Dünkü yazımda bu tabiri kullandım çok sayıda mail aldım. Kimi tespitimi beğenmiş kimi meseleyi anlatmak için dini terim kullandığım için eleştirmiş.
Beğenene de eleştirene de kınayana da katkı sağladıkları için teşekkür ederim…
Dünkü yazımda şöyle dedim; belediye başkanlarının parti değiştirmesi seçmenlerini aldatmaktır. Milli iradeyi yok saymaktır. Ahlaklı davranış değildir. Siyasi günahtır…
Hatta başka bir rejimi savunup, seçim kazandıktan sonra eleştirdiğin/karşı çıktığın rejimin kucağına atlamak daha büyük siyasi günahtır da dedim…
Meseleye iki farklı açıdan bakabiliriz diyeceğim ama anlamlı olmaz. Çünkü ahlak dinin olmazsa olmazı. İbadetini doğru dürüst yerine getirmemenin cezasını bilemem. Çünkü böyle bir kayıt yok. Ama ahlaksızlığın/adaletsizliğin günah olduğunun kutsal kitaplarda yeri var…
Dinin derin felsefesine veya atmosferine girmeden siyası günah tabirini kullanarak ne demek istediğimi açıklayayım…
İnsanları kandırmak…
İnsanları aldatmak…
İnsanlara yalan söylemek…
Günah mı? Ahlaki mi?
Değil diyorsanız soruyorum; insanları kandırarak, aldatarak, gerçekleri gizleyerek, gerçek niyeti söylemeyerek seçtim kazanmak bu yolla koltuk/ makam sahibi olmak ahlaki mi?
Değilse…
O halde aynı zamanda siyasi günah… Parti değiştirenler de aynı gerekçeyle siyasi günah işliyor…
Bu davranış biçimi suç değil ama etik değil, ahlaki değil…
Ülkemizde etik dışı davranışlar ne yazık ki normal karşılanmaya başlandı.
Bu sebeple siyaset vasatlaştı…
Bu sebeple siyaset paçozlaştı…
Bu sebeple Türkiye yönünü bulamıyor, bu sebeple Türkiye ekonomik buhrandan çıkamıyor, bu sebeple Türkiye her alanda büyük çöküntü yaşıyor, bu sebeple eğitim dibe vurdu, bu sebeple mutsuz insanlar ülkesi olduk, bu sebeple insanlar öfkeli, bu sebeple çeteler kol geziyor, bu sebeple şiddet artı, bu sebeple insanlar birbirini sebepsiz yere öldürüyor…
Bu sebeple bu yazı yazıldı…