Siyasette yeni döneme adım

SİYASETİN doğası gereği politikacılar kazanmak için alanlardan, programlardan birbirlerini hedef alırlar.

Bu Türkiye’de zaten yaşanıyordu, yaşanıyor. Ancak siyasetin aşırı dozda birbirini hedef alması, bunu adeta bir sözlü ya da yazılı savaşa dönüştürmesi, troll ordularının destekleriyle de ne yazık ki toplumları içinde kutuplaştırır. Bu kutuplaşma büyüyüp içinden çıkılmaz hale gelince de, hem güçsüzleşirsiniz hem de dışarıdan her türlü etkiye fazlasıyla açık hale gelirsiniz. Bu nedenle son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan- CHP Genel Başkanı Özel, MHP Genel Başkanı Bahçeli- CHP Genel Başkanı Özel arasındaki görüşme trafiğini olumlu buluyorum. Diyecekseniz ki, içinde yine siyasi adımlar barındırmıyor mu? Mutlaka barındırıyordur:

- Özel’in liderliğinin güçlenmesi,

- İmamoğlu’na karşı Özel’in güçlendirilmesinin tercih edilmesi,

- 2028’e doğru stratejik kazanma arayışları,

- Belki sistem sorunları ve bu sorunları “Kazan kazan” yöntemi ile çözme arayışları.

Bunlara daha birçok madde ekleyebilirsiniz. Yine de...

- Diyalog, birbirini anlamak,

- Karşılıklı hassasiyetlerin, emeklilerin maaşları başta olmak üzere toplumdaki sorunların konuşulması hatta ortak çözüm arayışları,

- Zor da olsa yeni ve toplumun her kesimini kapsayacak bir anayasa üzerinde çalışma arayışı,

- Bu yumuşama ve diyaloğun toplumun tüm kesimlerine de yayılma sağlaması açısından görüşmek, tartışma ve kavgadan iyidir.

Güçlü ve kaliteli muhalefet, güçlü ve kaliteli iktidarı yaratır. Güçlü ve kaliteli iktidar ise güçlü ve kaliteli muhalefeti. Çünkü kazanmak “daha iyi” olmayı gerektirir.

DÜNYADAKİ KONJONKTÜR

Bir yanda savaşlar, diğer yanda enerji ve diğer kaynaklar için oynanan oyunlar. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya göz önünde bulundurulursa milli meselelerde konuşarak, itirazlar dinlenerek, birlikte hareket edilmesi gerekir.

- CHP Lideri Özgür Özel’in yurtdışı gezilerinden örnekler göstererek, ilgili bakanlardan kritik başlıklarda brifing talebi doğru ve yerinde bir yaklaşımdır.

- MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ise görüşmede;

- Dünyada çok önemli olaylar cereyan ederken Türkiye’nin elinin güçlü olması gerektiğine,

- Terör örgütünün yabancı ülkelerden aldığı destekle Türkiye’ye verdiği zarara atıfta bulunmasına, Türkiye’nin sınırlarının ve birliğinin korunması açısından genişleyecek sınır ötesi operasyonlarda yine birliktelik gösterilmesinin önemine vurgu yapmasını da dikkatinize çekerim.

POZİTİF DÖNEM

AK Parti pozitif bir dönemin başladığı görüşünde. Süreçte, vatandaşın her alandaki sorunlarının çözülmesi, Meclis’te yapılacak yasaların ve anayasa konusunda özellikle muhalefet ile tekrar masaya oturulması ve bu süreçlerin  “uzlaşı” ile yürütülmesi konusunun önemli olduğuna vurgu yapılıyor. Tüm bunların önemi yadsınamaz, bundan sonra liderlerden beklenen sürecin yürütülmesi ve “siyasette gerilim tırmanıyor” sözcüğünün bir süre de olsa kullanılmasına yol açmamalarıdır.

EĞİRDİR GÖLÜ İÇİN KIRMIZI ALARM!

Geçen hafta Eğirdir Dağ Komando Okulu’ndaydım. Komandolarımızın eğitimiyle ve onlarla gurur duydum. Ama Eğirdir Gölü’nü görünce içim acıdı. Fotomuhabirimiz Selahattin Sönmez’in fotoğrafları size her şeyi anlatıyor.

- Su öyle azalmış ki, artık komandoların eskisi gibi kuleden suya atlamaları mümkün değil.

- Sahil şeridinde gördüğünüz kayalar ise gölün kurumakta olduğunun göstergesi.

- İki yıldır kar yağmıyor, ama Isparta’nın su ihtiyacı buradan karşılanıyor ve gölün etrafındaki elma bahçelerinin sulaması gölden yapılıyor.

- Maalesef göl önce ikiye ayrılma sonra da kuruma tehlikesi altında.

Kısacası tüm yetkililere sesleniyorum, “Kırmızı Alarm!”

İLK MİLLET BAHÇESİ’NİN NEREDE OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?

Bugün Türkiye’de çok sayıda Millet Bahçesi var, daha da yapılıyor. Peki ilk “Millet Bahçesi” nerede ve adını kim koydu diye sorsam... Millet Bahçesi’nin ilki Ankara’da İkinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin etrafına kuruldu. Düzenlemesi 1926 yılında yapıldı, Atatürk balkonundan sık sık o bahçeye baktı. Bahçedeki uzun havuzun içindeki nilüfer çiçekleri nedeniyle Ankara halkı buraya “Nilüfer Havuzu” dedi. Türkiye’nin ilk Millet Bahçesi’ni ve Atatürk’ün o bahçeyi seyrettiği balkonu görmeyenler için tavsiyem İkinci Meclis yerleşkesini ziyaret etmeleridir.