Ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunlar, sayıca ve ağırlıkça öyle fazladır ki, bütün bu problemlerin üstesinden gelmek için topyekûn bir seferberliğe ihtiyaç vardır.

- Ekonomi can yakıcı bir şekilde ülke gündemini işgal etmektedir.

- PKK terör örgütü ile yapılan mücadele kırılma noktasına gelmiştir.

- Irak-Türkiye arasında kalkınma yolu projesiyle birlikte Irak’ın istikrara kavuşturulması ve iki ülke arasında güvenlik ile ticaretin istenen seviyeye ulaşması.

- Suriye ile diplomatik süreçlerin yeniden başlaması, Türkiye’nin doğusundaki siyasetin kökten değişmesi anlamına gelmektedir.

- Ege Denizi’nde devam eden deniz yetki alanları ve Yunanistan sorunu.

- Libya’da Türkiye’nin dünya devletleri arasında üstün bir politika sergilemesi sonucunda istikrarın kapısının aralanması ve Akdeniz güvenliği için büyük bir vizyonun ortaya konulması.

- Azerbaycan-Ermenistan savaşının ardından Kafkasya jeopolitiğinin yeniden şekillenmesi ve Paşinyan’ın siyasi tutumunun etkileri.

- Karabağ Savaşı’nın ardından Türk Devletler Teşkilatı’nın güç kazanması ve Türkiye’nin öncülüğünde kardeş ülkelerle birlikte yeni bir güç merkezinin oluşması.

- Şanghay İş birliği Örgütü’nde Türkiye’nin gözlemci sıfatı bulunması.

- Hakan Fidan’ın BRICS’e katılma isteğini dile getirmesi, yeni ekonomik iş birliği adımları atılmasında önemli bir girişim olarak kabul edilmektedir.

- İsrail-Filistin savaşının bölgesel bir savaşa dönüşme riski ve insanlığın geleceğe endişeyle bakması.

- Arkaik Türkiye’nin sömürgeci devletlere karşı ortaklık ve işbirliği ilkesi doğrultusunda var olma mücadelesi.

- Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin sağduyulu tutumu ve dünyaya umut olması, Türk lideri Erdoğan’ın bu konuda beklenen liderlik rolünü üstlenmesi.

- Milli takımımızın maçlardaki başarısı sonucunda Avrupa’da ortaya çıkan tepkiler ve Merih Demiral’ın haksız şekilde ceza alması.

- FETÖ terör örgütüyle yürütülen kararlı mücadele.

- NATO içerisinde Türkiye’nin bağımsız bir strateji izleme çabası.

- Mısır ile Türkiye’nin yeniden normalleşme çabaları.

AK Parti hükümetleri, Erdoğan liderliğinde büyük bir devrim yapmayı başarmıştır. Altyapı, kalkınma ve savunma sanayii alanlarında Türkiye’nin büyük ilerlemeler kaydettiği görülmektedir. Türkiye’nin güvenlik meselelerinde savunma sanayii önemli bir rol oynamaktadır; güçlenen Türk ordusu ve artan güvenlik, savaşma yeteneği ve hibrit savaş teknikleriyle deneyimli bir ordu olmamızın önünü açmıştır.

Ancak, birinci sorun şudur ki dünya düzenini kuranlar ve yönetenler, bölgesel bir güç olan Türkiye’yi istememektedirler. Bundan daha büyük sorun ise gerçekleşen devrimin gerçek sahiplerinin bu devrimin farkında olmamasıdır.

Sabah erken kalkan siyasiler ve bürokratlar, günlük gündemlerine bakılacak olursa, yukarıda bahsedilen sorunların hiçbiri onların gündemlerinde yer almamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı ve bir avuç vatansever gayret sayesinde devasa sorunlar yönetilmeye çalışılmaktadır.

Türkiye siyasetini farklı başlıklarda ele alıp yorumlayabiliriz. AK Parti’nin siyasetini iki başlıkta ele alarak, bugünkü sorunları daha rahat okuyabiliriz:

1. Bir hükümet halkın sorunlarını çözmek için hizmet, yatırım ve icraatların yapılması.

2. Başta yapmış olduğu hizmetler olmak üzere, küresel siyaset, dış politika, iç politika, güvenlik, sosyal meseleler, kent ekonomi, huzur, sükûn, kültür, eğitim, sağlık, gelir adaleti, yoksulluk, yolsuzluk, demokrasi, hukuk vb. alanlarda politikalar geliştirmek.

AK Parti siyasetinin ikinci ayağında bir durağanlık bulunmaktadır. Cumhuriyeti demokratikleştiren ve büyük devrimleri gerçekleştiren kadrolar, sanki Hristiyanlıkta ilk günahı işlemiş ve bu ülkeye kötülük yapmışlar gibi bir psikoloji içindedirler.

Bu ülkenin büyük sermaye sahipleri ve köklü aileler, kendilerinden olmadığı için Erdoğan devrimlerini benimsemediler. Geleneksel akademisyenler, küresel efekte sahip oldukları için, gerçek bir Erdoğan değerlendirmesi yapmadılar. Kültürel iktidarı ellerinde bulunduranların baskın muhalefetinden dolayı, Anadolu muhafazakârları ve bu akademik çevre, siyaset üretmek ve bu yükün altına girmek konusunda kompleksli davrandılar.

Daha da önemlisi, AK Parti, Erdoğan’ın oluşturduğu yüksek kapasiteli siyaseti zenginleştirecek ve toplumla özdeşleştirecek siyaset üretim merkezi olma misyonunu durağanlaştırdı. Erdoğan’ın vizyonu ile parti arasında açılan mesafe, Erdoğan’ın etkisini en fazla zayıflatan şeydir.

Topyekûn seferberlik: Bugün ülkemiz büyük devlet olma ve bölgesel güç olma yolunda ilerlerken, siyaset Külliye üst düzey bürokrasi, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve entelektüel çevrelerin her birinde topyekûn bir seferberliğe ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu büyük seferberlik, ancak siyaset üreterek mümkün hale gelir. Her sorun ve zaafa gerekçe üreterek büyük devlet olunamaz. Türkiye’nin düşmanları, kapasitemizin farkındalar. Çünkü Türkler tarih boyunca hiçbir devirde durdukları yerde durmamışlardır.

The problems our country faces are so many in number and severity that an all-out mobilization is needed to overcome all these problems.

- The economy occupies the country's agenda in a painful way.

- The fight against the PKK terrorist organization has reached a breaking point.

- Stabilization of Iraq with the development road project between Iraq and Turkey and reaching the desired level of security and trade between the two countries.

- The resumption of diplomatic processes with Syria means a radical change in politics in eastern Turkey.

- The ongoing issue of maritime jurisdictions and Greece in the Aegean Sea.

- As a result of Turkey's superior policy among the world's states in Libya, the door to stability has been opened and a great vision for Mediterranean security has been put forward.

- The reshaping of Caucasus geopolitics after the Azerbaijan-Armenia war and the effects of Pashinyan's political attitude.

- After the Karabakh War, the Organization of Turkish States gained power and the formation of a new center of power together with sister countries under the leadership of Turkey.

- Turkey has an observer status in the Shanghai Cooperation Organization.

- Hakan Fidan's expression of his desire to join BRICS is considered an important initiative in taking new economic cooperation steps.

- The risk of the Israeli-Palestinian war turning into a regional war and humanity looking at the future with concern.

- Archaic Turkey's struggle for existence against colonialist states in line with the principle of partnership and cooperation.

- Turkey's common-sense attitude in the Russia-Ukraine war and its hope for the world, and Turkish leader Erdoğan's assumption of the expected leadership role in this regard.

- Reactions in Europe as a result of our national team's success in the matches and Merih Demiral's unfair punishment.

- The determined fight against the FETO terrorist organization.

- Turkey's effort to pursue an independent strategy within NATO.

- Re-normalization efforts of Egypt and Turkey.

AK Party governments have managed to make a great revolution under the leadership of Erdoğan. It is seen that Turkey has made great progress in the fields of infrastructure, development and defense industry. The defense industry plays an important role in Turkey's security issues; The strengthening Turkish army and increased security have paved the way for us to become an experienced army with its fighting ability and hybrid warfare techniques.

However, the first problem is that those who establish and govern the world order do not want Turkey, which is a regional power. The bigger problem is that the real owners of the revolution are not aware of this revolution.

If we look at the daily agenda of politicians and bureaucrats who wake up early in the morning, none of the above-mentioned problems are on their agenda. Thanks to the efforts of Mr. President and a handful of patriots, huge problems are being managed.

We can discuss and interpret Turkish politics under different headings. We can more easily read today's problems by discussing the AK Party's politics under two headings:

1. A government provides services, investments and actions to solve the problems of the people.

2. Especially the services it has provided, global politics, foreign policy, domestic policy, security, social issues, urban economy, peace, tranquility, culture, education, health, income justice, poverty, corruption, democracy, law, etc. To develop policies in these areas.

There is stagnation in the second leg of AK Party politics. The cadres who democratized the Republic and carried out the great revolutions are in a psychological state as if they committed the original sin of Christianity and did evil to this country.

This country's big capital owners and well-established families did not embrace Erdoğan's revolutions because they were not their own. Traditional academics have not made a real assessment of Erdoğan because they have global influence. Due to the dominant opposition of those who hold the cultural power, Anatolian conservatives and this academic circle have been complex in producing politics and taking on this burden.

More importantly, the AK Party has stagnated its mission of being a center of political production that will enrich the high-capacity politics created by Erdoğan and identify it with the society. The distance that has widened between Erdoğan's vision and the party is what weakens Erdoğan's influence the most.

All-out mobilization: Today, as our country moves towards becoming a great state and a regional power, there is a need for all-out mobilization in politics, high-level bureaucracy, non-governmental organizations, universities and intellectual circles.

This great mobilization becomes possible only by producing politics. You cannot become a great state by making excuses for every problem and weakness. Turkey's enemies are aware of our capacity. Because the Turks have never stood where they stood in any period throughout history.