En baba siyasetçiden, satır aralarından şaşırtıcı yorumlar yapan ve dediği çıkan siyaset bilimcilere, siyaset kulislerine kulağı delik olan gazetecilere, iktidar milletvekillerine hatta bakanlara kadar olan biteni izah edecek tek kişi yok…

MHP liderinin PKK elebaşısı Öcalan’ı Meclis’e davet etmesinden, terörist yaftalamasıyla Esenyurt Belediye Başkanı’nın hapse atılmasına nasıl, neden, niçin savrulduğumuz açıklamaya muhtaç!..

Herkes şaşkın… Herkes ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Herkes Erdoğan’ın kafasındaki büyük planı çözmeye çalışıyor…

Büyük plan olmayabilir. Bahçeli’nin ‘Öcalan’ın tecridi kaldırılsın gelsin Meclis’e PKK’yi lağvettiğini açıklasın’ çıkışından sonra AKP/MHP camiası kaynıyor. İttifakın tabanı eriyor. Erdoğan, Bahçeli’nin onaylamadığı hamlesini dengelemek için bu operasyonu yaptırmış olabilir…

AKP şapkasıyla AKP Meclis grubuna hitap ettiği, ‘Kürt kardeşlerime elimi uzatıyorum’ dediği saatlerde Esenyurt Belediye Başkanı’nın tutuklanacağı çoktan ilan edilmişti… Kayyım atanacağı bile belliydi. Hatta kayyımın kim olacağı da!

Belki de mesele sadece seçmen desteğin yitirmek değildir. Mesele çok farklıdır…

Ne o diyeceksiniz?

Mesela Öcalan iktidarın isteklerine ayak sürtmüş olabilir. Suriye’ye gidip yerleşmek için sınır ötesi taleplerde bulunmuş olabilir.

Mesela basına yansıdığı gibi Öcalan garantör devlet istemiştir. Ankara doğal olarak bu talebe çok sinirlenmiştir.

Mesela DEM partisinin açıklamaları Erdoğan’ın ipler koparmasına neden olmuştur

Ama daha güçlü bir iddia daha var.

Deniliyor ki, 1 Ekim’de Bahçeli’nin DEM sıralarına gidip el sıkmasıyla başlayan süreç tamamen tezgah. Tamamen kurgu. CHP’nin üzerine oynamanın, terörle irtibatlı CHP’li belediye başkanı varmış gibi göstererek İmamoğlu’nun üzerine gitmenin ön hazırlığı.

Bahçeli; ‘Kürt Türk’ün düşmanıysa Kürt değildir’ dedi. ‘Türk Kürdün düşmanıysa Türk değildir’ dedi. Erdoğan Bahçeli’nin sadece elini değil vücudunu taşın altına koyduğunu söylemekle kalmadı; ‘Türk/ Kürt kardeştir, kimse bozamaz’ dedi. ‘Elimi uzatıyorum’ dedi…

Ama bunlar olurken 40 yıldır akademisyen olarak görev yapan profesör ünvanlı Belediye Başkanı eften püften, uyduruk gerekçelerle tutuklandı…

Erdoğan’ın amacı belli. Sert otokratik rejimi tahkim etmek, meşrulaştırmak. Ve aynı zamanda İmamoğlu’nun elini kolun kırmak…

Olabilir mi?

Yargı marifetiyle olabilir ama meşru olmaz. Halk destek vermez. Bana göre ters teper. Halk/seçmen görüntüde he he der ama mazlumun yanında dimdik durur. 2002’de yasaklı Erdoğan’ın yanında durduğu gibi…

İmamoğlu’nun Esenyurt meydanındaki konuşmasını dikkatle izledim. Elini havaya kaldırarak ‘bu bileği bükemeyeceksiniz’ dedi. Kendisinden sonra kürsüye çıkan Özgür Özel, ‘bükemediğin bileği’ diyerek İmamoğlu’na gönderme yaptı…

45 yıldır siyaseti izleyen bir kişi olarak yorumum şu…

Erdoğan İmamoğlu’nun önünü kesmeye çalıştıkça İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı makamına bir adım daha yaklaşıyor. Bu süreç böyle giderse Erdoğan İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacak.