Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, partisinin Batman İl Kongresi’nde...
Şu başlıkları içeren bir konuşma yaptı:
*
- 1940’lı yıllardaki uygulamalar.
- Camilerin ahır yapılmasıyla ilgili iddialar.
- Kuran okumanın yasaklandığı tezleri.
Yusuf Tekin’e iç cephe uyarısı
- Laiklik anlayışındaki sorunlar.
*
Bunların her biri alabildiğine ihtilaflı konular.
Bunların her biri bitmeyen tartışmalar.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da MHP Lideri Bahçeli’nin de sürekli “iç cepheyi sağlam tutmak” gerektiğini vurguladıkları şu ortamda...
Bu konuları gündeme getirmenin kime ne faydası var?
*
- Durup dururken yakın tarihin en tartışmalı konularını gündeme taşıyarak.
- Tartışmalı ve iddialı çıkarımlarla ihtilaf konularının üzerine üzerine giderek.
- Ayrışmayı körükleyecek tezleri yüksek sesle haykırarak.
- Bir olmanın, iri olmanın, diri olmanın ruhunu örseleyecek konuşmalar yaparak.
İç cephemizi nasıl sağlam tutacağız?
*
İç cephenin sağlam tutulmasının çok önemli olduğunun vurgulandığı şu günlerde...
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in biraz daha dikkatli olmasında sayısız fayda var.
110 YAŞINDA ÖLMEK
Ben Muazzez İlmiye Çığ’ın...
Dünyaca ünlü Sümerolog olup olmamasıyla, bilimsel yeterliliğiyle, ortaya attığı tartışmalı tezlerle, akademik bir değer taşıyıp taşımamasıyla falan hiç ilgilenmedim.
*
Ben Muazzez İlmiye Çığ’ın...
Yusuf Tekin’e iç cephe uyarısı
Bunca yıl yaşamış olmasına rağmen koruduğu muhteşem hayat enerjisine, hiç terk etmediği yaşama sevincine, muazzam direncine odaklandım.
*
110 yaşında vefat etti Muazzez İlmiye Çığ.
Nice zamanlar gördü. Nice kuşaklar tanıdı. Nice dönemler geçirdi. Nice savaşlar yaşadı. Nice güzelliklere, nice çirkinliklere tanık oldu.
*
Biz 50 yaşımızdan sonra yorgunluktan bitap düşerken...
Muazzez Hanım, 110 yıllık bir hayatı hiç bitmeyen bir yaşama sevinciyle tamamlayabilmesini başardı.
Az şey değildir bu.
SAYGI ÖZTÜRK’ÜN HABERİNDEKİ TEĞMENLER
Saygı Öztürk’ün yazdığı haberde okudum.
Meğer teğmenler...
- Andı okumak için defalarca komutanlarından izinler istemişler.
- Komutanlardan her defasında “uygun değildir” cevabını almışlar.
- Uygun değildir cevabına rağmen yemini izinsiz okumaya karar vermişler.
- Korsan eylemin planlamasını ve duyurusunu yapmışlar.
- En sonunda tören günü kılıç çekip korsan eylemi yapmışlar.
*
Bu olaylar zinciri, her okulda anlayışla karşılanabilir.
Harbiye hariç.
*
Çünkü askerlikte...
“Komutandan izin isterim, izin vermezse yine de yaparım, kimse de bana bir şey yapamaz” diye bir mantık, yaklaşım olmaz.
Her okul kaldırır, sadece Harbiye kaldırmaz bunu.
*
Ama ben yine de yetkililerimizden şefkati elden bırakmamalarını bekliyorum.
İyi niyetli yaklaşım tavsiye ediyorum:
*
Gerekli araştırmalar, incelemeler titizlikle yapılsın.
Eğer bu teğmenlerin başka bir motivasyonları, başka bir bağlantıları, başka bir ajandaları yoksa...
Sergiledikleri disiplinsizliğin cezası, çok ağır cezalar olmasın.
TABİİ Kİ MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ
Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu her asker, Mustafa Kemal’in askeridir.
*
Mustafa Kemal’in askeri olmak...
Yusuf Tekin’e iç cephe uyarısı
- Kurtuluş Savaşı bilincini taşımak anlamına gelir.
- Sınırlarımızın içinde ve ötesinde teröre izin vermemek anlamına gelir.
- Mustafa Kemal’in bağımsızlık ilkesine sahip olmak anlamına gelir.
- Bütün bir vatan toprağını müdafaa etme kararlılığında olmak anlamına gelir.
*
Bu açıdan bakıldığında her Türk askeri, tabii ki Mustafa Kemal’in askeridir.
Daha dün ülkenin Cumhurbaşkanı’nın gürül gürül Mustafa Kemal övgüleri yaptığı bir ortamda...
Herhangi bir teğmene “Mustafa Kemal’in askeriyim” dediği için ceza verilmesi akla, mantığa aykırıdır.
*
Sürekli söyleniyor, sürekli söylüyorum:
Teğmenler olayındaki sorun, “Mustafa Kemal’in askeriyiz” denmesinde değildir.
Sorun:
Askerlik mesleğinin temel ilkesi olan disiplinin terk edilip korsan gösteri yapılmasındadır.
*
Sadece “Mustafa Kemal’in askeriyiz” denmesini öne çıkarıp “disiplinin terk edilmesi”nin es geçilmesiyle yürütülen bir tartışma...
Sağlıklı, sonuç alıcı, dürüst, düzgün bir tartışma değildir.
*
Parti disiplinine uymadıkları gerekçesiyle partililerini anında disipline sevk edenlerin...
Askerlikteki disiplin konusunu kolayca es geçebilmeleri anlaşılır bir şey değildir.
ÖNEMLİ DAVALARIN ÖNEMLİ DURUŞMALARI
Adalet Bakanlığı’na düşen görevler şunlardır:
- Önemli davaların duruşmaları için büyük bir organizasyon çalışması yapılmalıdır.
- Salona girecekler, önceden belirlenmelidir.
- Mağdur ailelerine özel önem verilmelidir.
- Avukatların, sivil toplum örgütleri yöneticilerinin adil biçimde salonda yer almaları sağlanmalıdır.
- Duruşma kapısı önünde çıkabilecek hengâme, planlı bir çabayla önlenmelidir.