Sabah gazetesinden Yavuz Donat’ın CHP lideri Özgür Özel ile yaptığı söyleşiyi nasıl okumalı? Dahası, bu söyleşinin gazetenin manşetine taşınması ne anlama geliyor? Ve hatta aynı gün Sabah’ın birinci sayfasında bir tane bile AKP haberinin ve Erdoğan fotoğrafının olmaması tesadüf mü?
Sanmayın ki sadece “bizim” mahallede tartışıldı bu sorular. Bizzat hem iktidar çevrelerinde hem de AKP medyasında “Sabah’ın ne yapmaya çalıştığı” sorgulanıyor.
Sandığın mesajından kendilerini de sorumlu gördükleri bu süreçte, ben de iktidar medyasının koridorlarında gezdim. Ve şu soruya yanıt aradım: Seçim sonuçları iktidara destek veren medyayı nasıl etkiler?
Hepsi çok bilinen, iktidar medyasında çalışan dört ayrı televizyoncu ve gazeteci ile konuştum. Görüştüğüm medya mensuplarının ortak kanısı şuydu: “Değişmeliyiz!”
Ancak iktidar medyasında arzulanan değişimin olup olmayacağı konusunda farklı görüşler mevcuttu. Tartışma kapısını daha da aralasın diye içinde farklı görüşler de barındıran o sözleri aktaracağım. İşte AKP medyasını içinden bilen isimlerin “Bundan sonra ne olur” sorusuna verdikleri yanıtlar...
- Seçim medyayı da etkilemez olur mu, etkileyecek. Unutmayalım ki belediyelerin el değiştirmesiyle CHP muazzam bir maddi güç elde etti. Aynı şekilde iktidar da ciddi bir maddi güç kaybı yaşadı. Bunu sadece “toplu gazete alımı” ile düşünürsek yanılırız. Özellikle iktidar medyası her belediye ile yıllık sözleşmeler yapıyordu. Bu muhalif medyada da var. Ancak bu gelir ve güç artık iktidar medyasında yok. İktidarda kalan belediyelere de daha çok yük biner.
- Her şeye rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan medyadan zaten memnun değildi, etkili olduğunu düşünmüyordu. Şimdi kaliteyi artırmak zorundayız. Öyle ya seçim döneminde onca yayın organı o kadar haber yaptı; sonuç ne? Sıfır!
- İktidar medyasında ekonomik daralmalar olacaktır. Bazı gazeteler kapanma ya da sadece dijitalde yayın yapma gibi radikal kararlar alabilir.
SABAH, A HABER ve TRT
- Demek ki bir başkan adayını gereksiz şekilde çok parlatmakla seçmeni etkileyemeyebiliyormuşuz. Sabah gazetesinin Özgür Özel manşeti derinlikle izlenmeli. Çünkü madem olabiliyordu, seçim kampanyası döneminde neden yapmadılar? Kaldı ki o manşetin Ankara’dan talimatla yapılmadığına, aslında Erdoğan’a bir mesaj içerdiğine dair ciddi bir söylenti var.
- Hiçbir yerde değişim olmasa bile, Sabah ve A Haber’de dönüşüm yaşanabilir. Erdoğan’ın bile kabul ettiği ekonomik kriz yokmuş gibi davranmaları, muhalif olan herkese amansızca saldırmaları ve diğer muhafazakâr medyaya yaşam hakkı tanımamaları camiada rahatsızlık yaratıyor.
- TRT’de ise şu an sessizlik hâkim. Hemen hemen herkes rahatsız ancak köklü bir değişim olması beklenmiyor. Halbuki TRT’nin özellikle son üç senedir çok daha kötüye gittiğini bilen biliyor. Özel hayatına dair gelişmeler ortaya çıkana kadar, haber dairesi Hilal Kaplan’dan soruluyordu. Ancak Emine Erdoğan’ın devreye girmesiyle Kaplan’ın kanal içinde pasifize edildiği konuşuluyor. Dahası TRT’de “Cumhurbaşkanına rağmen ama onun sorumluluk yüklediği insanların yönetim hatalarından yaşanan bir geriye gidiş var” görüşü ağırlıkta.