Cumhur İttifakı seçmenlerine hakaret eden bir lümpeni onur konuğu olarak ağırlayan CHP, eski genel başkanları Kılıçdaroğlu'nu Kurultay'a getirtemedi. Kılıçdaroğlu'nun boş kalan koltuğunda Selin Sayek Böke oturuyordu.

Kemal Bey, Hacı Bektaş törenlerinde protokolden uzakta önüne bir su bile konulmadan misafir edildiği için olabilir mi?

İmamoğlu medyasının ve Özgür Özel'e taabi kalemlerin AK Parti'liye vurur gibi yüklendikleri Mansur Yavaş da dün Kurultay kürsüsünden sitem ediyordu.

Söze, "Polemik çıkartmak istemiyorum ama ben de Ekrem Başkanımın güzel konuşması gibi, sizlere bir konuşma yapmak isterdim" diye başladı.

Meğer Kurultay'dan sadece bir saat öncesinde aranıp "Siz de konuşun" denmiş.

Konuşmasında olayla ilgili tüm ayrıntıları anlatan Yavaş, dışarıda tutulmaya çalışıldığının farkında olduğunun altını çizme ihtiyacı duyuyor.

Yavaş, "Kusur aramıyorum" diyor. Sağduyulu davranıyor. Ancak 31 Mart'ta yüzde 51 oy alan İmamoğlu ve İzmir'i yüzde 49'la kazanan Cemil Tugay konuşma protokolündeyken, yüzde 60'la Ankara'da rekor kıran Yavaş'ın "Gel bakalım Muharrem" edasıyla son anda listeye eklenmesi polemiğe konu olmayacak gibi değil.

Evet, CHP'de saflar netleşiyor. Ve Yavaş, Genel Merkez'deki ittifakın en büyük rakibi.

***

O NE DEMEK ÜMİT BEY?

Dilan Polat'a seslenen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Hapishaneden nasıl çıktığını biliyorum. Ne yazık ki yazamıyorum" diyor.

Neden yazamıyorsunuz Ümit Bey?

Bakan dövmek için İç İşleri'ni basmaya giden birisiniz, korktuğunuzu sanmıyorum.

Bugüne kadar sığınmacılarla ilgili ortaya hiçbir delil koymadan en akıl almaz iddiaları dillendirdiniz. Sonrasında memlekette yabancılara karşı onca saldırı gerçekleşti. Başınıza bir şey mi geldi?

Yoksa Dilan Polat'ın hapisten çıktıktan sonra artan takipçi sayısı iştahınızı kabarttı ve siz de bu güruhtan etkileşim almak için dikkat çekmeye mi çalışıyorsunuz?

Sebebini bilmiyorum ama kamuoyunda infial yaratan bir kovuşturma sürecini doğrudan etkileyecek bilgileri yargıdan gizlemek, hukukun yanı sıra siyaset ahlakını çiğnemek anlamına gelir.

** 

SENCAR'I ATATÜRK BİLE KURTARAMADI

Harp Okulu'ndaki korsan yemin töreni üzerine Atatürkçülük tartışması alevlenince Özer Sencar'ın sosyal medya üzerinden kurucusu olduğu Metropoll Araştırma'ya ait 2023 tarihli bir anket paylaştı. Sencar'ın ajitatif bir mesajla hatırlattığı anket bir anda medyada elden ele dolaştırılmaya başladı.

Zira Sencar'ın araştırmasına katılanların yüzde 86'sı "Atatürk'ün bu ülkeye yaptıklarından dolayı ona şükran duyuyor musunuz" şeklindeki soruya "evet" yanıtını vermişlerdi.

Dün baktım, günlerdir Sencar'i güvenilir bulup referans veren çevreler şimdi kendisini gömüyorlar.

Hayırdır, dedim. Meğer Metropoll son kamuoyu yoklamasını açıklamış. Ve... AK Parti birinci, CHP ise ikinci çıkmasın mı?

Adama söylemediklerini bırakmadılar.

Bütün anketlerde CHP birinci parti derken Sencar ne yapmak istiyormuş?

Bir ay önceki anketlerde CHP birinci partiyken bir ayda ne değişebilirmiş ki?

Zaten bir süredir de kulisler de, söz konusu şirketin bazı taleplerinin, CHP ve CHP'li belediyeler tarafından kabul görmediği, bazı sıkıntıların yaşandığı iddiaları dolaşıyormuş. Bunlardan korkulur.

***

AFERİN OĞLUMA

Memlekette kim ağzını açsa "nerede bu adalet" diye yakınıyor.

Gelin görün ki, dün haberlere konu olan polis çevirmesindeki aşağıdaki diyalog da ülkede vaka-i adiyeden.

14 yaşında direksiyon başında yakalan çocuk, polisin "Birine çarpıp öldürsen ne yapacağız, ehliyetin yok" demesi karşında "Arabayı ehliyet mi kullanıyor" diye cevap veriyor.

Çocuğun babası da "Canın sağ olsun paşam, canın sağ olsun koçum" diye çocuğa yaptığının doğru olduğunu anlatıyor.

Birkaç bin liralık para cezasının ardından mesele kapanıyor.

Nasıl olacak bu iş?

The CHP, which hosted a lumpen who insulted the voters of the People's Alliance as a guest of honor, could not bring their former leader Kılıçdaroğlu to the Congress. Selin Sayek Böke was sitting in Kılıçdaroğlu's vacant seat.

Could it be because Kemal Bey was hosted without even a drop of water in front of him at the Hacı Bektaş ceremonies, far from the protocol?

Mansur Yavaş, who the İmamoğlu media and the writers who are devoted to Özgür Özel attacked as if they were hitting an AK Party member, was also complaining from the Congress rostrum yesterday.

He started his speech by saying, "I don't want to start a polemic, but I would like to make a speech to you like the beautiful speech of Chairman Ekrem."

It turned out that he was called just an hour before the Congress and told, "You should speak too."

Yavaş, who recounted all the details about the incident in his speech, felt the need to emphasize that he was aware that he was being kept out.

Yavaş says, "I'm not looking for faults." He is being sensible. However, while İmamoğlu, who received 51 percent of the votes on March 31, and Cemil Tugay, who won İzmir with 49 percent, were in the speaking protocol, it is unlikely that Yavaş, who broke the record in Ankara with 60 percent, was added to the list at the last minute with a "Come and see Muharrem" attitude, will not be a subject of controversy.

Yes, the lines are becoming clear in the CHP. And Yavaş is the biggest rival of the alliance at the General Directorate.

***

WHAT DOES THAT MEAN, ÜMİT BEY?

Addressing Dilan Polat, Zafer Party Chairman Ümit Özdağ says, "I know how he got out of prison. Unfortunately, I cannot write."

Why can't you write, Ümit Bey?

You are someone who raided the Ministry of Internal Affairs to beat up a minister, I don't think you are afraid.

Up until now, you have voiced the most incredible claims about refugees without providing any evidence. Afterwards, there were so many attacks against foreigners in the country. Did something happen to you?

Or has the increasing number of followers of Dilan Polat since her release from prison whetted your appetite and you are trying to attract attention to get interaction from this mob?

I don't know the reason, but hiding information from the judiciary that will directly affect a prosecution process that has caused public outrage means violating not only the law but also political ethics.

**

EVEN ATATÜRK COULD NOT SAVE SENCAR

When the debate about Atatürkism flared up over the pirate oath ceremony at the Military Academy, Özer Sencar shared a survey dated 2023 by Metropoll Research, which he founded, on social media. The survey, which Sencar reminded with an agitating message, suddenly started to circulate from hand to hand in the media.

Because 86 percent of those who participated in Sencar's survey answered "yes" to the question "Do you feel gratitude to Atatürk for what he did to this country?"

I looked yesterday, the circles that found Sencar reliable and gave him references for days are now burying him.

What's wrong, I said. It turns out that Metropoll announced its latest public opinion poll. And... shouldn't the AK Party come first and the CHP second?

They left no stone unturned in telling the man.

What does Sencar want to do when all the polls say that the CHP is the first party?

What could change in a month when the CHP was the first party in the polls a month ago?

In fact, there have been claims in the backstage for a while that some of the demands of the company in question were not accepted by the CHP and CHP municipalities, and that some problems were experienced. These are fearful.

***

WELL DONE TO MY SON

Everyone in the country complains "where is this justice" when they open their mouths.

However, the following dialogue in the police interrogation that was the subject of news yesterday is also a commonplace incident in the country.

A 14-year-old boy caught behind the wheel responds to the police saying, "What would we do if you hit and killed someone? You don't have a driver's license?" with, "Is he driving a car with a driver's license?"

The boy's father then tells the boy that what he did was right by saying, "May you live long, my lord, may you live long, my coach."

The case is closed after a fine of a few thousand liras.

How will this work?