Vatan ve Mavi Vatan…

Geçmiş zaman içinde devlet bakanlığımı “Denizcilikten sorumlu” olarak yaptım…

Benden önce çok sevdiğim yoldaşım, Ankara Milletvekili İbrahim Tez bu görevi yapmıştı.

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in akçalı konularda usulsüzlük yaptığını tespit etmem nedeniyle “Denizden Sorumlu “devlet Bakanlığını, Mardin Milletvekili merhum Mehmet Gülcegün’e devretmiştim…

Devir teslim Töreninde gazeteciler,” Neden kıyı kenti olmayan illerin vekilleri Denizcilikten sorumlu oluyor” diye sormuşlardı…

Deniz Baykal’ı işaret ederek, “Sosyal demokrat olup da Deniz’i bilmeyen, Deniz’le uğraşmayan, şiddetini ve de sakinliğini tanımayan var mı?” diye yanıtlamıştım…

İşin latifesiydi.

Ancak sorunun altında yatan derin bir anlayış vardı…

∗∗∗

Aslında gazeteciler o gün, ülke olarak geleneksel yanlışımıza parmak basmışlardı…

Orta Asya’dan gelen kavimler, önceki uygarlıkların Anadolu’da bıraktığı mirası sonuna kadar kullanmışlar, yalnızca, denizcilik konusuna, hiç ama hiç, ilgi duymamışlardı…

Bu topraklarda Likyalılar, Frigyalılar, Truvalılar, Kayralılar, Pontus ve Bizanslılar gibi hepsi denizci olan milletler yaşamıştı...

Yani, Anadolu’ya gelmeden önce yaşayan 36 uygarlık, denizi kullanarak siyasi, askeri ve ekonomik gücünü oluşturmuştu…

∗∗∗

Üç tarafı denizle çevrili Anadolu’da halen biz, denize arkamızı dönerek oturmaya devam ediyoruz…

Bir hazine sandığı olan denizi kullanmak aklımıza gelmiyor…

Bakanlığım döneminde güney Akdeniz’de dolaşan 80 bin yatın Türkiye kıyılarına gelmesini sağlamak adına “yeni yol güzergâhı” için yaptırdığım “Mersin ve Tırtar Marinalarının” yat çekek alanlarına AKP iktidarı, “AVM inşa” ettirdi.

Bu kafa, Marinaları hem amacı dışında bıraktı hem de Mersin esnafını iflasa sürükledi…

AKP, deniz ve limanları salt rant alanı görüyor ve ülkeye kaynak yaratmak yerine yandaşa peşkeş çekiyor…

∗∗∗

Bakmayın resmi tarihi yazanların, “Osmanlı’nın deniz gücü sayesinde Akdeniz ve Ege’yi göl haline getirdiğimiz” anlatımlarına…

Evet, denizde güçlü olduk…

Ama denizci bir millet olamadık! Denizden korktuk! Denizin ülkemizi zenginliğe ulaştıracağını hiç düşünmedik…

∗∗∗

Ege ve Akdeniz’de Osmanlının zaferlerini yaşadık ancak, askeri bilgilerine çok güvendiğim General Osman Aydoğan’ın Şehriyar’da yayımlanan “Mavi Vatan” makalesinde;” Deniz zaferlerin kahramanı olan Barbaros Hayrettin Paşa ve kardeşleri; Oruç Reis, İlyas Reis, İshak Reis. Ardından da Turgut Reis, Piri Reis gibi dahi ve kahraman denizciler, Osmanlının yetiştirdiği denizciler değildi, Akdeniz’de korsanlık yaparak kendilerini geliştiren ve güçlendiren bu denizcileri Osmanlı hizmetine almıştı…

Bu denizcilerin kökenlerini de malumunuzdur!

1513 tarihinde ilk dünya haritasını çizen Piri Reis’in Osmanlı denizciliğine yaptığı hizmetleri de karşılıksız kalmamış, Kanuni Sultan Süleyman’ın fermanı üzerine 1553’te Kahire’de boynu vurularak idam edilmişti.” diye yazmaktadır…

CHP, 31 Mart seçimlerinde büyük başarı elde etti.

Bu başarının nedenleri ve seçim sonuçlarının gelecek açısından tam olarak araştırıldığını, düşünmüyorum…

Eğer, “kalıcı bir güç olarak iktidara gidiş yolu belirlenseydi,” ciddi bir strateji oluşturur, seçmen ve ülkenin sorun ve ihtiyaçlarına göre parti yönetimi olarak hareket edilirdi…

Şayet bu konuda akıl yorulmuş olsaydı, yanlışlar ve gaflar yapılmazdı…

∗∗∗

İki gündür CHP, her cenahtan, özellikle de örgütlerinden gelen yoğun bir eleştiriyle karşı karşıya!

Eski Dış İşleri Sözcüsü ve CHP Milletvekili Namık Tan’ın, Meclis’teki konuşmasında, Türkiye’nin denizlerdeki 462 bin kilometrelik Misak-ı Milli sınırları olan ve uluslararası bilimsel bir tez haline gelen “Mavi Vatan” Doktrinine “masal” ifadesini kullanması, büyük tepkilere neden oldu…

∗∗∗

Bildiğim kadar CHP, “Mavi Vatan “iddiasına karşı değil!

Aksine Parti yönetimi, oluşan bu doktrini uluslararası toplantılarda defalarca dile getirdi…

Özellikle CHP’nin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ege kıyılarından başlayarak, deniz altı kaynaklarının kullanılması adına ciddi uğraşlar verdiğini, denizlerin emperyalist işgaline müsaade etmediğini, kıta sahanlığımızdan vazgeçmeyeceğimizi defalarca dünya kamuoyuyla paylaştı…

Denizlerin, Türkiye için önemli bir zenginlik alanı olduğu ve bu alandaki haklarını sonuna kadar almak için mücadele edeceğini ve AB ile ABD’nin dayattığı Sevilla haritasını kabul etmediğini açıklamıştı…

Ayrıca CHP’nin, AKP döneminde adeta ihanet edercesine verilen Ege’de bulunan 18 ada ve kayalığın, Türkiye’ye iade edilmesini kararlı bir şekilde talep ettiği de biliniyor…

Daha çok yeni CHP, KKTC’nin hakları ve tanınmasıyla ilgili kararlı açıklamalar yaparak, Lozan ve Montrö’den taviz vermeyeceğini, tartışma konusu bile yapmayacağını, yüksek sesle dile getirdi…

∗∗∗

Yılların deneyimli diplomatı Milletvekili Namık Tan’ın, CHP’nin bu görüşlerini bilmemesi mümkün değil… “Mavi Vatan” için “masal” sözünün, bir dil sürçmesi olarak söylendiğini düşünmek istiyorum…

∗∗∗

CHP Genel Başkanı sayın Özel’e önerim, birine paye verirken, geçmişini ve bugününü tekrar tekrar düşünmesidir… CHP, gafları ve yanlışları kaldıracak bir süreci geçti… İktidara ulaşmak için adımların titizlikle atılması gerekir!  İktidar olmak için gösterdiğiniz büyük gayret ve emek, etrafınızdaki yanlış yapanlar yüzünden boşa çıkarmasın!

Biliniz ki, yanlış bir söz ve eylem CHP’yi, dolayısıyla Türkiye’yi karanlıkta bırakmaya yeter!