PKK’nın silah bırakmasıyla ilgili süreç sessiz sedasız bir şekilde ilerliyor.
11 Temmuz’da Bese Hozat başkanlığı’ndaki bir grup PKK’lı, Kuzey Irak’ta silahlarını yakmak suretiyle yeni sürecin ilk adımını atmıştı. PKK’nın silah bırakma sürecinin o tarihten sonra devam edip etmediği ise merak konusu olmuştu. PKK’nın, kamplarının bulunduğu Irak’ta silah bırakmasıyla ilgili adımların atıldığı ortaya çıktı. Irak’ta, PKK’nın silah bırakmasıyla ilgili MİT, bölgesel yönetim ve merkezi Irak hükümetinden oluşan üçlü bir mekanizma kuruldu. 90’lı yıllardan bu yana faaliyet gösteren ve PKK’nın kuluçka makinası olarak gösterilen Mahmur Kampı’nın boşaltılması için hazırlıklar başladı.
KARAYILAN DOĞRULADI
PKK yöneticilerinden Murat Karayılan terör örgütünün yayın organına yaptığı açıklamada, Mahmur Kampı’ndan çekildiklerini açıkladı. Karayılan, 9 Ağustos tarihli açıklamasında, “Bizler, Irak devleti üzerinde baskı kurulmasın ve her şey yasal olsun diye askeri güçler olarak oradan çekildik ve mevzilerimizi onlara bıraktık” dedi.
Karayılan, Irak güçlerinin ise kampı boşaltmak için baskı yaptığını savundu. “Onlar ise şimdi aynı mevzilerden kuşatmayı sıkılaştırıyor ve halkımız üzerinde baskı kuruyor” diye konuştu.
ÖCALAN’IN MAHMUR MEKTUBU
Öte yandan Öcalan’ın da Mahmur Kampı’na bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Öcalan’ın “İnanıyorum ki Mahmur halkımız geçmişte mücadelemizin temel direği olduğu gibi barış ve demokratik toplumun inşa sürecinde de aynı rol ve misyonu üstlenecektir” dediği ifade edildi.
Terör örgütünün yayın organında yer alan 8 Ağustos tarihli haberde, Öcalan’ın mektubunun Mahmur’da yaşayanlara merkezi sistemle okunduğu belirtildi. Öcalan’ın mektubunda Mahmur halkına, “Görüşmelerimizin bir noktası da Mahmur halkımızın durumu üzerinedir. Şüphesiz bu sürecin ilerlemesiyle birlikte halkımızın yeniden kendi topraklarına dönüşü gerçekleşecektir. Ancak bilinmelidir ki kişisel ve ailesel yaklaşımlar öne çıkmamalıdır” diye seslendiği anlatıldı.
MAHMUR KAMPI
Mahmur Kampı, 1998 yılında BM tarafından oluşturulup daha sonra PKK’nın kontrolüne girmişti. Bazı PKK yöneticilerinin de halkın arasına karışarak birlikte yaşadığı söylenen Mahmur Kampı’nda PKK tarafından Türkiye’nin sınır köylerinden göç ettirilen aileler de yaşıyor. PKK, Mahmur’dan sonra Sincar’da da sivillerin yaşadığı bir kampı kontrol ediyor.
PKK’nın silah bırakma sürecinde merkezi Irak yönetimi Mahmur Kampı’nı boşatmak üzere harekete geçti.
KRİTİK HALKA
PKK’nın silah bırakma sürecinde Mahmur Kampı’nın boşaltılması önemli bir gelişme. Burada asıl önemli olan silahların kafalarda bırakılması. Yoksa burada silah bırakır, başka yerden silah alır. Ayrıca PKK sadece eli silah tutan teröristlerden ibaret değil. PKK’nın Avrupa kolunun elinde silah mı var? PKK’nın finans ayağını yönetenler silahlı yapılanma mı? PKK’nın lojistiğini sağlayanların elinde silah gördünüz mü? PKK’nın dış irtibatlarını sağlayanlar kaleşnikof mu kullanıyor?
Birilerinin anlamadığı bu. PKK’nın tüm unsurlarlarıyla silah bırakması demek sadece Kandil’dekilerin ya da mağaralardaki teröristlerin silah bırakması değil. Zihinlerde de silahların bırakılıp silahsız mücadele döneminin başlamasıdır.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE MÜCADELESİ
Türkiye’nin çabaları bunun için.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Baldıran zehiri” içme pahasına elini taşın altına koyduğu sürecin amacı bu.
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın sahada koordine ettiği “Terörsüz Türkiye” sürecinin nihai hedefi bu.
PKK’nın tüm unsurlarıyla birlikte silah bırakması.
Mahmur Kampı’nın boşaltılması için bu yönde atılmış önemli adımlardan biridir.
KOMİSYON ÜÇ ADIM ÖNDE
PKK’nın silah bırakma ve tasfiye süreciyle ilgili olarak Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” geçen hafta MİT Başkanı İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı dinledi. Gizlilik kararı alındığı için toplantıda verilen bilgiler yazılamayacak. Süreçle ilgili olarak komisyon üyelerinin şu anda kamuoyundan üç adım önde olduğunu söyleyebilirim. Bakanlar ve MİT Başkanı sunum yaptıktan sonra bir buçuk saat süreyle komisyon üyelerinin sorularını yanıtlamışlar.
CHP ÜZERİNE OYNUYORLAR
Komisyon toplantısı bittiğinde parti ayrımı olmadan komisyon üyeleri Yaşar Güler, Ali Yerlikaya ve İbrahim Kalın’a verdikleri bilgiler için teşekkür etmişler. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un çabaları sonucunda mesafe alınmaya başlaması, komisyon karşıtlarını harekete geçirdi. CHP üzerinde oynamaya çalışacaklar. Çünkü, “Bu süreç hızla ilerliyor. Bizim CHP’yi komisyondan çekmemiz lazım” denildiği kulağıma geliyor. CHP’nin bu tuzağa düşmemesi lazım.
AVUKATI, DEMİRTAŞ’IN HAPİSTEN ÇIKMASINI İSTEMİYOR MU
Meclis’te kurulan komisyon, PKK’nın silah bırakma ve tasfiye süreciyle ilgili yasal düzenlemeler yapacak. PKK’nın silah bırakma süreci başarıyla sonuçlandığı takdirde Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılıp siyaset yapması gerektiğini savundum. Çünkü Demirtaş bu sürece güçlü bir şekilde destek verdi.
Demirtaş’ın siyaset yapması önerime en büyük tepki nereden geldi dersiniz?
AK Parti’den mi? MHP’den mi? CHP’den mi? İYİ Parti’den mi? Zafer Partisi’nden mi?
Yok. Bilemediniz...
O AVUKAT
Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman’dan geldi. Hem de ancak Mahsuni Karaman’a yakışan çirkin ifadelerle. Bir avukat öncelikle müvekkilini hapisten çıkarmak için uğraşır.
Bir avukat öncelikle müvekkilinin hapisten çıkmasını ister.
Peki Selahattin Demirtaş’ın avukatı, Selahattin Demirtaş’ın çıkmasını istememden niye rahatsız olur? Selahattin Demirtaş hapisten çıkmalı, siyaset yapmalı dediğim için bana niye saldırır?
Yoksa Mahsuni Karaman, Selahattin Demirtaş’ın hapisten çıkmasını istemiyor mu? Selahattin Demirtaş’ın siyaset yapmasını istemiyor mu?
Yoksa Selahattin Demirtaş’ın avukatının, Selahattin Demirtaş’ın hapiste kalmasını isteyenlerle bir ilişkisi mi var?
Şimdilik bu kadar.
Ama şimdilik...