Baskıya terörsüz Türkiye maskesi mi?

İsrail, Suriye’de 11 üs kurmuş. Ankara’nın kurma niyetinde olduğu üsse İsrail ordusu yerleşmiş... Şimdi de Trump, Ahmet Şara ile Netanyahu’yu anlaşma yapmaları için Beyaz Saray’a çağırmış. Epey zamandır Şara-Netanyahu arasında gizli diplomasi iyi sonuçlar verdi ki Beyaz Saray’da anlaşma imzalayacaklar. BAE ise arabuluculuk yapmış. İsrail ile Arap ülkeleri arasında yapılan ancak Gazze’de soykırım nedeniyle askıya alınmış görünen İbrahim Anlaşmalarına Suriye de dahil edilecek ve anlaşma canlanacak.

Suriye’de işlerin Ankara’yı pek de memnun etmediği biliniyor.

Suriye’de egemen güç ABD ve İsrail. Yarın 20-30 arasında PKK’linin silah bırakmasına ilişkin tören yapılacak. TV’ler vb. eşliğinde sembolik bir gösteri seyredeceğiz. Peyderpey arkasının gelmesi ve tüm PKK silahlarının örgüt ile birlikte ortadan kalkması şüphesiz olumlu bir gelişmedir.

KURULUŞ REDDİYESİ KONUSU

Tabii ki bu tek taraflı olmuyor. Hapishanedeki PKK’lilerin bir şekilde adım adım serbest bırakılması için DEM-adalet bakanı arasında görüşmeler söz konusu. Daha önce de yazdığım gibi, PKK’nin Türkiye üzerinde iddiasının temelleri kalmamıştır. Ama PKK Suriye’de hedeflerine ulaşmıştır. Oradaki yapısının Şam’ın kontrolü altına alınması ve Türkiye için bir tehlike olmaktan çıkması durumunda, ilerisi için endişeli/ tedirgin bir iyimserlik havası estirecektir.

İmralı/Kandil ile iktidar arasında atılacak siyasi adımların nasıl ilerleyeceğini bekleyeceğiz. Örgüte nasıl hukuki teminatlar verilecek bilmiyoruz.

PKK’nin silah bırakma ve fesih kararını açıklarken Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kuruluşunu reddeden ve şimdi PKK/Kürt hareketi ile birlikte yeni bir kurucu iradeye işaret etmesi, çok tartışılacak ve Türkiye’nin öyle kabul edebileceği bir anlaşma olamaz. Bu özetle Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin sıfırlanması anlamına gelmektedir.

Aslında AKP’nin anlayışına da uygun düşüyor böyle bir talep. Bu ayrı bir yazı konusu.

‘TÜRKLERİ RAHATLATMAK’

Konuda kalırsak Yetkin Report’ta birkaç gün önce yayımlanan bir değerlendirmede silah bırakma konusunda ABD’nin rolüne işaret edilirken şöyle deniyordu: “20-30 PKK’li dağdan inerek Süleymaniye’ye gelip, Öcalan’ın kararıyla silahlarını teslim ettiğini söyleyecek ve yürüyerek çıkıp gidecek!”

AP’ye konuşan “bir yetkili”ye göre “Türkleri rahatlatmak amacıyla bazı hafif silahların sembolik olarak imha edilmesi” işi yapılmış olacak. PKK ile iktidarın mutabakatını kim sağladıysa bundan sonra hükümete dönüp “Sıra sizde” diyecek. (Yani Ankara at bakalım karşı adımlarını!) Sistemin yeniden tanımlanacağı böyle bir anda, ülkenin kurucu partisi başını polis operasyonlarından kaldıramayacak halde, genel merkezi mahkemelik, Halk TV-Sözcü TV başta olmak üzere tabanının sesi olan medyası karartılmış...

SEÇ BEĞEN AL

Sözcü karartılmış, Halk TV üzerinde de karartma kılıcı tepesinde sallanıyor. Yazarlar içeri atılıyor.

Ana muhalefet yargı operasyonları ile dağıtılmak isteniyor.

Ve totaliter karakterli bir yönetime evrilmekte olan bir ülke; özgürlüklerin, anayasa ve yasaların keyfi uygulamalarının hüküm sürdüğü bir ülke.

AMA ‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE!’

İktidarın “terörsüz Türkiye” girişimlerini bu baskı rejimini sürdürmek için kullanıyor, yorumunu yapanlar varsa haksız sayılmazlar.