Halil Falyalı’nın finans müdürü diye bilinen Cemil Önal, “Ben kara kutuyum, beni susturmak isteyecekler” dedikten 10 gün sonra, 1 Mayıs’ta, Hollanda’nın Rijswijk kentindeki bir restoranda yemek yerken öldürüldü.
Katil hala yakalanmadı.
Cinayetin gerekçesi belirsiz…
Önal’ın, öldürülmeden önce ‘Bugün Kıbrıs’ gazetesine yaptığı açıklamalar eldeki tek ipucu. Önal, MİT’in Falyalı’daki beş kasetin izini sürdüğünü iddia etmiş, iki eski bakanın Falyalı’dan rüşvet aldığını ileri sürmüştü.
Önal, Falyalı’nın kasası olarak kabul edildiği için açıklamaları
KKTC ve Türkiye’de yankı buldu.
Ancak bir başka görüşe göre Önal, Falyalı’nın finansçısı değil, cinayetin suç ortağı, hatta azmettiricisiydi.
Falyalı’nın kasası ve kara kutusu mu…
Yoksa katili mi?
Bu soruya yanıt bulmak için İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Halil Falyalı Davası’nın gerekçeli kararına bakmak lazım.
Önal, firari sanık
Falyalı, 8 Şubat 2022’de KKTC’de otelinden çıkıp evine doğru seyir halindeyken silahlı saldırıya uğradı. Falyalı ve şöförü Murat Demirtaş, otomatik silahlarla öldürüldü.
Türkiye’den adaya giden Mustafa Söylemez ile Ömer Tunç, bu cinayeti gerçekleştirdikleri, beş sanık suça yardım ettikleri gerekçesiyle ceza aldı.
Önal ise davanın tek firari sanığıydı.
Falyalı’nın ölümünden sonra gözaltına alınıp serbest bırakılmış ve soluğu Hollanda’da almıştı.
Falyalı’nın şöförü olarak işe girdi
Önal, gerekçeli karara göre 1984 yılında Diyarbakır’da doğdu.
Ekalerina Gopanova Önal adlı bir Rusla evliydi.
Casino’larda çalışmak için KKTC’ye gitti.
Falyalı’nın şöförü Demirtaş’la çok yakın arkadaştılar.
Bu ikili 2013’e kadar casinolarda kasiyerlik yaptı. Aynı yıl Falyalı’nın şöförü olarak işe girdiler.
‘Söylemez ile birlikte hareket etti’
Falyalı’nın eşi Özge, Önal’ı tanıyor, biliyor.
Önal’ın, eşinin yanında çalıştığını, ne var ki hangi şirkette ne iş yaptığını bilmediğini söylüyor. Önal’ın eşine borcu olduğunu vurgularken, “Husumet yaratacak meblağ değil” diyor.
Önal’ın 2020’de eşinden ayrıldığını iddia ediyor. Söylemez ve Tunç’un Önal ile çok yakın olduklarını anlatıyor. Önal’ın Söylemez’e “Dayı” diye hitap ettiğini, onu bu şekilde tanıttığını anlatıyor.
Özge Falyalı:
“Önal ve Söylemez, KKTC'de uzunca süre birlikte hareket etti. İşadamlarıyla yemek yedikleri, H.K.’nin ofisini ve araçlarını kullandıkları delillerle sabittir.”
Falyalı, Önal’ın cinayet günü Türkiye’de olduğunu ve bir gün sonra KKTC’ye geldiğini ifade ediyor. Demirtaş’ın defin işlemiyle ilgilenmek için izin istediğini kaydediyor.
Falyalı:
“Abla’ dedi, ‘Murat'ın ailesi kalabalık değil, defin için Ankara’ya gideyim.’ ‘Ne gerekiyorsa yapın’ dedim. Cemil, Ankara'ya değil, İstanbul'a gitti.”
Falyalı, Önal’ın Türkiye’de gözaltına alındığını fakat ifadesine başvurulmadan bırakıldığını hatırlatarak, “Serbest kalması soruşturmanın aydınlatılmasını engelledi” diyor.
Önal’ın polislere “Ben yakanları ben de yakarım” dediğini öne sürüyor.
“Eşimin vefatından bu yana saklanıyor olması suçun içerisinde olduğunun en büyük kanıtıdır” diye konuşuyor.
Hırsızlık şüphesi
Demirtaş’ın eşi Svetlana Gulua, ifadesinde, Önal’ın Falyalı’nın yanında finans işine baktığını söylüyor.
Önal’ın 2018’e kadar malının olmadığını, o yıl lüks arabalar ve binalar aldığını iddia ediyor. Önal’in bir arkadaşına 10.000 Sterlin borç vermesi üzerine Falyalı’nın hırsızlıktan şüphelendiğini savunarak, şöyle diyor:
“Falyalı, 2021'de Cemil’in şirketten hırsızlık yaptığını çözüyor. Yaklaşık 10 milyon. Önal’a demiş ki ‘Parayı getirin.’ Önal, karısını alıp Diyarbakır'a gidiyor.”
Gulua, Falyalı’nın 2021’de kasiyerini dövdüğü için tutuklanması üzerine Önal’ın KKTC’ye döndüğünü, sahte boşanma davası açıp bütün mallarını eşinin üzerine devrettiğini iddia ediyor.
Gulua, şunları söylüyor:
“Cemil’in sahte Bulgaristan kimliği var. Eşimi arar, Falyalı’yı soruştururdu. Söylemez de Diyarbakırlıydı, Cemil de.”
Sanıklardan Metin Süs, Önal’ı Söylemez’den dolayı tanıdığını kaydederek, “Mustafa, şahsı bana yeğeni olarak tanıştırdı. Kıbrıs'ta yaşadığını duydum fakat ne iş yapar bilmem” şeklinde konuşuyor.
Telefonlar Şişli’den sinyal verdi
Ayrıca Önal’ın telefonu 29 Kasım 2021’da saat 15’te Söylemez ile aynı anda Şişli’de Koca Mansur Sokak’ta sinyal verdi.
13 Aralık 2021’de saat 10.01, 12.58, 15.01, 15.58 ve 16.01’de Söylemez, Tunç ve Önal’ın telefonları Şişli’den baz istasyonuna takıldı.
Söylemezler: İlgimiz yok, Önal azmettirdi
Söylemezler cephesi Falyalı cinayetiyle ilgilerinin olmadığını ileri sürüyor. “Yapmışlarsa Söylemezler yapmıştır” varsayımıyla davaya dahil edildiklerini, Mustafa Söylemez’in KKTC seyahatlerinin bahane edildiğini savunuyor.
Önal’ı tanımadıklarını ileri sürüyorlar.
Ancak onlar da Önal’ın Falyalı cinayetini azmettirdiğini iddia ederek, şöyle diyorlar:
“Falyalı’nın tüm şifreleri ve soğuk cüzdanları Önal’ın elindeydi. Bu sarhoşlukla ‘Parayı niye paylaşayım’ diye düşünmüş olabilir. Önal, bize göre azmettiricidir. Başka bir grupla anlaştı. Grupta bir Türk işadamı da var. İşin içerisinde Falyalı’nın iki koruması var. Olay yerine ilk gelen kişinin Falyalı’nın eşi Özge olması çok dikkat çekici.”
Dosyası kapanacak
Önal, hem Özge Falyalı hem de Söylemezler tarafından cinayetin suç ortağı ya da azmettiricisi olmakla suçlanıyor.
Buna rağmen Türkiye’de gözaltına alınıp bırakıldı. İstanbul’a uçan Önal, yurt dışına çıkış yasağı bulunmadığı için Hollanda’ya gitti. Oturum almak için bu ülkede paravan şirket kurdu.
Önal’a Falyalı ve Demirtaş’ı öldürmekten iddianame düzenlendi. Bu dava İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davayla birleştirildi.
Mahkeme 14 Temmuz 2023 tarihli yakalama kararına istinaden Önal için kırmızı bülten çıkardı.
Önal, Hollanda’da 16 ay tutuklu kaldı.
İlk ifadesinde, sonradan Bugün Kıbrıs’ta dile getirdiği iddiaları ortaya attı.
Önal, tahliye edildi.
Bu arada Halil Falyalı davası Türkiye’de karara bağlandı. Önal yakalanamadığı için dosyası ana davadan ayrıldı. Şimdi bu dosya, Önal öldüğü için ilelebet kapanacak.
Bahçeli, neden Özgür Özel’in adını anmadı?
MHP lideri Devlet Bahçeli, geçen gün Özgür Özel’e düzenlenen saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, CHP liderinin adını anmadı. Özel için “Bir siyasi kurumun yöneticisi” ifadesini kullandı.
Bahçeli, açıklamanın son paragrafında Özel’i eleştirerek, şöyle dedi:
“Türkiye’yi şiddet sarmalına çekmek, tahrik ve tahrip ortamını alevlendirmek, buna müzahir faaliyetleri gafilce yürütmek tarihi bir yanlıştır. Bilerek veya bilmeden bu yanlışın içinde olanlar evvel emirde aklını başına almalı, ahlaki sorumluluğun ve sağduyulu tutumun yörüngesinden ayrılmamalıdır.”
Bu açıklaması üzerine MHP’li kaynakları arayarak, Bahçeli’nin neden Özel’in adını anmadığı sorusuna yanıt aradım.
MHP’liler şu yanıtı veriyor:
“Genel başkanımız Özel’i sokak çağrılarıyla ülkeyi germemesi için uyarıyor. Bunun toplumsal çatışmalara sebebiyet vereceğini düşünüyor. Sağduyulu adım atmadığı için yok sayıyor. Özel, Saraçhane’de ‘Polis barikatını yıkın geçin’ dedi. Kalabalıklar İBB’nin kapılarını kırdı. Özel, kitleleri kontrol edemedi. Halbuki liderimiz her açıklamasında Özel’e kullandığı dilin tehlikesi noktasında uyarılar yaptı. Özel, bu cümleleri iyi idrak edemedi.”
MHP’li kaynaklar son iki hafta içerisinde Özel’in Bahçeli’den randevu istediğini ancak talebine şimdilik bir yanıt verilmediğini söylüyor.