Abdullah Zeydan normal biriymiş gibi davranmak...

Van’dan büyükşehir belediye başkanı seçilen Abdullah Zeydan bugünlerin tartışılan ismi. Seçim sonuçları sonrası uzun zamandır ortalarda görünmeyen bazı yazarların da gözdesi. Şiddeti özendiren en küçük şeyden etkilenen malum koronun binlerce insanımızı katletmiş PKK’yı güzelleyen bir isme sahip çıkması ibretliktir.

Abdullah Zeydan kimdir ona bir bakalım... Abdullah Zeydan, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, “PKK sizi tükürüğünde boğar” şeklindeki ifadesi ve bir eyleme katılması nedeniyle suçlu bulundu. Mahkeme, Zeydan'a “terör örgütüne yardım” suçundan 5 yıl, “terör örgütü propagandası yapma” suçundan ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi. 

Zeydan'ın hapis cezası, Yargıtay tarafından bozuldu ve Zeydan yeniden yargılandı. Yeniden yargılanma sonucunda cezası 3 yıla indirildi. Daha önce yattığı süre de göz önünde bulundurularak 6 Ocak 2022 tarihinde tahliye edildi.

“PKK sizi tükürüğünde boğar” sözünü söyleyen kişi şu an belediye başkanı ve bu normal görünüyor. Asla normal görünemez. Böyle birinin belediye başkanlığı yapması da çok ciddi tehlikeleri barındırıyor. Bir kere kendisi açıkça PKK destekçisi. Zaten ceza almış. DEM Parti bu kadar isim varken gidip onu buluyor. 

Sonra bu olay bahane edilip sokaklar karıştırılıyor. Protestoların yaşandığı şehirlerin başında gelen Hakkâri'den gelen görüntüler endişe oluşturdu. Yüksekova ilçesinin Cengiz Topel Caddesi'nde bir araya gelen grup, yürüyüş yapmak isteyince polis müdahale etti. Basınçlı su ve biber gazı ile yapılan müdahale sonrası gruptakiler ara sokaklara dağıldı. AK Parti Hakkâri İl Başkanının evine saldırdılar. 

Çağlayan Adliyesi’ni basıp olay çıkarttılar. Hâlbuki YSK kararını bekleseler bir şey olmayacak. Nitekim YSK Başkanlığı DEM’e verdi. 

Ancak genel gidişat iyi değil. Üstelik DEM’in oyu yüzde 5,77’e düşmüşken. Ama DEM’liler kendi oylarının düşmesini önemsemiyor. Onlar için önemli olan AK Parti-MHP blokunun dağılması ve oy kaybı yaşaması.

Hemen 7 Haziran sürecine döndüler. Erdoğan devri bitti diye düşünüp sokakları karıştırıyorlar. Ama bunu yapan terör yanlısı DEM’e en küçük eleştiri getirmiyorlar. Ayıptır. Bu ülkeyi sokakta bulmadık. Türk devleti ülkemizi karıştırmak isteyenlere asla fırsat vermeyecektir. Vermiyor da. Burada CHP’ye de görev düşüyor. PKK yanlısı DEM’e ses çıkarmaları gerekir. Bakalım ses çıkaracaklar mı, yoksa görmezden mi gelecekler?

 

 

Muhtarlar gerekli mi?

 

Dün Türkiye gazetesinde güzel bir konu işlenmişti. Çokça tartışıldı. Muhtarlar gerekli mi?

Türkiye nüfusunun yüzde 80’e yakını büyük şehirlerde yaşıyor. Kalabalık köylerin yerini, 2000’li yıllardan itibaren şehirlerde nüfusu yer yer 100 binleri geçen mahalleler almaya başladı. 2012’de yürürlüğe giren bir düzenlemeyle büyükşehirlerdeki köyler mahalle statüsüne alındı.

Türkiye’de son yıllarda çok sayıda devlet hizmeti e-Devlet üzerinden sunuluyor. Diğer gelişmelerle birlikte bu durum, nüfus, vatandaşlık ve askerlik gibi konularda başvuru noktası olan muhtarlara artık ihtiyaç duyulup duyulmadığının sorgulanmasına sebep oldu. Özellikle şehir ve büyükşehirlerde “muhtarlara ihtiyaç var mı?” sorusu hem yetkililer hem de vatandaş tarafından sorulmaya başlandı.

Muhtarlar asgari ücret düzeyinde maaş alıyor. 50 bin 300 muhtarın, devlete aylık yaklaşık 1,2 milyar lira, yıllık ise 14,2 milyar lira maliyeti var. Beş yıllık dönemde bu maliyet 70 milyar lirayı buluyor. Ayrıca muhtarlar silah ruhsatına harç ödemiyor, ulaşımdan ücretsiz faydalanıyor. Bu imkânlar da muhtarlığı cazip hâle getiriyor...

Benim görüşüm Anadolu’da muhtarlık devam etsin ama büyükşehirlerde artık kaldırılsın. E-Devlet'ten her şey çözülüyor artık. Bütçe yükünden de kurtulunmuş olur.