Türkiye'nin konuştuğu CHP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki çuvallarla para sayma görüntülerinde ilk ifadeler ortaya çıktı. Hepsi birbirinden komik.
Özellikle İmamoğlu'nun inşaat şirketinin genel müdürü Tuncay Yılmaz'ınki. İmamoğlu İnşaat'ın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, her görüntüde para sayma makinesinin başında görülüyor. Savcıya verdiği ifadede Beylikdüzü'nde boş boş dolaşırken Fatih Keleş'ten bir telefon alıyor. "Gel seninle para taşıyalım" diyor. Kendini bir anda para sayma makinelerinin başında buluyor. Alıcı değil, satıcı değil, emlakçı değil ama paraları Tuncay Yılmaz sayıyor. Savcı "Neden para sayma işini sana verdiler?" diye soruyor. Vaatleri sorulan Ekrem İmamoğlu gibi cevap veriyor: Hatırlamıyorum, bilmiyorum...
Mal sahibi ise ifadesinde, "Ben sadece TL aldım, eurolar nereye gitti bilmiyorum" diyor. Sahi o görüntülerdeki eurolar nereye gitti?
Bütün ifadelerde oklar Ekrem İmamoğlu'na yakın 3 isme işaret ediyor: İmamoğlu'nun inşaat şirketinin genel müdürü Tuncay Yılmaz, gizli kasası Fatih Keleş ve danışmanı Ertan Yıldız.
Ekip İmamoğlu'nun ama çevresi 4 yıl önceki bu görüntülerin sorumlusunun eski İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu olduğunu söylüyor. İmamoğlu da "O paralarla CHP İl Başkanlığı binası alındı, benimle ne alakası var" şeklinde konuşup dolaylı olarak Kaftancıoğlu'nu suçladı.
İmamoğlu sanırım Canan Kaftancıoğlu'nun CHP'yi seçim öncesi zor durumda bırakmamak için konuşmayacağını düşünüyor. Bu yüzden kirli para trafiğinin suçunu Kaftancıoğlu'na yıkıp seçime temiz girmeye çalışacak.
Savcılık pazartesi akşamı Canan Hanım'ı "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağırdı. Bakalım "O işin usulen öyle olmaması gerekir" sözleriyle Kaftancıoğlu'nun yanı sıra Kemal Kılıçdaroğlu'nu da işaret eden İmamoğlu'nun restini görebilecek mi? Yoksa aba altından gösterilen sopadan çekinip İmamoğlu'nun bekası için suçu üstlenecek mi?
***
BU ARKADAŞI GENEL BAŞKAN YAPIN
Bir yazıhanede suçüstü yakalanan CHP'deki panik hâli yalnızca soruşturma tutanaklarına yansımıyor.
CHP'nin kanalında konuşan partinin Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut'un aşağıdaki sözleri ibretlik:
"Aslında şuna bakmak lazım, parayı ne kadar değersizleştirmişler, bir de ona da bakmak lazım. Düşünün bir yer satın alacaksınız, çuval çuval para getiriyorsunuz. Yazık. Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi getirdiği yer, hal... İnsan en azından ondan utanır."
Utanması olan bir insanın ağzından çıkacak laflar mı bunlar?
Rüşvet mi, haraç mı, kirli para mı belli olamayan, belgeleyemediğiniz bavul bavul parayı sayarken yakalanacaksınız...
Aklınıza gelen en akıllıca savunma, "Bir şey yapmıyorduk, vergi kaçırıyorduk" olacak.
Sonra da vergi kaçırırken zorlandığınız için Cumhurbaşkanı'na sitem edeceksiniz.
Sizin de aklınıza, karısına bir kadınla yatakta yakalanan adamın cama fırlayıp "Millet aç aç" diye bağırdığı o karikatür gelmiyor mu?
İşte size iktidarı sıkıştırması beklenen ana muhalefetimizin hâli.
***
SON DARBECİLERİN AKIBETİ DE DERS OLMADI MI ÖZGÜR BEY?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin gençlik kolları toplantısında coşmuş, "Gece telefon çalsın, 'Darbe oluyor' desinler ama 'Gençler yapıyor' dersinler; ben o darbeye teslim olurum" diyor.
Özgür Bey, anlıyorum heyecanlı bir adamsınız ama nedir Allah aşkına bu darbe edebiyatı. Darbe, sosyal demokratız diyen bir partinin genel başkanının sebep ne olursa olsun olumlu bahsedeceği bir kavram mı?
Bir türlü çıkamadınız şu girdaptan.
15 Temmuz'dan da mı ders almadınız?
***
ÖNGÖRÜNE KURBAN INDEPENDENT!
"Oylama sonuçları önceden bilindiği için, gelişmeleri umursamamak cazip gelebilir. Ancak Aleksey Navalni'nin ölümünden ve Ukrayna'daki belirsizlikten sonra, işler göründüğü kadar öngörülebilir olmayabilir..."
Bu analiz, Independent yazarı Mary Dejevsky'nin öne çıkartılan 16 Mart tarihli yazısından.
Peki Rusya seçimlerinde ne oldu?
Putin oyların yüzde 87.2'sini aldı. En yakın rakibi yüzde 4'te kaldı.
Anlaşıldı, bundan sonra Independent ne derse tersidir diyeceğiz.