AK Parti MKYK'da değişim var mı?

Son birkaç gündür AK Parti’de MKYK toplantısında bazı değişimler olacağı ifade ediliyor. Benzeri iddialar daha önce de gündeme gelmişti. Toplantı bu gün yapılacak. Peki gerçekten kulislerde dolaştığı gibi üç ya da dört genel başkan yardımcısı değişebilir mi?

Buna cevap aramadan önce bazı gelişmeleri hatırlamakta yarar var. 31 Mart yerel seçim sonuçlarının ardından, gerek AK Parti’de, gerekse bürokraside değişim olacağına, olması gerektiğine dair kuvvetli bir beklenti vardı. Bu beklentinin özellikle Nisan ayında hayli yüksek olduğunu hatırlatmakta yarar var. Sonrasında ise kritik her toplantıya bu değişime dair anlamlar yüklendi. Ancak beklenen gerçekleşmedi.

Bu arayışın ve mevcuda duyulan tepkinin, öncelikle parti tabanında, hatta geniş bir kamuoyunda olduğunu söylemek yerinde olur. İlk kez seçim kaybeden bir partide böyle bir talebin ortaya çıkması da şaşırtıcı değil. Hatta daha önce seçimler kazanılsa bile, yaşanan ciddi oy kayıplarına dair eleştiriler de benzer bir beklentiyi yansıtıyordu. Ancak kazanılan her seçim, bir anlamda bu arayışları ve tepkileri gölgede bıraktı.

KÜSKÜNLER VE ADRES DEĞİŞTİRENLER

Peki 2024 öncesinde kazanılan onca seçime rağmen, değişim talebinin son derece güçlü olduğunu nasıl görebiliyoruz? Bunun cevabı tam da 31 Mart yerel seçimlerinde ortaya çıktı.

Daha sonra saha çalışmalarıyla da görüldüğü üzere, sandığa gitmeyen ve daha önce AK Parti'ye oy veren 2,5 milyon civarında bir seçmen sonuçlarda önemli rol oynamıştı. Ayrıca bunun yarısı kadar seçmen de CHP adaylarını tercih etmişti.

Yani 2023 seçimlerinde ilk turda parlamentoyu Cumhur İttifakı’na emanet eden, ikinci turda ise Tayyip Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçen milyonlarca seçmen, bu defa ya küsüp sandığa gitmemiş ya da başka bir partiye yönelmişti. Bundan daha güçlü bir değişim çağrısı herhalde düşünülemez.

DEĞİŞİM NEDEN ZAMANA YAYILDI?

Cumhurbaşkanı Erdoğan tecrübesinde bir siyasetçinin, böyle bir çağrıyı görmemiş olması söz konusu değil. Bunu kendisi de kamuoyuna açık biçimde ifade etti.

Ancak AK Parti ve sürecin ana aktörü Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha temkinli ve değişimi zamana yayan bir stratejiyle hareket etti. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi seçim sonuçlarının ardından hemen ifade edilen “hazine değerinde dört yıl”ı tamamen kontrol altında tutabilmek. İkincisi, hızlı kararlar alıp yeni yanlışlara kapı aralamamak. Üçüncüsü, bu değişim taleplerini, muhalif kamuoyunun oluşturduğu negatif havanın etkisine kapılmadan yönetebilmek.

Nitekim yapılan geniş katılımlı toplantıların ardından az sayıda il başkanı değişti. Yakın bir tarihte de kabinede iki değişiklik gerçekleşti. Yeni bakanlarla gelen isimleri saymazsak, bürokraside kapsamlı bir değişimin başladığı da söylenemez.

ASIL ADRES KONRGE

Kuşkusuz tabandaki değişim beklentisi sona ermiş değil. Tam da bu nedenle siz bu satırları okurken gerçekleşecek MKYK toplantısına kadar gelen süreci aktarmak istedim.

Siyasi partiler ağırlıklı olarak büyük değişimleri, partinin en büyük karar organı olan kongrelerde yapmayı tercih ediyor. Hedef, daha kuvvetli ve kuşatıcı bir iradenin yansıması olarak salonda karar alınması. Böylece liderlerin eli de güçleniyor.

Kongre dışında parti yönetiminde değişim yapabilmenin tüzük gereği bazı sınırları var. Bilindiği gibi, eğer MYK’da yapılacak bir değişim, mevcut MKYK üyelerinden biriyle olacaksa parti tüzüğü gereği bu mümkün. Eğer yeni isim MKYK dışından olursa bu takdirde, yeni görev alacak ismin önce genel başkan danışmanı olarak atanması, ardından genel başkan yardımcısı olarak görevlendirilmesiyle yapılabiliyor.

ZİHNİYET DEĞİŞİMİ

Şimdi soru, bu toplantıda böyle bir değişim olacak mı? Bu yönde hayli kulis var. Partiden böyle duyum ve tahminleri ben de aldım. Fakat analitik olarak baktığımda bugünlerde böyle bir değişikliği güçlü ihtimal olarak görmüyorum. Mevcut siyasi takvimde, büyük kongrenin gelecek yıla kalma ihtimali çok yüksekken, genel başkan yardımcılarının bugün değişmesi fazlaca anlam ifade etmeyebilir.

Ama tüm bunların bize gösterdiği asıl politik gerçeklik, AK Parti’de böyle bir beklentinin soğumuş gibi görünmesinin son derece yanıltıcı olduğu.

Yönetilmesi güç bir süreç, zamanlamasından doğru isimlere ve hepsinden önemlisi asıl önemli başlık olan zihniyet değişimine kadar.