Salı günü ülkenin ana akım milliyetçi partisinin lideri, Öcalan'ın arkasına saklanıp siyaseti ve Türkiye'yi sabote edenlere karşı ezber bozan, cesurca bir çıkış yapıyor.

Terörün, silahların gölgesinde siyaset yapanların temel argümanlarını boşa düşürüyor.

Ortaya koyduğu irade iktidar tarafından da ana muhalefetten de destek görüyor. DEM bile "hayır" diyemiyor.

Ertesi gün, Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin BRICS üyeliğinin de gündeme geldiği Kazan'daki zirvede Putin'le görüşürken Ankara Kazan'da savunma sanayii şirketi TUSAŞ'a profesyonel teröristler saldırı düzenliyor.

Verilen mesajı görmemek, inkâr etmek, "komplo teorisi" demek için ya dış bağlantılı olmak ya siyaseten körleşmek ya da sadece Nevşin Mengü olmak lazım.

Fiili durumun aynen devam etmesini, PKK'nın ve bileşenlerinin mevcut pozisyonlarını muhafaza ederek Türkiye'yi oyalamasını, siyaseti ve toplumu zehirlemesini isteyenler "olmaz" diyor işte. Sürecin iradesinin yerli, "buralı" olduğunu daha ne kadar açık şekilde gözümüze sokabilirler?

Zaten, beş sivilin, emekçinin hayatını kaybettiği, onlarca güvenlik görevlisinin yaralandığı terör saldırısının ardından ülkedeki tüm siyasi aktörler de zamanlamaya dikkat çekiyor; DEM dahil.

Evet, milliyetçi tabanın tepkilerini göğüsleyen Bahçeli, yapabileceğini fazlasıyla yaptı. Diyaloğa sahip çıkan Sırrı Süreyya Önder gibi isimler daha cesur olup DEM'de inisiyatif almalılar. Bu sefer çözüm sürecinde olduğu gibi derelerden dolaşarak olmaz. Kimse bu kez samimiyetsizliği yemez.

Baksanıza TUSAŞ'a saldırı yapan kadın terörist, HDP'nin Hakkâri Merkez İlçe Eşbaşkanlığı'nı yapmış.

Saçmalık 40 yıldır devam ediyor ama Türkiye'nin, bölgenin ve dünyanın geldiği noktada hiçbir egemen hukuk devletinin, demokrasinin mazur göremeyeceği bu ikiyüzlülüğün daha fazla sürdürülmesi mümkün değil.

***

DEMİRTAŞ, ÖCALAN'IN GERİSİNDE KALDI

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, 23 Ekim'de teröristbaşı Öcalan'la görüştüğünü duyurdu. Partiden habersiz olduğu anlaşılan görüşmede Öcalan, "Tarihi sorumluluğumu yerine getirmeye hazırım. Örgüte silah bırakma çağrısı yapacağım" demiş.

Gözlerin çevrildiği Demirtaş'ın ise İmamoğlu gibi ne dediği anlaşılmıyor.

***

ÖZGÜR ÖZEL SORUMLU DAVRANIYOR

Bahçeli'nin çıkışına tam destek veren CHP lideri Özgür Özel, "El yükseltiyorum Devlet Bey. Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Tam olarak kendilerini devlete ait hissetmeyen bütün Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi olmayı teklif ediyorum. Varsanız hep beraber bunu yapalım" demişti.

El yükseltmeye Diyarbakır çıkarmasıyla devam eden Özel, terör saldırısı üzerine Ankara'ya döndü. "Türkiye'ye yön verilmeye çalışıldığı, istikamet tayin edilmeye çalışıldığı bir durumdur. Bunu yapmaya kalkan kim olursa olsun karşısında bir ve bütün durmak lazım" açıklamasında bulundu.

2028 için açık kollayan İmamoğlu dışarıya çok da sert görünmemek için olsa gerek henüz süreçte tavır alamamışken, Mansur Yavaş itiraz cephesine kaydolmuşken Özel, sorumlu bir siyaset sergiliyor.

Diyarbakır'da STK'larla yaptığı toplantıda söylediği şu sözler de ne yaptığının, durduğu yerin gayet farkında olduğunun kanıtı: "Bugünkü şartlarda iktidarın karşısında konumlanarak siyasi kazanç ya da oy elde edebiliriz. Ama biz tarihin doğru tarafında yer almak istiyoruz. Gerekirse oyumuz yükselmez ama ileride 'Bu kardeşlik projesinde CHP iyi yerde durmuş' diye tarihe not düşülür."

***

TUSAŞ'A SALDIRI GÖRÜNTÜLERİNİ KİM SIZDIRDI?

Stratejik bir kuruma yapılan terör saldırısı sonrası devlet hızlı refleks gösterdi. Teröristlerin propagandasına yarayacak görüntülere yayın yasağı getirdi.

Zihinlerinde ezberlerinden başka bir şey kalmayanların, her kurumsal devletin alacağı asgari kamu güvenliği tedbirine söylenmelerine aldırmayın.

Bakın konvansiyonel medya saldırı günü, propagandaya alet olmadan da pekâlâ olayın tüm ayrıntılarıyla konuşulabileceğini, tartışılabileceğini ortaya koydu. Olası istihbarat ve güvenlik zafiyetleri de dâhil sorulmadık soru bırakmadı.

Üzerinde durmamız gereken noktalardan biri de kuşkusuz, daha terör saldırısı sürerken TUSAŞ'ın güvenlik kamera görüntülerinin nasıl olup da sosyal medyaya sızdırıldığı.

Bir ya da birkaç beyinsizin sadece tık alma motivasyonuyla hareket ettiklerini düşünmüyorsunuz değil mi?

On Tuesday, the leader of the country's mainstream nationalist party made a bold, groundbreaking statement against those who hide behind Öcalan and sabotage politics and Turkey.

It invalidates the fundamental arguments of those who do politics in the shadow of terror and weapons.

The will he has put forward is supported by both the government and the main opposition. Even DEM cannot say "no."

The next day, while the President was meeting with Putin at the summit in Kazan, where Turkey's BRICS membership was also on the agenda, professional terrorists launched an attack on the defense industry company TUSAŞ in Kazan, Ankara.

To not see the message given, to deny it, to call it a "conspiracy theory", one either has to have external connections, be politically blind, or simply be Nevşin Mengü.

Those who want the de facto situation to continue as it is, for the PKK and its components to stall Turkey by maintaining their current positions, and for them to poison politics and society are saying "no". How much more clearly can they show us that the will of the process is local and "from here"?

In fact, after the terrorist attack in which five civilians and workers lost their lives and dozens of security personnel were injured, all political actors in the country are drawing attention to the timing; including DEM.

Yes, Bahçeli, who faced the reactions of the nationalist base, did more than he could. Names like Sırrı Süreyya Önder, who embraced dialogue, should be braver and take the initiative in DEM. This time, it will not be possible by skirting the streams like in the solution process. Nobody will buy into insincerity this time.

Look, the female terrorist who attacked TAI was the co-chair of the HDP's Hakkari Central District.

The nonsense has been going on for 40 years, but at the point Turkey, the region and the world have reached, it is not possible for this hypocrisy, which no sovereign state of law or democracy can excuse, to continue any longer.

***

DEMİRTAŞ FALLEN BEHIND ÖCALAN

DEM Party Şanlıurfa Deputy Ömer Öcalan announced that he met with terrorist leader Öcalan on October 23. In the meeting, which was apparently unbeknownst to the party, Öcalan said, "I am ready to fulfill my historical responsibility. I will call on the organization to lay down its arms."

Like İmamoğlu, it is not understood what Demirtaş, to whom all eyes are turned, is saying.

***

ÖZGÜR ÖZEL IS BEHAVIORALLY RESPONSIBLE

Fully supporting Bahçeli's statement, CHP leader Özgür Özel said, "I raise my hand, Mr. Devlet. I also offer a state to the Kurds. I offer all Kurds who do not feel they fully belong to the state to be the owners of the Republic of Turkey. If you are here, let's do this together."

Özel, who continued to raise his hand with the Diyarbakır landing, returned to Ankara after the terrorist attack. He made a statement saying, "This is a situation where attempts are being made to direct Turkey, to determine its direction. We need to stand united against anyone who tries to do this."

While İmamoğlu, who is open to 2028, has not yet taken a stance in the process, probably in order not to appear too harsh to the outside world, and Mansur Yavaş has signed up to the objection front, Özel is displaying responsible politics.

The following words he said at a meeting with NGOs in Diyarbakır are proof that he is very aware of what he is doing and where he stands: "Under today's conditions, we can gain political gains or votes by positioning ourselves against the government. But we want to be on the right side of history. If necessary, our votes may not increase, but in the future, it will be noted in history that 'CHP stood in a good place in this fraternity project.'"

***

WHO LEAKENED THE IMAGES OF THE ATTACK ON TAI?

After the terrorist attack on a strategic institution, the state showed quick reaction and banned the broadcasting of images that could be used for terrorist propaganda.

Never mind the grumbling of those who have nothing left but their memorization about the minimum public safety measures that any institutional state would take.

Look, the conventional media showed that on the day of the attack, the incident could be discussed and talked about in all its details without being used as a tool for propaganda. They left no questions unanswered, including possible intelligence and security vulnerabilities.

One of the points we need to focus on is undoubtedly how TAI's security camera footage was leaked to social media while the terrorist attack was still ongoing.

You don't think that one or a few idiots are motivated only by getting clicks, do you?