Zengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşlerini kurduğu, hatta milliyetçi ortaklarının ‘Turan Koridoru’ diyerek köpürttüğü Zengezur Koridoru projesine ABD Başkanı Donald Trump çöktü.

“Amerikalıların çöktüğü aynı zamanda bizimdir” aklıyla giden Atlantikçiler için sorun olmayabilir.

Fakat Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki ulaşım hattı projesinin "Trump Uluslararası Barış ve Refah Koridoru" (TRIPP) adıyla Amerikalılara verilmesi, Kafkasya’daki denklemin bozulmasında başat rol oynadığını savunan, “Bir halk iki devlet” diyen ve Ermenistan’la normalleşmeyi Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in oyun planlarına terk eden Türkiye için bir hezimettir.

2020’deki anlaşma çerçevesinde ulaşım hatlarının açılmasına liderlik edecekken Erivan ve Bakü’nün Trans Kafkasya’daki Rus etkisine karşı çalımlarına etkili ve akıllıca yanıtlar veremeyen Rusya için de hezimettir.

“Sınırlarımda stratejik değişikliğe izin vermem” diyen, 2021-2023 arasında bir dizi askeri tatbikatla Bakü’yü tehdit eden ve diplomatik olarak Erivan’ı daraltan İran için de hezimettir.

Komşuların keşmekeşliği

İkinci Karabağ savaşından beri, Azerbaycan ve Ermenistan arasında konuşulan barış anlaşması, ‘Zengezur Koridoru’ ile stratejik bir bağlama oturacaktı.

Fakat 3+3 grubuna dahil ülkelerin öncelik ve kaygıları tam bir keşmekeşti.

Erdoğan’ın tasarımı koridor sayesinde Türkiye’nin kestirmeden Azerbaycan’a ulaşması, Hazar üzerinden Türk dünyasına geçmesi ve Çin’le buluşmasıydı. Erdoğan, Çin’in Kuşak ve Yol girişiminin uzantısı olan Orta Koridor’u da Türkiye’nin ana hat olarak merkezinde olduğu Pekin’den Londra’ya kesintisiz ulaşım diye pazarlayanların başında geliyordu. Zengezur da belki Orta Koridor’a cazibe katacaktı.

İran ise koridoru stratejik tehdit saydı.

İran siyaseti ve medyasında öne çıkan değerlendirmeler oldukça keskindi:

- Erivan’ın kontrolü dışında açılacak bir koridor, İran’ın Ermenistan sınırını ortadan kaldıracak ve Kafkasya’ya ulaşma imkanlarını kısıtlayacaktır.

- İran, Avrupa ve Asya arasında transit güzergah olma konumunu yitirecek; kargo taşımacılığından elde edilen gelirlerden olacaktır.

- Bu koridor NATO’nun İran’ı çevreleme stratejisinin uzantısıdır. Ayrıca İsrail’in İran sınırlarına sokulma planlarına hizmet edecektir.

- Rota aynı zamanda Türkiye için Turan Koridoru işlevi görecek; İran’ın Orta Asya denklemi İran’ın aleyhine dönecektir.

Bu değerlendirmelere atfen İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi, Zengezur Koridoru'nu “kritik bir kırmızı çizgi” ilan etti.

Yeni rota İran gibi Gürcistan’ın önemini de azaltıyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı, Trans-Anadolu Ulusal Gaz Boru Hattı veya Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı Ermenistan-Azerbaycan çatışmasına binaen Ermenistan’ı baypas eden ve Gürcistan’a stratejik değer kazandıran projelerdi.

Rusya’nın yaklaşımı ise seçeneklere göre esneklik ya da sertlik kazanmaya müsaitti.

Ulaşım hatlarının kurulmasını öngören 2020 ateşkes anlaşması sonuç itibariyle Rusya’nın arabuluculuğunda sağlandı. Yani Rusya yeni sürecin de patronu konumundaydı. Çünkü Karabağ’a yerleşen ateşkesi koruma güçlerinin ötesinde ulaşım hatlarında da Rusya’nın rolü merkeziydi. Birden fazla ulaşım hattını içeren bir yaklaşım vardı. Nahçıvan hattı Ermenistan ve Azerbaycan’ı Rusya’ya bağlayan diğer hatlarda birlikte ele alınıyordu. Bakü, Erivan ve Nahçıvan bağlantıları olan tarihi Kafkasya Demiryolu’nun yeniden devreye sokulmasını da istiyordu. Anlaşmada Zengezur güzergâhı bir şart olarak öne çıkmıyordu.

Karabağ üzerinden Erivan bağlantısıyla Nahçıvan’a ulaşım hattı açmak da mümkündü. Ki bu iki ülke açısından belki daha işlevsel bir seçenekti. Dahası Nahçıvan’ı Azerbaycan’a bağlayacak hatlar, Rus Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) kontrolünde olacaktı. Yani Rusya’nın patronluğunu teyit eden bu türden bir koridor tasarısı Ruslar açısından sorun değildi.

Azerbaycan ise bunun kendine münhasır bir rota olmasında diretti. Bakü’ye göre Nahçıvan’a giden hiçbir Azerbaycanlı şahıs ya da araç Ermenistan kontrolüne takılmamalıydı.

Erivan’a göre ise egemenlik haklarının korunması esastı. Gümrük kontrolleri şarttı. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Aliyev’in koşullarını egemenliğin devri olarak görüp reddetti.

Bu süreçte ulaşım hatları meselesi Aliyev’in ısrarıyla Zengezur güzergahına indirgendi. Paşinyan da meseleye hangi seçenek Rusya’nın Ermenistan üzerindeki etkisini azaltır diye baktı.

Paşinyan 2018’de seçildiğinden beri, Ermenistan’ın geleneksel müttefiki Rusya’dan uzaklaşmanın yollarına bakıyor. AB hedefini dillendiriyor. Amerikan ve İngiliz istihbarat servisleri Rusya’nın yerini alabilecek şekilde Erivan’da üsleneli çok oldu. AB gözlemcilerine de kapıları açtı. Erivan Uluslararası Havaalanı’ndaki Rus sınır güçleri evlerine gönderildi. ABD ile ortak askeri tatbikatlar başladı.

Paşinyan, rayonlar ve Karabağ’ın kaybını mesele yapmayıp, ulaşım hatları şartını onaylayıp, Azerbaycan’la barışıp, bilahare Türkiye ile tam normalleşmeye gidip bu şekilde Rus nüfuzundan çıkmanın hesaplarını yaptı.

Aliyev de Azerbaycan uçağının Ruslar tarafından kazara düşürülmesinin ardından bir tür hesaplaşma havasına girdi. Rusya’nın kriminal bir gruba ölümcül operasyonu bu hesaplaşmaya yeni başlıklar ekledi. Türkiye ve İsrail’in desteğine yaslanarak oyunu büyüttü. Rusya’nın Kafkasya’daki konumunu dikkate alan yerleşik politikadan saptı.

Bu süreçte Gürcistan’dan Rusya’ya giden kargoları için Abhazya ve Güney Osetya güzergahlarında geliştirilmiş olan uluslararası şirketlerin kontrolüne dayalı model tartışmaya açıldı. Ve süreç Aliyev ve Paşinyan’ı Trump’ın masasına götürdü.

Sonuçta Paşinyan-Aliyev ikilisi Rusya’yı dışlayan bir yola sapmış oldu.

Kaybedenler-Kazananlar

Rusya, Ukrayna ile uğraşırken Suriye’nin ardından Trans-Kafkasya’da hançer darbesi almış oldu.

Bu hem İran hem Rusya açısından bir çevirme stratejisidir. İran’ın tehditkâr politikanın muhatabı Bakü idi; şimdi karşısına Washington çıkıyor.

Kazanan; ABD’nin öncülüğünde NATO, AB ve arka planda İsrail’dir.

İran medyasındaki değerlendirmelere göre;

- Koridorun Amerikan şirketlerine devri, ABD ve İsrail’in İran’ın kuzeybatısında operasyon üssü kurması anlamına gelir.

- Proje, İran’a karşı bir casusluk koridoruna dönüşebilir.

- Koridor Trans Kafkasya’daki güç dengelerini değiştirebilir.

İran Dışişleri Bakanlığı da, Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan barış anlaşmasını memnuniyetle karşıladı. Ama Trump Koridoru’na karşı çıktı. Özellikle ortak sınırların yakınında yabancı müdahalesinin olumsuz sonuçlarından endişe duyulduğunu belirtti.

Dini lideri Ali Hamaney'in danışmanı Ali Ekber Velayeti ise daha sert çıktı: “İran, Rusya'nın yardımı olsun ya da olmasın ABD kontrolünde koridor kurulmasını engelleyecek. Güney Kafkasya, Trump'ın kiralayabileceği bir gayrimenkul değildir. Gerekirse, ABD paralı askerlerinin mezarlığına dönüşecektir." İran’ın askeri olarak tehditkâr tutumu Azerbaycan’ı bile yolundan döndürmemişken denkleme ABD girdikten sonra ne kadar etkili olabilir?

Malum İran, Zengezur’a karşı Aras Koridoru projesini öne çıkarıyordu. Ki Zengezur tıkandığında bu konuda Bakü ile Tahran arasında yakınlaşma hasıl oldu. Aras üzerindeki köprü inşaatıyla alternatif güzergâh yol almaya da başladı. Zengezur 43 km, Aras Koridoru ise 60 kilometresi İran’dan geçecek şekilde 107 kilometre. Erdoğan da 2023’te eğer Ermenistan Zengezur Koridoru’nu kabul etmezse Aras Koridoru’nun devreye girebileceğini söylemişti. Aslında Zengezur belirsizlikle boğuşurken Aras Koridoru fiilen inşa ediliyordu.

Burada belli ki işin içine ABD’yi sokarak bir taraf Rusya, diğer taraf İran’a karşı bir koruma kalkanı kazandığı hesabı yapıyor.

Trumpvari: Barış anlaşmasını imzalamadan barışın PR’ı

Bu kadar laftan sonra Washington’da tam olarak neyin altına imza atıldı, biraz da buna bakalım.

Trump birkaç yıldır pişirilen ve martta da hazır hale gelen barış anlaşmasını servis etme ayrıcalığını kimseye kaptırmadı.

Fakat burada imzalanan bir barış anlaşması değil. İmzalanan şey Paşinyan ve Aliyev’in barış anlaşmasını imzalama niyetlerini belirten bir mutabakat zaptı. Trump da arabulucu ve tanık olarak belgeye kendi imzasını ekledi. Azerbaycan’ın anlaşmaya imzayı koymak için Ermenistan anayasasının değiştirilmesi yönündeki ek talebi hâlâ geçerli. Aliyev Karabağ üzerinde hak iddia eden maddelerin anayasadan çıkarılmasını bekliyor.

Ayrıca Washington masasında Karabağ’dan sürülen Ermenilerin geri dönüşü ve tüm bölgesel ulaşım yollarının açılması meselesi muallakta kaldı. En azından şimdilik bu konularda kamuoyuna yansıyan bir şey olmadı.

Koridorun önündeki potansiyel zorluklar

Trump Koridoru ile ilgili çerçeve aşağı yukarı belirlendi ama potansiyel açmazlar var.

Teorik olarak koridor sayesinde Azerbaycan, Nahçıvan’a doğrudan kara bağlantısına kavuşacak.

Ermenistan uluslararası yatırım ve güzergah üzerinde egemenlik güvencesi alacak. Rota Ermenistan yasalarına tabi olacak. Mülkiyet hakkı devredilmeyecek. Ermeni kurumları gerektiğinde koridora müdahale edebilecek.

99 yıllık anlaşmayla altyapı yatırımlarını ve işletmesini ABD liderliğindeki bir konsorsiyum üstlenecek.

Şimdiden üçü Amerikalı 9 şirketin ilgi gösterdiği belirtiliyor.

Yaklaşık 1000 özel silahlı personel konuşlandırılacak.

Anlaşma otoyol, demiryolu, boru hatları, fiber optik gibi altyapı projeleri ve bölgesel entegrasyonu amaçlıyor.

Rotanın gelirlerinde ABD yüzde 40, Ermenistan yüzde 30 ve Azerbaycan yüzde 30 pay sahibi olacak.

Rotaya ilişkin müzakereler gelecek hafta başlayacak.

Amerikan yönetimi projenin hayata geçirilmesi için çalışma grupları oluşturacak.

Zengezur planının günün sonunda NATO koridoruna dönüşeceği endişesini taşıyan ülkeler açısından bu sonuç stratejik bir hezimeti andırıyor.

Bir Beyaz Saray yetkilisi açıkça "Burada kaybedenler Çin, Rusya ve İran'dır" diyor. “Ermenistan ne kazandı” sorusuna "Dünya tarihindeki en muazzam ve stratejik ortak olan ABD’yi” yanıtını veriyor.

Fakat nihai sözleri söylemeden önce karşı hamleleri beklemek gerekiyor.

Rus Dışişleri bazı nokta atışlarıyla yanıt verdi:

- En uygun yol Rusya, İran ve Türkiye’nin desteğiyle çözüm aramaktır.

- Orta Doğu’daki süreçlere Batı’nın müdahil olmasıyla yaşanan acı tecrübeleri unutmayın.

- Ermenistan’ın İran sınırını 1992’den beri Rus sınır birliklerinin koruduğunu göz ardı etmeyin.

- 2020’daki üçlü anlaşma hâlâ geçerli. Taraflar imzalarını çekmedi.

- Ermenistan hâlâ Avrasya Ekonomik Birliği’nin ortak gümrük alanının bir parçası. Ermenistan üzerinden transit yük taşımacılığı buna dahildir.

- Ermeni–Azeri normalleşmesi, Rusya’nın merkezi rolüyle başlamıştır. İki ülkenin uzlaşması komşuların önceliklerine saygı temelinde olmalıdır.

Yani Ruslar “Bu iş öyle kolay olmaz, komplikasyonlarla boğuşursunuz” diyor.

Ayrıca Trump Koridoru inşa edilse bile başka meseleler devreye giriyor:

Bu koridorun stratejik bir rota olabilmesi için Orta Asya’ya bağlanması gerekiyor. Nahçıvan ile Azerbaycan arasında bir bağlantı yoluyla sınırlı olan rota stratejik bir değer kazanamaz.

Amerikalılar bu koridoru İran, Rusya ve Çin’e darbe olarak kurguladığına göre muhatapların da ellerindeki kartları kullanacağı yerler olacaktır. Orası da Hazar geçişidir. Hazar Denizi’nde yetki eşit derecede kıyıdaş ülkelerde. Yani Rusya ve İran’ın onay vermediği hiçbir ulaşım rotası Hazar’ı aşamaz. Azerbaycan, “Kazakistan ya da Türkmenistan’la anlaştık, buradan yol geçireceğiz” diyemez. Bütün ülkelerin onayını gerektiren mekanizmalar var.

Ayrıca Çin’in üzerinde durduğu Orta Koridor’u dışlamanın bölgedeki hiçbir ülkeye faydası yok. Ukrayna savaşına paralel Kuzey Koridoru sakatlanınca Orta Koridor yani Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergahı önem kazandı. Amerikalılar birkaç yıldır Çin'den başlayıp Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçen bu koridoru etkisiz kılmak için kafa patlatıyor ama beyhude bir çaba. Zengezur’u da bunun için araçsallaştırıyorlar ama bölgedeki ana aktörlerin stratejik çıkarlarına vuran bir anlayış Trump Koridoru’nun ölü doğmasına neden olabilir.

Ruslar intikamı çok soğuk alır.

Sırada Rusya ile ABD arasında kurulacak Ukrayna masası var. Trump buluşma yeri olarak 134 yıl boyunca Rus İmparatorluğu’nun hükümranlığında kalmış olan Alaska Eyaleti’ni belirledi.

Trump’la anlaşma sağlanır da Ukrayna’da eli rahatlarsa “Trans Kafkasya’da nerede kalmıştık” diyebilir. Tabii Ukrayna’da Rusya’nın istediğine karşılık ‘Trump Koridoru’ meze yapılmayacaksa…

Türkiye, Ermenistan’la normalleşmeyi Aliyev’in onayına bağlayarak başından stratejik zafiyet gösterdi. Daha farklı inisiyatifler alabilir, sürece yön verebilirdi. Koridor meselesinde İran ve Rusya ile birlikte yol almak için 3+3 platformunu dillendirmenin ötesine geçmedi. Çünkü Erdoğan Trans Kafkasya denkleminde İran ve Rusya’yı aşındırmayı kâr sayıyor. Fakat Rusya ve İran’ın aleyhine yazılanlar, sırf ABD’nin NATO’da ortağı diye otomatik olarak Türkiye’nin lehine bir çıktıya dönüşmüyor. Bütün komşuları düşündürmesi gereken bir tablo oluştu: Türkiye, İran ve Rusya arasındaki stratejik uyumsuzluk ABD’yi hançer gibi araya soktu.