Cumartesi önemli gündü. AKP’nin iktidara gelişinin 22’inci yıldönümüydü. AKP Sözcüsü iktidara gelişlerinin 2 Kasım 2002 gününü Türk siyasi hayatında yeni bir başlangıç olarak tanımladı…

Yeni bir başlangıç olduğu muhakkak da bugünkü Türkiye’ye bakınca hayırlı bir başlangıç olduğu tartışma konusu.

AKP iktidarının 22’inci yılında her alanda çürümüşlük yaşanıyor…

Özellikle 2017 yılındaki rejim değişikliğinden sonra ipin ucu kaçtı. Ülke tek adamın iki dudağı arasına sıkıştığı için irtifa kaybetti, açıkçası duvara tosladı…

22 yılın sonunda iktidarın yandaşları, iktidarın bürokratları, iktidarın sermayedarları, iktidarın gazetecileri, iktidarın siyasetçileri ihya oldu ama…

Bu topraklarda yaşayanların kahir ekseriyeti perişan oldu…

Yoksul oldu…

Çevremize bakın Allah aşkına… Batıya bakın Allah aşkına…Bir de bize bakın Allah aşkına… Yüzde 60/70 enflasyonla yaşayan ülke var mı? Bastırılmış resmi rakam bile yüzde 40’ın üzerinde…

Müsebbibi belli değil mi?

Manşet faizin yüzde 50 olduğu kaç ülke var? Avrupa Merkez Bankası geçen ay faizi yüzde 3,25’e indirdi. Onlar pandemiden etkilenmedi mi, onlar Ukrayna savaşıyla sarsılmadı mı? Büyük yalanları bırakalım artık!..

AKP Sözcüsü nice başarılara diyor?

Hangi başarı?

Efendim otoyol yaptılar, köprüler yaptılar, havaalanları yaptılar…

Maliyeti?

Ülkeyi dolarla torunlarımızın ödeyeceği borca soktular. Osmangazi Köprüsü’nden bir aracın geçme parası ne kadar biliyor musunuz?

1700 lira…

Yazı ile bin yedi yüz lira…

Hazineden bu para tıkır tıkır çıkıyor, geçen araç için de çıkıyor geçmeyen araç içinde…Yaptıkları havaalanlarına uçak inmiyor. O halde niye yaptılar derseniz; adamları para kazansın diye derim…

Vergilerimiz buralara aktarıldığı için, birilerine rant sağlandığı için AKP iktidarının 22 yılında çocuklar aç biilaç okula gidiyor. Çocuklar su içerek karınlarını doyuruyor…

Ülkenin yüzde 8’i bilemedin yüzde 10’u ultra lüks hayat yaşarken yüzde 40’ı geçinmeye çalışıyor kalanı sürünüyor…

AKP’nin 22 yılda Türkiye’yi bu hale getirdi… Mutsuzluk oranı yüzde 80’lere çıktı. Fırsatını bulan genç ülkeyi terk ediyor.

AKP Sözcüsü de çıkıp nice mutlu yıllara demez mi?

Daha bitmedi.

Ülkeyi çeteler sardı. Ülke uyuşturucu baronlarının, mafyanın, silah kaçakçılarının cirit attıkları yer oldu. İş o hale vardı ki, çetelerin eli yeni doğan bebelere uzandı. Bebeler para uğruna öldürüldü!

Başka bir gerçek; Aile Bakanlığı’nın verileriyle 50 binden fazla çocuk sokakta… Bu ne demek?

Dileniyorlar demek…

Çürümenin boyutuna bakar mısınız?

Daha bitmedi…

AKP 22 yılda ülkeyi göçmen deposuna çevirdi. Resmi rakamlara göre dört milyon Suriyeli, bir milyon Afganistanlı, bir milyon İranlı, bir o kadar da Iraklı, Pakistanlı, Somalili Ganalı, Afrikalı var…

İçişleri Bakanlığı bile Türkiye’de ne kadar yabancı olduğunu bilmiyor. 10 milyon diyelim mi?

Maliye Bakanı hesap yaparken milli geliri 83 milyona bölerek kişi başına düşen geliri buluyor. Kişi başı 13 bin dolar diyor. Yanlış 93 milyona böleceksin. Onlarda bu ülkede yiyip içip tüketmiyor mu, çalışmıyor mu? Gerçek hesapla kişi başına gelir 10 bin dolar seviyesindeyiz.

Daha bitmedi…

Anayasa değişikliğiyle kuvvetler birliği rejimine geçtik. Yasamanın gücü TBMM Başkan’ın eliyle sıfırlandı. Yargı siyasetin kontrolüne girdi.

Hukuk askıya alındı. Memlekette yargıya güven sıfırlandı. Emir aldığı iddia edilen savcıların siyaseti dizayn etmeye başladığı söylenmeye başlandı…

AKP 22 yıl önce konuşan Türkiye diyordu…

22 yıl sonra susan Türkiye istiyor…

AKP 22 yıl önce demokrat Türkiye diyordu…

22 yıl sonra otokrat Türkiye’yi tahkim etmeye çalışıyor.

Sözü uzatmamayım.

Erdoğan’ın tuttuğu avukatın CHP Genel Başkanı Özel ile İstanbul Belediye Başkanı hakkında açtığı tazminat davası dilekçesini dikkatle okuyun…

Türkiye’nin yeni yönetim tarzının nasıl olacağının sinyalleri o dilekçelerde var… CHP Genel Başkanı, AKP Genel Başkanı‘nı eleştiriyor.

Diyorlar ki; ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk Milletinin itibarına ve şerefine karşı alenen suç’ …

Yani AKP’nin 22 yılında artık Erdoğan’ı eleştirmek Türk milletinin itibarını ve şerefini zedelemek oldu.

Bunun adı siyaset biliminde nedir?

Daha bitmedi…

Yargı konusunda haber paylaşan gazeteciler ‘Toplumda adalet duygusunu zedelemeyi amaçladığı ve yargı ve devletin kurumlarını aşağıladığı’ gerekçesiyle gözaltına alındı… Bir süre sonra adli kontrol şartıyla Salı verildi.

Bizim Haber müdürümüz Dinçer Gökçe de…

Yani gözdağı verildi…

Gezi davasında beraat kararı veren heyetin değiştirildiği, İmamoğlu’na ceza kesmeyen hakimin Samsun’a yollandığı (İBB ‘deki AKP Meclis üyesi sürdük dedi) yalan mı? Bunlar adalet duygusunu zedelemedi mi?

Sonuç: Türkiye AKP iktiranının 22’inci yılında koşar adım sert otokrat rejime gidiyor