Soylu ne yapmaya çalışıyor?

Telefonlarım susmuyor. Arayan herkes Süleyman Soylu ne yapmaya çalışıyor” diye soruyor. Aslında bu konuya girmeyecektim ama sonunda ben de merakıma yenildim. 

Hal böyleyken AKP Genel Merkezi ve İçişleri Bakanlığı koridorlarında biraz gezindim ve yanıt aradım. İşte dört ayrı kaynakla görüşmelerimden aldığım notlar...

- Soylu, iktidarın yerel seçimlerde başarısız olmasını kendi stratejisinin uygulanmamasına bağlıyor. “Bensiz kazanılamadı” tezini etrafa yayıyor. Kendi büyüdüğü, siyasete başladığı Gaziosmanpaşa’da da CHP’nin kazanmasını görmek istemiyor. 

- Böylesi bir ortamda Soylu, yeniden güçlenmek istiyor. Öyle ki cumhurbaşkanlığı yardımcılığı veya “en kötüsü” AKP Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı koltuğuna oturma konusunda büyük bir beklenti içindeydi. Lakin bu talebi henüz karşılık bulmadı. 

- Bir yandan da Emniyet Müdürleri Kararnamesi meselesi var. Aslına bakılırsa kararnamenin haziranda yayımlanması bekleniyordu ama sürecin Soylu’nun yüzünden kilitlendiği ileri sürülüyor. Hatta atama kararlarının iki kez değiştiği de konuşuluyor. Buradaki krizin nedeni, Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’ndaki gücünün tasfiye edilip edilmemesinde. Her ne kadar aksi düşünülse de Soylu’nun halen devlet içinde ciddi bir karşılığı var. Öyle ya bazı sembol isimler dışında değişim yaşanmadı. Örneğin birçok il Emniyet müdürü, mülki idare yöneticisi ve hatta jandarma kurmayları Soylu’ya yakınlığı ile biliniyor. Eski Bakan Soylu da bu gücünü korumak için çabalıyor. 

- Soylu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya o koltukta oturduğu sürece kendisini güvende hissetmiyor. Tüm hamlelerini biraz da Yerlikaya’yı yıpratmak için planlıyor. Her ne kadar Saray’daki Mehmet Uçum gibi isimlerden destek alsa da sonsöz Cumhurbaşkanı Erdoğan’da. Zaten yaptığı şovların asıl amacı Erdoğan’ın dikkatini çekmek. Yakın çevresine uzun zamandır “Ben AK Partili değilim. Kimse bana sahip çıkmıyor, sadece Erdoğan’a bağlıyım”diyor. 

- Soylu’nun akıbetinin bundan sonra ne olacağı Erdoğan’a bağlı. Peki, eğer cumhurbaşkanı, beklediği taltifi yapmazsa Soylu AKP’den istifa eder mi? Bir komplo teorisine göre; evet. Soylu’nun diğer göz kırptığı yer ise MHP. Ancak MHP’nin “dışarıdan” gelen Soylu’yu kabul etmeyeceği düşünülüyor. Hal böyle olunca Soylu siyaseti elbette bırakmaz ama bu “kırgınlığı”devam ederse yeni bir parti kurar mı? “Kesinlikle olmaz” denmiyor. 

AKP’DE ALBAYRAK RAHATSIZLIĞI

Soylu atağa geçer de zamanında omuz attığı Berat Albayrak durur mu? 

Durmadı. Tıpkı Soylu gibi yıldönümünde “15 Temmuz’un asıl kahramanı”gibi kendisini takdim etti. Elinin altındaki Sabah ve A Haber öyle bir manşet attı ki aynen alıntılıyorum: 

“15 Temmuz’da Başkan Erdoğan’ın en yakınındaki isimdi: Berat Albayrak. Hiç yalnız bırakmadı! Abdestini aldı, namaz kılıp süreci başlattı.” 

Başlığı okuyunca şöyle anlıyorsunuz: “Erdoğan’ın en yakınındaki isim olan Albayrak, 15 Temmuz’a karşı direniş sürecini başlattı.” Haberin ayrıntılarına girince ise Berat Albayrak’ın yıllar önce yaptığı bir konuşmanın yeniden gündeme getirildiğini fark ediyorsunuz. Orada da Erdoğan’ın 15 Temmuz’da Marmaris’ten ayrılmadan önce namaz kılıp direnişi başlattığı ve Albayrak’ın tüm bu anlarda “en yakınında” olduğu aktarılıyor. 

Bunu şunun için yazıyorum. Öğrendim ki bu “haber” iktidar cephesinde rahatsızlık yaratmış. Öyle ki AKP kurmaylarının WhatsApp’tan bu haberi birbiriyle paylaşıp “15 Temmuz’da süreci Berat Albayrak’ın yönettiği algısı yayılıyor, rol çalmanın ötesine geçtiler” dediğini duydum. 

‘CHP’YE YENİ TRANSFER’ İDDİASI

Geçen hafta Ankara’dayken duydum. İstanbul’a döndüm, baktım aynı söylenti kulağıma çalındı. İddiaya göre İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu da CHP’ye transfer olmayı kafasında tartıyormuş. Hatta bazı CHP’lilere de bu düşüncesini açmış. Bir iddiaya göre Ekrem İmamoğlu ile bir başka iddiaya göre de Gökhan Günaydın ile bir görüşme de gerçekleştirmiş. 

Bir dönem İYİ Parti Sözcülüğü yapan Zorlu’yu aradım. Ve hakkındaki bu “CHP’ye transfer” iddiasını sordum: 

- CHP’ye geçme fikrindeymişsiniz. Bunun için görüşmeler yapmışsınız. Hatta İmamoğlu ile de görüşmüşsünüz.

Öyle bir şey yok. Partimdeyim ve sonuna kadar da burada mücadele edeceğim. 

- Siz geçen hafta İmamoğlu ile görüştünüz mü? 

Böyle bir şey yok. Ben partimin ayağa kalkması için elimden geleni yapacağım. 

- Ama İmamoğlu ile görüştüğünüz bilgisi var bende.

O görüşmenin içeriği bununla ilgili değildi.

Zorlu, bu konuşmamızdan çok kısa bir süre sonra yeniden aradı. Bu kez ise “kimseyle görüşmediğini” öne sürdü ve ekledi: “Kesinlikle bir görüşme olmadı. Kaldı ki partimin en zorlu günlerinde bile sessizliğimi korudum. İYİ Parti için mücadele veriyorum. CHP’ye transfer şu an gündemimde değil.” 

Kuşku yok ki ne olacağını zaman gösterecek. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun, partisindeki istifalara dair yaptığı son açıklamayla bitireyim: “Bunlar siyasette olur. Yenileri de olabilir, sorumluluğunun icaplarını yerine getirmeyen ya da sorumluluğunu taşımayan bir kısım insanın istifasını şahsen ben de talep edebilirim, isteyebilirim, onlara fırsat bırakmadan... Bunlar normal şeyler, diğer partilerde de oluyor.”