YEREL seçimlerden sonra Ekrem İmamoğlu’nun pozisyonuyla ilgili olarak CHP’de yapılan analizlere yer vermiştim.

“Yerel seçimlerden önce CHP’nin tek lideri vardı; o da Ekrem İmamoğlu. Seçimlerden sonra üç lider adayımız oldu. Bizi Ekrem İmamoğlu’na mahkûm olmaktan kurtardı. Seçimler Özgür Özel’in konumunu pekiştirdi, denkleme kattı. Artık Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Özgür Özel gibi üç alternatifimiz oluştu...” deniliyordu.

ÖZGÜR ÖZEL’İN KONUMU NETLEŞTİ

Özgür Özel’le ilgili olarak ise, “Yerel seçimler Özgür Özel’in koltuğunu sağlama aldı. Bizi Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel eksenli eşbaşkanlık sisteminden kurtardı. Özgür Özel’i ne olacağı belli olmayan genel başkan konumundan aldı, lider pozisyonuna yükseltti” şeklinde değerlendirmeler yapılıyordu.

MÜHÜR KİMDEYSE SÜLEYMAN ODUR

31 Mart yerel seçimleri CHP’yi sadece birinci parti yapmadı, partideki paradigmaları da değiştirdi.

Çünkü, Demirel’in dediği gibi, “siyasetin ilacı güçtür” mühür kimdeyse Süleyman odur.  Güç Özgür Özel’de, Süleyman da O...

1977’de Ecevit’in yüzde 42’lik seçim zaferinden 47 yıl sonra CHP’yi birinci parti yaptı.

GÜCÜ YÖNETTİ

Özgür Özel, seçmenin sandıkta verdiği gücü iyi yönetti. Siyasette kendine bir alan açtı. Diyalog siyasetiyle birlikte bir dil oluşturdu.

Gücü kullanmayı iyi bildi.

Seçimden sonra zaman Özgür Özel’in lehine işledi.

YENİ SİYASET

Özgür Özel, üç kritik olayda da gücünü kullanmaya başladı.

1- Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli ile görüşme siyasette yeni bir yol açtı ve böylece kamuoyundan destek aldı.

CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI KONUSU

2- Cumhurbaşkanı adaylığı konusu

Ali Mahir Başarır’ın, kendi adaylığı konusunda başlattığı tartışmayı sonlandırarak doğru bir hamle yaptı. Yoksa parti içi kavganın ateşini yakar ve buradan çok büyük zarar görürdü.

PATRON BENİM DEDİ

3- CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu mu olacak, Mansur Yavaş mı yoksa Özgür Özel mi? Bu konuda üç açıklama yaptı.

5 Nisan tarihinde, “Maç 2-2 berabere, dakika 90+2, 3 dakika uzatma verilmiş, takım penaltı kazanmış, penaltıyı kim atacak? O kararı kim verecek? Teknik direktör verecek” dedi.

Seçimden aldığı güçle, ‘Bu takımın kaptanı benim, penaltıyı kimin atacağına ben karar vereceğim’ dedi.

İKİ FORVET VAR

Ekrem İmamoğlu’nun “Tek forvetimiz var. O da Ekrem İmamoğlu. Penaltıyı o atacak” demesini beklerken Özgür Özel, 8 Nisan tarihinde,  “Şu anda takımda iki forvet var. Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu. Teknik direktör, ‘Penaltıyı ben atacağım’ demez. En formda oyuncusuna attırır. Günü geldiğinde arkadaşlarımızdan biri cumhurbaşkanı adayı olacak” dedi.

Böylece Ekrem İmamoğlu’na tek forvet sen değilsin bir de Mansur Yavaş var uyarısında bulundu.

KENDİNİ BAĞLAMADI

8 Mayıs tarihinde Habertürk’te Fevzi Çakır ve Esra Toptaş’ın programında ise, “Yarın üç santraforla oynarsınız, tek santrafora geçersiniz. Bu o günün işi. Bir kez daha söylüyorum. Bugünden aday tartışmalarına son nokta Özgür Özel tarafından konulmuştur.  Adayı günü gelince konuşacağız” dedi.

Ne yaptı?

1- Bugünden kendini bağlamadı.

2- Ekrem İmamoğlu tek adayımız demedi.

3- Cumhurbaşkanı adayı tartışmaları üzerinden CHP’nin karıştırılmasının önüne geçmeye çalıştı.

4- Ekrem İmamoğlu’na da Mansur Yavaş’a da “Teknik direktör benim kimin aday olacağına ben karar vereceğim” mesajını verdi.

İMAMOĞLU NE YAPACAK?

Özgür Özel cumhurbaşkanı adaylığı konusunu kendi yetki alanına çekerken, İmamoğlu’nu ise üç eşit adaydan biri konumuna iterken, Ekrem İmamoğlu’nun bundan memnun olduğunu düşünmek mümkün değil.

İmamoğlu, 2023 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu nedeniyle Cumhurbaşkanı adayı olamadı. Umudunu 2028 seçimlerine bağladı. CHP’nin başına Özgür Özel’in geçmesini sağlayarak partiyi sağlama aldığını düşündü. Seçimleri yeniden kazanınca önünde hiçbir engelin kalmadığına inandı. Ama şunu hesap edemedi. Seçimler Mansur Yavaş ve Özgür Özel alternatiflerini de ortaya çıkardı. Seçime muhalefetin tek adayı olarak girip, üç eşit aday olarak çıktı.

İMAMOĞLU’NUN HAMLESİ

Ekrem İmamoğlu kararlı bir siyasetçi. Şimdi sustuğuna bakmayın kolay kolay pes etmez. Her şeyin farkında. Ankara siyasetinde Erdoğan, Özgür Özel veDevlet Bahçeli arasında inşa edilen yeni siyasi düzeni kendisine yönelik bir operasyon olarak görüyor.

Bakalım Ekrem İmamoğlu’nun karşı hamleleri ne olacak?

KAVALA KONUSUNU BAHÇELİ’YE AÇTI MI?

Özgür Özel, Devlet Bahçeli görüşmesinde en çok merak edilen, Kavalakonusuydu. Çünkü görüşmeden 1 saat önce Devlet Bahçeli, MHP Grubu’nda Kavala konusunda sert açıklamalar yapmıştı. O nedenle görüşmede Özgür Özel, Osman Kavala konusunu açtı mı? Devlet Bahçeli’nin yanıtı ne oldu?

Ben de bu sorunun peşine düştüm.

BAHÇELİ’NİN YANITI

Özgür Özel, Osman Kavala başta olmak üzere Gezi mahkûmlarıyla ilgili konuyu gündeme getirmiş.

AİHM kararları ve Avrupa Konseyi’ndeki sürece işaret ederek, “Avrupa istemeden biz bu işi çözmeliyiz” demiş. Peki MHP lideri nasıl karşılamış, Bahçeli’nin yanıtı ne olmuş? Onu da zamanı gelince yazacağım.

I included the analyzes made by CHP regarding Ekrem İmamoğlu's position after the LOCAL elections.

“Before the local elections, CHP had only one leader; And he is Ekrem İmamoğlu . After the elections, we had three leading candidates. He saved us from being condemned to Ekrem İmamoğlu . The elections reinforced Özgür Özel 's position and added it to the equation. "We now have three alternatives: Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş and Özgür Özel ..." it was said.

ÖZGÜR ÖZEL'S POSITION HAS BECOME CLEAR

Regarding Özgür Özel , he said, “ Local elections secured Özgür Özel's seat. He saved us from the co-chairmanship system centered around Ekrem İmamoğlu and Özgür Özel. Evaluations were made as follows: " He took Özgür Özel from the uncertain position of chairman and promoted him to a leader position ."

WHOEVER HAVE THE SEAL IS SOLEYMAN

The March 31 local elections not only made CHP the first party, they also changed the paradigms in the party.

Because, as Demirel said, “ the cure for politics is power ”, whoever has the seal is Süleyman. Power is in Özgür Özel and Süleyman is in Him...

He made CHP the leading party 47 years after Ecevit's 42 percent election victory in 1977.

HE MANAGED THE POWER

Özgür Özel managed well the power given by the voters at the ballot box. He created a space for himself in politics. He created a language with the politics of dialogue.

He knew how to use power well.

After the election, time worked in Özgür Özel 's favor.

NEW POLITICS

Özgür Özel started to use his power in three critical incidents.

1- The meeting with President Erdoğan and MHP leader Bahçeli opened a new path in politics and thus received support from the public.

PRESIDENTIAL CANDIDACY  ISSUE

2- Presidential candidacy issue

Ali Mahir Basarir made the right move by ending the debate he started about his own candidacy. Otherwise, it would ignite the fire of the fight within the party and it would suffer great damage.

HE SAID I AM THE BOSS

3- Will CHP's presidential candidate be Ekrem İmamoğlu , Mansur Yavaş or Özgür Özel ? He made three statements on this subject.

On April 5, “ The match is a 2-2 draw, minute 90+2, 3 minutes of extra time was given, the team won a penalty, who will take the penalty? Who will make that decision? “The coach will give it ,” he said.

With the power he got from the election, he said, 'I am the captain of this team, I will decide who will take the penalty.'

THERE ARE TWO FORWARDS

Ekrem İmamoğlu said, “ We have only one striker. He is Ekrem İmamoğlu.While waiting for him to say " He will take the penalty ", Özgür Özel said on April 8,  " There are currently two strikers in the team. One is Mansur Yavaş and the other is Ekrem İmamoğlu. The coach does not say, 'I will take the penalty.' He makes his fittest player score. "When the day comes, one of our friends will be a presidential candidate, " he said.

Thus, he warned Ekrem İmamoğlu that you are not the only striker, there is also Mansur Yavaş .

HE DID NOT TIE HIMSELF

In Fevzi Çakır and Esra Toptaş 's program on Habertürk on May 8 , he said, “Tomorrow you play with three centre-forwards, you will switch to a single centre-forward. This is the job of the day. I say it once again. As of today, Özgür Özel has put an end to the candidate discussions. "We will talk about the candidate when the day comes," he said.

What did he do?

1- He hasn't tied himself up since today.

2-  Ekrem İmamoğlu did not say that he is our only candidate.

3- He tried to prevent confusion with the CHP through the presidential candidate debates.

4-  He gave the message to both Ekrem İmamoğlu and Mansur Yavaş , " I am the coach, I will decide who will be the candidate ."

WHAT WILL IMAMOĞLU DO?

While Özgür Özel brought the issue of presidential candidacy to his own authority and pushed İmamoğlu into the position of one of three equal candidates, it is not possible to think that Ekrem İmamoğlu is happy with this.

İmamoğlu could not become a presidential candidate in the 2023 elections due to Kemal Kılıçdaroğlu . He pinned his hopes on the 2028 elections. He thought that he had secured the party by appointing Özgür Özel as the head of the CHP . When he won the elections again, he believed that there were no obstacles left in his way. But he couldn't calculate this. The elections also revealed the alternatives of Mansur Yavaş and Özgür Özel . He entered the election as the only candidate of the opposition and emerged as three equal candidates.

İMAMOĞLU'S  MOVE

Ekrem İmamoğlu is a determined politician. Don't worry about his silence now, he doesn't give up easily. He is aware of everything. In Ankara politics , Erdoğan sees the new political order built between Özgür Özel and Devlet Bahçeli as an operation against himself.

Let's see what Ekrem İmamoğlu 's counter moves will be.

DID HE OPEN THE ISSUE OF KAVALA TO BAHÇELİ?

The most curious thing in the meeting between Özgür Özel and Devlet Bahçeli was the Kavala issue. Because 1 hour before the meeting , Devlet Bahçeli had made harsh statements about Kavala in the MHP Group . Therefore , did Özgür Özel bring up the subject of Osman Kavala during the meeting? What was Devlet Bahçeli 's response?

So I pursued this question.

BAHÇELİ'S ANSWER

Özgür Özel brought up the issue regarding Gezi prisoners, especially Osman Kavala.

Pointing to the decisions of the ECHR and the process in the Council of Europe, he said, " We must solve this issue before Europe wants it ." So how did the MHP leader react, what was Bahçeli 's response? I will write about it when the time comes.