Erdoğan seçim sonuçlarını partisinin grup toplantısında değerlendireceğini ilan edince gözler Meclis’e çevrildi…
Erdoğan ne diyecekti? AKP cephesinde nefesler tutuldu. Erdoğan bayram tatili nedeniyle yazlık sarayına çekildi, söylenene göre kimseyle görüşmedi.
Ve yine söylenene göre partide yer yerinden oynatacak köklü değişiklikler yapmayı planlıyordu.
Ve yine söylenenlere göre bugüne kadar izlediği politikayı tamamen değiştirecekti.
Nefeslerin tutulma nedeni buydu…
Aslında kötü yönetimden şikayet edenlerin de gözü kulağı Ankara’daydı. Yapısal reform müjdesi derin bir nefes aldırırdı.
Olmadı…
Erdoğan ‘güçlüğüz, yenilmedik, bizi kimse yenemez, biz bitti demeden bitmez’ minvalinde konuşma yaptı. Memlekete değil, AKP teşkilatlarına hitap etti… Onları gaza getirmeye çalıştı!..
Seçmenin mesajını doğru okuruz dedi ama daha ikinci cümlesinde okuyamadığı veya yanlış okuduğu ortaya çıktı…
‘Arızaları düzeltir tekrar yola koyuluruz’ dedi.
Rejimin arızası ne? Rejim Türkiye’yi derin ekonomik krize sokmadı mı? Tek adam rejimi nedeniyle hayat pahalılığı altında ezilmiyor muyuz? Keyfi kararlar nedeniyle ülkemiz göçmen deposu olmadı mı? Seçmen bu yüzden seçimde ‘yeter artık’ diye kırmızıya yakın sarı kart çekti…
Çünkü….
Erdoğan liderliğindeki AKP’nin gittiği yol doğru yol değil… Seçtikleri yolun maliyeti ağır. Faturası yoksulun sırtında… Gittikleri yolun bedeli:
Yüzde 80 enflasyon…
Yüzde 80 faiz (tüketici kredisi) …
Merkez Bankası’nın 818 milyar TL zarar etmesi; 25 milyar dolar. Bize ne demeyin bu para bizim cebimizden çıktı.
Bir bu kadar da bütçe açığı…
Erdoğan ‘seçimin olmadığı dönemde 4 yıl içinde enflasyonla mücadeleyi inşallah zaferle sonuçlandıracağız’ dedi…
Demek ki; Saray yönetimi seçim var diye enflasyonla mücadele etmedi… Seçim var diye rakamlar çarpıtılarak sahte cennet yaratıldı; Erdoğan bir kez daha seçilsin diye!..
Acı gerçek bu…
Ayrıca… Erdoğan enflasyonla nasıl mücadele edecek?
Faizi indirerek mi, faizi yüzde 50’lerde tutarak hatta daha da çıkararak mı?
Erdoğan’ın iki yıl önce söyledikleri mi gerçek, dün söyledikleri mi?
Erdoğan’ın 2023 Mayıs ayına kadar izlediği politika mı doğru, seçimden izlediği politika mı?
Hangisi!..
Önümüzdeki dört yıl içinde yine bir sabah kalkıp faiz sebep enflasyon sonuçturdiyerek başka düğmeye basacak mı basmayacak mı?
Basmayacağını garantisi var mı?
Yok… Erdoğan rejiminde hiçbir şeyin garantisi yok. Çünkü keyfi yönetim. Sadece ekonomide değil her alanda gittikleri yol doğru yol değil… Ben söylemiyorum seçmen söyledi. Seçmenin yüzde 60’ı bu mesajı verdi…
Erdoğan ‘seçmenin mesajını doğru okuruz’ dedi ya; doğru okusa tek adam rejimine son verir. Denedik olmadı, sizleri derin ve mutlak yoksulluğa sürükledim özür dilerim der noktayı koyar.
Kurumların aktif, inisiyatif kullanan liyakat sahibi yöneticilerin olduğu, ortak aklın egemen kılındığı düzeni getirir…
Bakın…
Futbol maçını üç hakem yönetiyordu yetmez dediler, dördüncü hakemi koydular. O da yetmedi VAR sistemini devreye soktular. Teknoloji yardımıyla iki hakem daha sisteme katıldı. Bir futbol maçında altı hakem var…
Tenis maçında 13 hakem… İki kişi filenin üzerinden çizilmiş sahanın içine topu geçirmek için mücadele ediyor, topun belirlenen alana düşüp düşmediğine, kimin sayı kazandığına 13 hakem karar veriyor. Onlar da yetersiz kalınca şahin gözüyle teknoloji devreye sokuldu.
Voleybol maçında, basketbol maçında yedi hakem var…
Biz de bütün ülkeyi ekonomiden, eğitime… Dış politikadan terörle mücadeleye… Merkez Bankası’ndan kamu bankalarına… Sağlık sektöründen tarıma hayvancılığa… Sağlık sektöründen turizm sektörüne… Enerji piyasasından çay piyasasına… İthalattan ihracata… Vergi oranlarından, asgari ücretin ne kadar olmasına kadar her şeyi bir kişi belirliyor…
Bir kişi karar veriyor…
Bir kişinin dediği oluyor…
Tenis maçını 13 kişi yönetiyor, 81 milyon nüfusu, 10 milyon göçmeni barındıran 783.562 kilometre karelik toprağı tek kişi…
Bu işte bir yanlışlık yok mu?
Seçmen var dedi; Erdoğan yok diyor. Aynı yolda yürüyeceğini söylüyor.
Erdoğan seçmenin mesajını okumuş ama doğru okumamış yanlış okumuş!