Olaylar oldukça hızlı gelişiyor son zamanlarda; onlara yetişmek, ne olduğunun künhüne varmak, kavramak bir tarafa, görüneni anlamak bile zor.
Kendi hesabıma yine de olayları izlemeye ve anlamaya çalışıyorum.
Geçen gün tuhaf bir şey oldu.
İnstagrama erişim yasağının ikinci günüydü. Bir yandan böyle bir yasağın neden konulmuş olabileceğini kavramaya çalışırken bir yandan da yasağın kaldırıldığı haberini almayı bekliyordum.
Sorduğum bilebilecek durumdaki bir dostum “Kaldırılmış olmalı” dedi. Yasak anlamsız geldiği için, gecikmeden kaldırılması bana makul geldi.
Oturdum, konuyla ilgili yazımı, yasağın kaldırıldığı ekseninde kaleme aldım ve gazeteye gönderdim.
Kısa süre sonra da yasağın kalkmadığını öğrendim.
Ne yapılabilir? Oturdum, yazımı bu defa yasağın kalkmadığı bilgisine uygun hale getirdim ve gazetedeki arkadaşlardan son gönderdiğim metni kullanmalarını istedim.
Karar’ın bayilerde satılan nüshalarında ertesi gün doğru yazım yayımlandı; yazıları internetten okuyanlar ise, erken davranmışlarsa, yasağın kalkmasından memnuniyetimi öğrendiler.
Neden sonra, etrafımın uyarmasıyla, internet sitesindeki yazım da basılı gazetedeki doğru halini aldı.
Öngörüsüzlüğüm mü?
Biraz öyle tabii, ancak daha çok da siyasetin durumu.
İnstagram, ülkemizde, her dört kişiden üçünün günlük meşgalesi. İnsanlar hem yakınlarının günlük uğraşlarını görüntülü olarak ondan izliyorlar, hem de ilgilendikleri alanlarda bilgileniyorlar.
Pek çokları onun üzerinden mal alıp satıyorlar da.
Sayesinde milyonlar kazananlar var.
Geçenlerde bir yakınımdan dinledim.
İstanbul’un bir semtinde kendi halinde bir dondurmacı sabahın erken saatlerinde dükkan komşusu tarafından telefonla aranmış. Komşu, adama, dükkanını ne zaman açacağını soruyormuş. Adam her zamanki gibi öğleye doğru geleceğini söyleyince, arayan komşu koşmasını tavsiye etmiş…
Sebep?
Dondurmacı dükkanının önünde müşteriler kuyruk olmuş, sebep o…
Çoğu Körfez ülkeleri vatandaşı olan müşteriler, sabahın köründe dükkanın önünde kuyruğa girip açılmasını beklemeye başlamış…
Meğer, bir-iki gün evvel, Kuveytli bir ‘fenomen’, dükkanda yediği dondurmayı İnstagram takipçilerine ballandıra ballandıra ve görüntülü olarak anlatmış…
Etkilenen, dondurma yemek için sabah sabah dükkanın yolunu tutmuş…
Günümüz hayatı böyle bir şey…
Üç ay sonra yapılacak ABD seçimlerini uzaktan izlerken, İnstagram ve diğer sosyal medya mecralarının adaylar tarafından tepe tepe kullanıldıklarını fark etmemek imkansız.
İnanmayacaksınız ama nereden bulmuşlarsa Yahoo hesabıma her gün Donald Trump ve J. D. Vance tarafından gönderilmiş mesajlar geliyor. Bir yandan birkaç günlük programlarını gönderirken, bir yandan da ulaştıkları kişilerden para desteği beklediklerini iletiyorlar.
Mesajlarını sile sile parmağım yoruluyor.
Pek çok Amerikalı politikacı, İnstagram üzerinden para toplamaya da çalışıyor.
Facebook, İnstagram, X (eski Twitter) ve Tiktok, adayların e-mail yanında seçmenlerine ulaşmak için kullandıkları mecralar…
Yalnız ABD’de değil bizde de…
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bayramlar ve kandiller yanında her Cuma günü İnstagram’dan milyonlara tebrik mesajları gönderiyor.
Politikacılar en çok Tiktok kullanıyor; galiba bizde erişim yasağı yoluyla onun da kullanılmasının önüne geçilmek isteniyor.
Beni en çok şaşırtan ABD’deki yasak ile bizdeki yasağın birbirine tersliği…
İnstagram bizde hükümet tarafından yasaklandı; ABD’de ise Twitter ülkenin başkanı iken Trump’a yasaklanmıştı. Yasak uzun sürünce, her gün onlarca Twit atmaya alışmış Trump, baktı olmayacak, kendisi şirketlerinden birine Twitter benzeri bir sosyal medya mecrası kurdurmuştu.
‘Truth social’ adıyla…
Herhalde tahmin etmişsinizdir, kişiye özel mecra tutmadı. Trump’ın sıkı takipçileri bile kullanmadı ‘Truth social’i… [Bunu, “Bize özgü, yerli-milli instagram olsun” diyenlere hatırlatmak istedim.]
İnstagram’ın yasaklanma sebebi ne olabilir?
Şehit İsmail Haniye mesajlarına sansür konulması mı? Hiç sanmıyorum.
Eskiden bu tür mecraları en etkin AK Parti ve AK Partililer kullanırdı; ancak şimdi onların kitlelere ulaştırabilecekleri ‘hikayeleri’ kalmadı. Şimdi hikayesi olanların o mecraları kullanması istenmiyor gibime geliyor.
Millet yasak dinlemiyor, Hürriyet “VPN kullanmayın, hacklenirsiniz” dese de herkes İnstagram’a erişmenin yolunu buluyor.