
NOSTRADAMUS
Buna rağmen çıkıp ‘Hayır Erdoğan davadan çekilmemiş, Kılıçdaroğlu’nu affetmemiş’ diyebilirler mi? Ayrıca gazeteci olan haberi yazar. 8 yıl sonra olacağı yazamaz. Ben 2016 tarihli af dilekçesini yazdım. 8 yıl önceden 25 Kasım 2024 tarihinde açılacak olan yeni davayı tahmin etmem mümkün değildi. Gazeteci öngörülü olur ama bu kadarı da biraz fazla. Ona gazeteci değil, “Kâhin” ya da “Nostradamus” deniliyor.
İDDİALAR ÇÜRÜTÜLÜYOR
Şimdi gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu hakkında açtığı tazminat ve ceza davasına.
Çok güçlü bir dava dilekçesi hazırlanmış. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları ile Yargıtay içtihatlarına yer verilmiş. Bence bu dilekçenin asıl gücünü mahkeme kararlarından ziyade, bizzat Kılıçdaroğlu’nun savunması oluşturuyor. Çünkü Kılıçdaroğlu baştan sona kadar Erdoğan’a hakaret dolu bir savunma yaptı.
Cumhurbaşkanı’nın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın’ın hazırladığı dava dilekçesinde Kılıçdaroğlu’nun isnatları tek tek çürütülüyor. Kılıçdaroğlu’nun suçlamalarının gerçek dışı olduğu ve kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu ifade ediliyor. Başvuruda “Davalı, Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmiştir” deniliyor.
DAVANIN GÜCÜ KILIÇDAROĞLU
Hüseyin Aydın dilekçesinde Kılıçdaroğlu’nun daha önce Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle tazminat cezasına çarptırıldığı emsal kararlara da yer vermiş.
O nedenle diyorum; bu başvurunun en güçlü yanı bizzat Kılıçdaroğlu’nun kendisi diye.
Kılıçdaroğlu, FETÖ kumpası olan 17-25 Aralık sürecinde bugün firarda olan ya da cezaevinde hesap veren FETÖ’cü hesaplarda üretilen iftira ve isnatların sözcülüğünü yaptı. Suç unsuru olan yasadışı dinlemelerden kes-yapıştır yöntemiyle oluşturulan konuşmaları Meclis kürsüsünden dinletti.
FETÖ HESABI
Kılıçdaroğlu’nun dayanak gösterdiği “Başçalan” hesabının da FETÖ’cü olduğu için kamudan ihraç edilen bir şahıs tarafından oluşturulduğu mahkeme kararıyla tespit edilmişti. Kılıçdaroğlu savunmasında yine o FETÖ’cü hesapta dile getirilen iddiaları tekrarladı. Bu ne FETÖ aşkıymış böyle.
YASADIŞI DİNLEMELER
O bölümü dilekçeden aynen aktarmak istiyorum.
“Kemal Kılıçdaroğlu tarafından sanık sıfatıyla verilen beyanda Fetullahçı Terör Örgütü tarafından yasadışı elde edilmiş, montajlanmış ve kurgulanmış dinleme kayıtlarına atıfta bulunulması ve bu kayıtların ‘ispat aracı’ olarak gösterilmeye çalışılması kabul edilebilir değildir. Zira bu kayıtlar hukuki makamlarda ve yargı mercilerinde ispat aracı olarak kullanılması mümkün ve meşru olmayan usulsüz olarak yaratılmış ve hukuka aykırı yollardan elde edilmiş olan montajlı kayıtlardır. Tarafımızca daha önceden de yargı makamlarına sunulmuş olan 03.06.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalının beyanlarında atıfta bulunduğu tapeler, çok sayıda farklı kayıttan yararlanılarak oluşturulmuş bir montaj faaliyetine dayanmaktadır.”
FETÖ SÖYLEMİ
Kılıçdaroğlu’nun dilinden düşürmediği “tek adam” söyleminin Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde olumsuz bir algı oluşturmak için FETÖ’cü hesaplar tarafından üretildiğine yer verilen başvuruda “Tek adam söylemi, FETÖ terör örgütünün kampanyasının ürünüdür. Milli iradeye saygısızlıktır” deniliyor.
‘HAKARETMATİK’
Kılıçdaroğlu, Türk siyasi tarihinde Cumhurbaşkanı’na en çok hakaret eden, bundan dolayı en çok tazminat cezası ödeyen bir lider. Hakaretmatik gibi. Ayrıca hakaret ederken kullandığı argümanlar ise başta FETÖ olmak üzere terör örgütleri tarafından üretilen içeriklere dayanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na karşı FETÖ dilini kullanmak Kılıçdaroğlu’na ne kazandırır orasını bilmem ama hakkında açılan tazminat ve ceza davalarından dolayı çok şey kaybedeceği kesin.