İşim siyasi kulis yazarlığı. Ama haberin nereden çıkacağı belli olmuyor. Ünlü bir mafya liderini sevgilisini takip ederek yakalamışlardı. Reina saldırganını ise başka bir kadınla ilişkisini tespit eden sevgilisi ihbar etmişti. Terörist de olsan bir kadına ihanet etmeyeceksin. O günden beri, “Parayı ve kadını takip et, katile ulaşırsın” sözünü unutmam.

AKIN GÜRLEK İŞARET ETTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in açıklamalarını okuyunca bu örnekler geldi hatırıma. Akın Gürlek, “Operasyonu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu” diyor. Murat Kapki nasıl öğrendi acaba? Akın Gürlek, “O mallarını kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik” diyor. Acaba Murat Kapkioperasyonu nasıl öğrendi? Bu Murat Kapki’nin bağlantılarının üzerine bir soru işareti koymak gerekiyor. 

Murat Kapki’nin kurtarılması için Ankara’da kimlerin kapılarının çalındığı ve bu kapıları çalanların kimler olduğu konusuna girmek istemiyorum. Ama cezaevindeki görüşmesi sırasında verdiği sır niteliğindeki bilgilerin yargı makamlarından neden gizlendiğini merak etmiyor değilim. Bakarsınız zamanı gelince yazarım.

Gerçi Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyalarını yöneten Necati Özkan da ağustos ayında operasyon yapılacağı haberini aldıklarını söylemişti. Belli ki operasyon önceden sızmış. Ekrem İmamoğlu bunun önünü kesmek için cumhurbaşkanı adaylığı kampanyasını başlatıp, kendisini CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ilan ettirmişti. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, operasyon ihtimali nedeniyle Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı kampanyasının öne alındığını itiraf etmişti.

Hatta o dönemlerde “CHP Genel Başkanı ol. CHP Genel Başkanını alamazlar” diye akıl verenler olmuştu.

KAYAHAN’IN ŞARKISI

Akın Gürlek’in deyimiyle “Yüzyılın en büyük yolsuzluk dosyası” nedeniyle hiçbir şey operasyon yapılmasına engel olamadı. Ama ben işin hâlâ bu operasyon nereden sızdı bölümündeyim. İmamoğlu operasyonu yürürken aniden İstanbul dışına tayin olanların isimlerini incelemeye aldım.

İBB soruşturmasında tutuklanan isimlerden birinin yakınının gönül ilişkisi nedeniyle operasyonu önceden öğrendikleri söyleniyor. Karşıma Kayahan’ın, “Bizimkisi bir aşk hikâyesi” şarkısı çıktı. Kayahan ne güzel söylerdi, “Bizimkisi bir aşk hikâyesi siyah beyaz film gibi biraz”.

BU DEVLET SOKAKTA KURULMADI, SOKAKTA YIKILMAZ

Özgür Özel’i başarısız bulanlardan değilim. Tam aksine başarılı buluyorum. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sürecindeki liderliği ve İstanbul İl Başkanlığı’na mahkeme kararıyla Gürsel Tekin’in atanması karşısındaki duruşunu takdir ediyorum. İki konuda güçlü bir liderlik yaptı. Tarihin doğru yerinde durdu. Ama bu onun yanlışlarını eleştirmeme engel değil. Özgür Özel, çok iyi bir ivme yakaladığı anda çok ileri bir çıkış yapıyor. Böylece kendi başarısını gölgeliyor. Bir de hakaret ve tehdit dilini çok kullanıyor.

HAYATI DURDURMAK

İstanbul İl Başkanlığı’na atanan çağrı heyetine karşı verdiği mücadele ile rüzgârı tersine çevirmeyi başardı. Ancak, İngiliz Financial Times gazetesine verdiği röportajda, “Hayatı durdurma noktasına getirecek, barışçıl ama son derece etkili sivil itaatsizlik eylemleri gerçekleştireceğiz” diyor.

Hayatı durduracak eylemler yapmak CHP’ye en büyük zararı vermek demektir. Bu aşamada barışçıl dahi olsa hayatı durduracak eylemler yapmak demek, iktidarın eline en büyük kozu vermek demektir.

O zaman Erdoğan çıkar, “Bunlar devlet ve millet düşmanı” der. Kitleler de buna inanır. Çünkü bizim milletimiz hayatı durduracak çaptaki eylemlerden hoşlanmaz. Böylece haklıysanız dahi haksız duruma düşersiniz. Milletle karşı karşıya gelirsiniz.

Özgür Özel sert çıkış yapabilir. Sert eleştirilerde bulunabilir. Meydan okuyabilir. Bunlar siyasetin gerekleridir. Ama tehdit ve hakaret işin içine girdi mi, haklıyken haksız konuma düşer.

Özgür Özel Cumhurbaşkanı’na hakaret ediyor. Cumhurbaşkanı’nı tehdit ediyor. Özgür Özel, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a hakaret ediyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit ediyor, hakaret ediyor.

SOKAK ÇAĞRISI

Şimdi de sokak çağrısı yapmaktan söz ediyor. “Sokak çağrısı yapacağım gün yaparım. Sokağa çağırmak icap ettiği gün hiç tereddüt etmem” diyor. ÖzgürBey, sokaklar tekin değildir. Siz sokağa davet edersiniz ama sokaktan çekemezsiniz. Siz sokağa davet edersiniz ama sokağı başkaları yönetir. Çünkü bu ülkede demokrasiyi sokaklara kurban verdiğimiz günler oldu. Sokaklara gençlerimizi kurban verdiğimiz dönemleri ne çabuk unuttunuz? Demirel, “Yollar yürümekle aşınmaz” dedi. Ama demokrasi aşındı. Sokakları kullananlar, Demirel’i devirdi. Ayrıca bu millet devletini sokakta bulmadı. Bu devlet sokakta kurulmadı. Cumhurbaşkanlığı forsunun etrafında 16 yıldız vardır. Bu yıldızların hepsi tarihteki Türk devletlerini temsil eder. Bu millet devletsiz yaşayamaz. Tarih boyunca da birçok şanlı devletleri kurmuş bir millettir. CHP, bu devleti kuran parti diyorsunuz. CHP bu devleti yıkan parti pozisyonuna düşmemeli.

Doğruya doğru, yanlışa yanlış.