Al şu parayı kurultayda oyunu bize ver

TELEFON görüşmeleri falan iddianamelere girdi.

CHP kurultayından önce şöyle konuşmalar dönmüş:

- Al şu parayı, kurultayda oyunu bize ver.

- Bu para yetmez. Biraz daha çık.

- Şu kadar daha versek kurtarır mı?

*

Bir tarafta oy satın almaya çalışanlar.

Bir tarafta oyunu satmaya çalışanlar.

Vaziyet şu:

Oy namus ya...

Namus resmen satılığa çıkmış.

Bütün hukuki ve siyasi tartışmaları bir tarafa bırakarak soruyorum:

*

Neden şu ana kadar CHP’den herhangi bir isim...

“Bu tablo iktidara yürüyen Atatürk’ün partisine yakışmıyor. Bizim her şeyden önce bu utanç verici delege pazarını yıkmamız gerekir” falan demedi, demiyor?

Neden CHP’de hiç kimse “parayla oy satın alma” olayını mesele etmiyor?

Kanıksanacak bir şey midir bu.

*

Tamam, bir asliye hukuk hâkiminin kararıyla koca partinin İstanbul örgütü görevden alınmasın.

Tamam ama oy alıp oy satmaya dayalı bu kirli düzen ne olacak?

Bu düzeni kim yıkacak?

KILIÇDAROĞLU’NA YATIRIM YAPILMAZ 

CHP’yi karıştırmak için Kemal Kılıçdaroğlu’na yatırım yapmaya kalkanlar varsa...

Onlara sesleniyorum:

*

Tabanından örgütüne bütün CHP’nin koro halinde...

“Kapı açık. Arkanı dön ve çık. İstenmiyorsun artık” dediği birinin CHP’yi karıştırma potansiyeli sıfıra yakındır.

*

Belki biraz can sıkar, belki biraz kaşların çatılmasına yol açar, belki biraz baş ağrıtır.

Ama bırakın esaslı bir depremi, hissedilmesi imkânsız bir sarsıntıya bile yol açmaz.

*

Bu bir yatırım tavsiyesidir:

*

Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerine oynamayın. Enerjinizi harcamaya değmez.

HAYATLARINDAKİ TEK MUHALEFET MEZAR TAŞI OLUNCA

RUSYA lideri Putin ile Çin lideri Şi, muhabbet ediyorlar.

Konu: Ölümsüzlük.

*

Aşağı yukarı şöyle ilerliyor muhabbet:

*

- PUTİN: Biyoteknolojideki yenilikler çok acayip Şi Bey... Biliyor musun? Belki de ölümsüzlük mümkün olacak.

*

- Şİ: Doğru diyorsun. Geçmişte 70’ini geçemiyordu kimse. Bugün 70 yaşındakilere çocuk diyoruz. Keh keh keh!

*

- PUTİN: Organların nakledilmesi önemli. Böylece daha genç kalacağız. Hatta ölümsüzlüğe bile ulaşabiliriz. Seçim meçim de yok. Oh!

*

- Şİ: Tahminlere göre bu yüzyılda 150 yaşına kadar yaşamak mümkün olabilirmiş. Ben 150’ye razıyım dostum.

*

Dünkü yazıişleri toplantısında editörlerimizden Polat Paksoy, “Tek rakipleri mezar taşı olunca... Ölümsüzlük üzerine sohbet etmeleri normal” diye espri yaptı.

*

Fazla söze gerek. Polat’ın esprisi her şeyi özetliyor.

HAMZA VALİ, KÜBRA ÖĞRETMEN

ERZİNCAN’da öğretmenlik yapan Kübra Hanım, yolda Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu ile karşılaşıyor.

*

“Bir sıkıntımız var” diyerek hukuk fakültesini kazanan öğrencisi için burs istiyor.

Vali Aydoğdu, hemen sorunu çözüyor.

Kübra öğretmen ağlıyor.

Vali Bey’in gözü doluyor.

*

Valilik böyle bir şeydir. Öğretmenlik böyle bir şeydir.

İyi ki Hamza Vali var.

İyi ki Kübra öğretmen var.

GÜRSEL TEKİN’İ KEŞFETTİLER 

CHP’liler Gürsel Tekin’i anlatıyorlar:

- Çaycılıktan başlayıp yükseldi.

- Kadıköy’ü yedi bitirdi.

- Acayip zengin oldu.

- Daire sayısı sonsuz.

- Son evliliği de bir acayipti.

Falan filan.

*

Gürsel Tekin, “Ben kayyum olmam. Özgür Başkanım ne derse o... Ekrem Başkanım benim başkanımdır. Yiğidim aslanım burada yatıyor” falan deseydi.

CHP’lilerden işiteceğimiz tek şey şu olacaktı:

*

“Aslan Gürsel Tekin. Kaplan Gürsel Tekin.”

*

Siyaset gerçekten bulaşılacak bir iş değil.