İYİ Parti’ye bir Dervişoğlu!

25 Ekim 2017’de kurulan İYİ Parti yedi yıl içerisinde 5. olağanüstü kurultayını yaptı. Olağan kurultay sayısı ise üç. Sonuncusunu 24 Haziran 2023’te 14- 28 Mayıs seçimlerinin sonrasında yapmıştı.

Bir partide olağanüstü kongre olağandan fazlaysa, durum zorlu demektir.

27 Nisan Cumartesi günü ATO Kongre Merkezi’nde yapılan son kurultayda Anadolu illerinden gelen İYİ Partililerle sohbet ettik. 20. Ankara Kitap Fuarı da aynı merkezin bir başka bölümündeydi. Kitap fuarı ile kurultay iç içe geçti.

Salona girip çıkan İYİ Partililerin umutsuzluk içinde olduğunu gördük. Parti yönetimine egemen olan MHP ağırlığının aksine gövdede merkez sağ kökenlilerin olduğu dikkati çekiyordu. Sanki 1990’lı yılların ANAP, DYP kongrelerinin bahçesinde gibiydik.

Parti kadrolarında, seçilecek genel başkanın toparlanmayı sağlayacağına dair beklenti düşüktü.

***

İYİ Parti’nin son bir yılına dair gözlemlerimiz kurultaya gelenlerin söylemleriyle örtüşüyordu.

Genel başkanlık koltuğuna oturan Müsavat Dervişoğlu, veda eden Akşener’in en yakın çalışma arkadaşıydı. 1980’li yıllarda Türkeş’in tam güvenini kazanan Dervişoğlu, bu süreçte de Akşener’in tam güveniyle görev yaptı. Şimdi partinin başında. Dervişoğlu’nun yakın geçmişte tanık olduğumuz kimi konuşmalarından 1980 öncesinin muhasebesini sağlıklı yaptığı izlenimi edinmiştik.

Genel başkan olarak ne yapabilir?

Bunun için iki unsur ipucu verecek:  

-Kuracağı kadro.

-İzleyeceği siyaset.

İYİ parti 2017 yılı koşullarında MHP’nin tümüyle AKP ile hareket etme kararını hayata geçirdiği günlerde kuruldu. MHP’den ayrılanlar AKP ile birlikteliğe hayır diyordu. Bu söylemle İYİ Parti doğal olarak büyüdü.

O gün AKP-MHP iktidarı sistemi değiştirip ilerleme gücüne sahipti. Bugün AKP-MHP ortaklığı sürse de kireçlenmeler var. Birliktelik gerilemede. Buna karşılık İYİ Parti de gerilemede.

Merkezin sağından başlayarak daha sağa doğru ciddi bir ufuksuzluk, çöküntü ve arayış hâkim.

Tablo her türlü yeni gelişmeye gebe. Merkez sağ yeni bir parti doğurabilir. İYİ Parti’nin buna gerek kalmadan toplanma yeri olması Dervişoğlu’nun yukarıda sözünü ettiğimiz iki şıkkın hakkını vermesine bağlı. Dün Grup Başkanvekili Erhan Usta’nın istifası bu anlamda hayra alamet değil.

***

Elbet geri dönebilir ama siyasetten bir Meral Akşener geçti.

En sonuncusu 27 Nisan’da olmak üzere Meral Hanım çok sık şu sözü söyledi:

“Yaptıklarımdan, aldığım kararlardan asla pişman değilim!”

Ah Meral Hanım ahhh...

Siz pişman olmayabilirsiniz ama size umut bağlayanlar hem pişman hem üzgün hem kırık...

Karışık duygular içindeler...

Siyasete kadın eli değmesini yürekten istiyoruz. Beşik sallayan kadın dünyayı da sallar. Son yerel seçimlerde CHP’nin elde ettiği başarının bir nedeni de kadın adaylara daha fazla yer vermesi.

Ancak Meral Hanım bir başka Tansu Çiller sendromu yarattı.

Çok kararlı gibi görünüp karmakarışık kararlar almak...

Milyonların beklediği hedefe doğru yürürken zikzaklar çizmek...

Çok beklendiği bir günde ortadan kaybolmak...

Tüm partiye hâkim gibi görünürken ekibi darmadağın etmek...

Büyük bir haksızlık ama oğlunun da konuşulur olması...

Her neyse, biz burada keselim...

İYİ Parti’den beklenti, bir nebze aklıselim!