PKK’yla mücadelede yeni konseptin kodları

Tam 10 gün sonra sandık başında olacağız.

Siyasetin sıcak gündemi, para kuleleriyle ilgili soruşturmada yaşanan gelişmeler ve Gökhan Zan olayı varken, bugün yine kulislere ara verip PKK ile mücadele ve Irak’la yaşanan yeni süreci yazacağım. Çünkü bu bizim beka sorunumuz. Daha dün şehit verdik. Gece yarısı operasyon yaptık.

Irak sınırımızdan içeride, 90’lı yıllardan bu yana PKK’nın kullandığı kampların olduğu bölgede geçici ve kalıcı askeri üslerimiz var. Pençe-Kilit Operasyonu devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyimiyle bu yaz Irak sınırımız terörden temizlenecek, çember kapatılacak. 

GÜVENLİ HAT

Peki bu nasıl olacak? 

Irak’a düzenlenecek harekâtın askeri boyutuna girecek değilim. Sadece şunu söyleyebilirim; Irak sınırımızdan 30-40 km derinlikte bir alana inip Hakurk, Metina, Zap, Avaşin ve Haftanin’den aşağıda, Gara’nın altındaki düzlük alanda bir güvenli hat kurulacak. Böylece sınırımızda teröristlerin geçisini engelleyecek olan fiili bir tampon bölge oluşturulacak.

ORTAK OPERASYONUN MANTIĞI

Operasyonu elbette ki Türk Silahlı Kuvvetleri yapacak. Ancak biz PKK’yı yasaklı örgüt ilan eden Irak merkezi yönetimi, Erbil ve Haşdi Şabi’nin de operasyonda görev üstlenmesini istiyoruz. Çünkü PKK aynı zamanda Irak için de bir tehdit hatta Irak için daha büyük bir tehdit. Çünkü Irak’ın topraklarını kullanıyor.

IRAK-SURİYE SINIRI

Şimdi Türkiye-Irak sınırının güvenliğini sağladık da Irak ile Suriye arasındaki sınırın güvenliği mi kaldı diye düşünenler olabilir. Ama sahadaki gerçek öyle değil. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın CNN Türk’teki açıklamalarını izlerken, biz şimdiye kadar bu konuyu neden gündemimize almamışız diye düşündüm. Çünkü örgüt Irak’tan Suriye’ye, Suriye’den Irak’a geçerek güçlerini takviye ediyor.

HAKAN FİDAN’IN TESPİTİ

Hakan Fidan, “Suriye ve Irak arasındaki terör geçişini önlemek için merkezi hükümetle çalıştık. Haşdi Şabi ile Sincar’a yönelik konuştuk. Amacımız Irak ve Suriye arasındaki sınır emniyetini sağlamak. Örgütün aradaki boşluğu kullanmaması lazım. Örgüt iki yerdeki gücünü bir araya getirerek sinerji yaratmak istiyor” dedi.

Türkiye’nin olası bir askeri harekâtı sırasında Irak-Suriye sınırının tutulması önemli olacak. Irak merkezi yönetimi ve Haşdi Şabi ortaklaşa bu konuda tedbir alacağını ifade etmiş. Benim bildiğim Türkiye sadece onların inisiyatifine bırakmaz, kendi önlemini alır.

BÖLGESEL KALKINMA VİZYONU

Irak’la ilişkilerde bir süredir yeni bir konseptten söz ediyorum ya onun altını doldurmak ve yeni sürecin kodlarını vermek istiyorum. Irak- Türkiye ilişkilerinde son dönemlerin en iyi ivmesi yakalandı. ABD’nin Irak’tan ve Suriye’den çekilmeyi tartıştığı bir dönemde bu hayati derecede önemli.

Önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu konudaki açıklamasını aktarmak istiyorum.

Bizim amacımız ortaklarımızla terörle mücadelede ortak hareket etmek. Bu onların da çıkarına. Irak’ta herkes elektrik, yol, hastane, iyi eğitim istiyor. Koalisyona ciddi baskı yapıyorlar. Petrol açısından zengin bir ülke. Siyasiler kalkınmaya odaklanmak istiyorlar. Bu konuda bizden daha iyi bir örnek ve ortak olamaz. Bizim dış politika vizyonumuz önemli. Bölgede ortak refaha dayalı bir vizyon. Bunun olması için güvenlik sorunun ortadan kalkması lazım.” 

Irak’ın da kalkınmaya ihtiyacı var. Hem de dünyada en çok kalkınma ve refaha ihtiyacı olan ülke; Irak. Bunu da ancak Türkiye ile sağlayabilirler. ABD,İran ne verdi? İşgal ve iç savaştan başka?

İRAN DA DAHİL OLABİLİR

Hakan Fidan, ortak kalkınmaya dayalı bölgesel vizyondan söz ediyor. Bunu Fidan’dan bir başka alıntı yaparak biraz daha açmak istiyorum.

İllegalitenin olduğu yere büyük ekonomik yatırımların olmayacağınıgördüler. Irak’ın buna ihtiyacı var. Ekonomik ve güvenlik boyutlarına İran da dahil olabilir. İran’la bir araya geldiğimizde Irak’ı ve terörükonuşuyoruz. Ama bölgesel kalkınma önemli.

İRAN FAKTÖRÜ

İran buna katılır mı bilmem. O konuda endişelerim var. Ama Suriye ve Irak’taki etkinliği dikkate alındığında İran bölgenin en önemli güçlerinden biri. O nedenle İran’ı içine almayan bir bölgesel vizyon etsik olur.

BAĞDAT PAKTI DEĞİL

Benim bu denli ilgilenmeme neden olan şey,  Irak’la ilişkilere sadece terörle mücadele boyutuyla bakılmaması. Artık bölgesel bir kalkınma vizyonu ile yaklaşılması. Bunun ilk adımı neden Türkiye ile Irak arasındaki “Kalkınma Yolu” projesi olmasın? Çünkü siz bölgesel bir kalkınma sürecine girdiğinizde terörle mücadele zaten onun bir alt başlığı haline gelmek zorunda. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa neden bir daha savaşmayalım diye ekonomik kalkınma temelli Avrupa Birliği’ni kurdu?

Bu coğrafyanın zorluğunu biliyorum. Geçmişte Türkiye, İran, Irak, Pakistan ve Birleşik Krallık arasında siyasi birliği önceleyen Bağdat Paktı kurulmuştu. Bağdat Paktı’ndan dolayı Irak’ta Nuri Said Paşa’nın ve Türkiye’de Menderes’in başına gelenlerin farkındayım.

Ama artık dünya eski dünya değil, Türkiye eski Türkiye değil.

ORTAK KOMİTELER

14 Mart’ta Bağdat’ta yapılan toplantıda ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma alanlarında çalışacak daimi komitelerin oluşturulması kararı alınmıştı. Bu komiteler daimi olacak ve bakanlar başkanlık edecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nisan ayının son haftasında Irak’a yapacağı ziyarette bu konuda çerçeve anlaşmasının imzalanması bekleniyor.

ABD SURİYE’DEN ÇEKİLİRSE

Irak ve Suriye’deki dinamikleri konuşurken bir meslektaşım, “Devlet olmak ne kadar zormuş” demişti. Gerçekten de öyle.

Irak ve Suriye’de ABD, Rusya ve İran’la dans ediyoruz.

ABD, Suriye’den çekilmeyi tartışıyor. ABD, Trump’a hazırlanıyor. Trump, çekilin talimatı verirse ne yaparız diye hazırlık yapıyorlar. ABD çekilirse bu alanı Rusya ve İran mı dolduracak? Bizim etki alanımız ne olacak? Bu gelişme en çok bizi ilgilendiriyor.

ABD’NİN PKK PLANI NE 

Çünkü ABD, Suriye’den çekilirse PKK’ya ilişkin bir planı var mı? Onu anlamamız gerekiyor. PKK’yı ne yapacak? Edindiğim izlenim ABD’nin PKK konusunda kafasının karışık olduğu yönünde. Centcom’un PKK konusundaki planları ise çok tehlikeli.

ABD’nin Suriye planında PKK’nın pozisyonunu başlı başına bir yazı konusu yapacağım için burada kısa keseceğim.