Ekrem İmamoğlu, 2019’da yapılan seçimde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmış ama bu seçim geçersiz sayılmıştı. İmamoğlu, seçim otobüsüyle giderken, peşinden koşan bir genç vardı. Bir yerde sesini duyurabildi. “Her şey çok güzel olacak” diye bağırdı. İşte o genç, CHP’nin olağanüstü kurultayında Parti Meclisi’ne seçildi. Bunu ise İmamoğlu’na destek eylemlerine katıldığı gerekçesiyle tutuklu bulunduğu cezaevinde öğrenen o genç Berkay Gezgin’den başkası değildi...
SİYASETLE İÇ İÇE BÜYÜDÜ...
Esnaf bir babanın oğlu olan Berkay Gezgin, çocukluktan bu yana babasıyla siyaset konuşuyor. Babası da CHP’li ama birçok konuda farklı düşünüyorlar, o yüzden aralarında uzun tartışmalar oluyordu. Siyasete ilgisi küçükken başlayan Berkay, “Böyle bir ülke gündeminde siyasete genç yaşta ilgili duymamak imkansız. Bir gün ekonomik gündemden yakınıyoruz, diğer gün adaletten, sonraki gün eğitimden. Doğal olarak siyasete ilgi duymak zorunda kalıyoruz” diyor.
‘BİR SES OLABİLMEK...’
22 yaşındaki Berkay’ın, İmamoğlu’nun seçim otobüsünün arkasından koşarken söylediği “Her şey çok güzel olacak” sözleri seçim sloganı olarak kullanıldı. Günümüzde de CHP’liler tarafından miting alanlarında, siyasi tartışmalarda sıkça dile getiriliyor. Berkay Gezgin, “Her şey çok güzel olacak” sözünün hikayesini şöyle anlattı: “İncirli mitinginde Ekrem Başkan’a sevgimi gösterebilmek, sarılabilmek, bir ses olabilmek, bir şey diyebilmek için seçim otobüsünün peşinden koşturmuştum. Mitingi alanda izleyemedim, kalabalıktı. Otobüs miting alanından çıkınca peşinden koşarım, yanaşırım diye düşündüm. Otobüsün peşinden koştum. Çünkü otobüs kalabalıkta duruyor, yavaş yavaş ilerliyor, Ekrem Bey vatandaşları selamlıyordu. Otobüsün camı açılınca ‘Her şey çok güzel olacak’ diye bağırdım. O sözler, önceden planladığım bir şey değildi. O anda ağzımdan çıktı. Ekrem Başkan’a mazbatasının verilmediği dönemdi. Bir haksızlık söz konusuydu. Nitekim ikinci seçimin sonucunda da her şey çok güzel oldu.”
‘İFTİRAYI KANITLAYACAĞIM’
Berkay, “Ben bağırırken otobüsün içinden video çektiklerini bilmiyordum. Hatta cezaevindeyken Özgür Özel başkanımız ziyarete gelmişti, sağ olsun. Meğer o gün otobüsteymiş. Kendisi anlattı. Ben onu hiç görmemiştim. Arka taraftaymış. O da olayın bu şekilde gerçekleşmesine çok şaşırmış, canlı canlı şahit olmuş” dedi. Adli sicilinde bugüne kadar hiçbir leke yok Berkay’ın... Ekrem İmamoğlu protestoları sırasında birçok üniversiteli gibi Berkay da gözaltına alındı, geceyi Emniyet nezarethanesinde geçirdi. Savcılık, hakimlik, derken kendisini cezaevinde 26 kişilik koğuşta buldu. Bu süreci Berkay, “Cumhurbaşkanı’nın annesine küfür eden grubun organizatörü olduğumu iddia edenler oldu. Asla böyle bir şey olmadı. Çünkü, küfür edilme iddiası 23 Mart’ta, oysa ben 22 Mart’ta gözaltına alındım. Bunun böyle olduğunu da kanıtlayacağım” sözleriyle anlattı.
Nezarethanede geçen 60 saat
Gözaltına alınmasını ve sonrasını şöyle anlattı Berkay: “Saraçhaneden çıkmış, evime doğru bir arkadaşımla yürüyorduk. Etrafımızda yürüyüş yoktu. Polis bizi çağırdı. Yanına gittik. Gözaltına alındık. Tabii sağlık kontrolleri, emniyet derken Esenler Emniyeti’nden yaklaşık 60 saat sonra adliyeye götürüldüm. Nezaret sürecinin şartları kötüydü. 42 kişiyi aynı nezarette tuttular. Orası toplasanız 15-20 kişi alacak kapasitede bir yerdi. Yerde yattık, verdikleri yorganlar da tozlu, pisti. Verilen yemekler çok kötüydü. Çok zor bir süreçti.”
Olmayan delili nasıl karartayım!
Nezarette geçen 60 saatin ardından adliyeye sevk edilen Berkay, “Bizi orada çok beklettiler. Duruşma da akşama doğru görüldü. Sonrasında da tutuklama kararı verildi. Tutuklandığım söylendiğinde açıkçası çok şaşırmadım” dedi ve şunları söyledi:
‘NEREYE KAÇACAĞIM!..’
“Normal şartlarda, polislerin bile bize dediği şey şuydu: ‘Gözaltı yapılmaması, ifadeye çağırılma sürecinin normal işlemesi gerekiyor.’ Ondan sonra da adli kontrolle serbest bırakılma yani tutuklu yargılamanın gerektiği bir durum olmadığı söylenmişti. Kararda şöyle yazdılar: Kaçma şüphesi. Benim kaçmamı gerektiren bir durumum yok. Üniversite öğrencisiyim, kaldığım yer belli. Delil karartma şüphesi de yazmışlardı. Olmayan delili nasıl karartacağımı ben de bilmiyorum. Kopyala yapıştır bir metin gibiydi açıkçası. Önce Metris sonra Silivri’ye sevk edildik. Nezaret ve cezaevi derken toplamda 20 günlük bir süreç yaşadım.”
Cezaevi personeli deneyimlidir. Berkay da bunu fark etmiş: “Memurlar bize iyi davrandılar. Yani gözlerinize bakınca kimin suçlu olup kimin suçsuz olduğunu anlıyorlar. Hatta, infaz koruma memurları bize bakıp, ‘Sizin burada ne işiniz var’ dedi.”
CHP PM’ye giren Berkay, “Bu göreve layık olmak için elimden geleni yapacağım” dedi.
İsmim söylenince koğuşta alkış koptu
Berkay’ın, bulunduğu koğuşta 26 kişi vardı. Televizyon açıktı. Berkay, CHP’deki gelişmeleri diğer arkadaşlarına göre farklı izliyordu. Parti Meclisi üyeliğine seçildiğini öğrenince cezaevindeki arkadaşları da şaşırdı. Koğuşta alkış koptu. Berkay’ın sevincine ortak oldular, tek tek kutladılar. Berkay, şöyle anlattı: “Çok güzel bir duyguydu, Şimdi doğal olarak böyle bir sürecin, gençlerin sesi olabilecek biri olarak görülmem gibi durum oldu. Seçildiğim için ben de gurur duydum, mutlu oldum ve insanlar da aynı şekilde gurur duyup mutlu oldular. Sevincimi paylaştılar.”
İstanbul doğumlu olan Berkay, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisi. Berkay’ın önceliği okulunu bitirmek. Berkay, bu görevin kendisine nasıl bir sorumluluk yüklediğini şöyle anlatıyor: “Mümkün olduğu kadar donanımlı bir şekilde mezun olmak, onun ardından siyasette bana ne görev verilirse yapmak... Şu anda ikisini bir arada yürütmem gibi bir sorumluluğun var. Kendimi gençleri temsil etme gibi bir konumda görülüyorum. Bu yüzden mutluyum, onur duyuyorum. Bu göreve layık olmak için elimden gelen gayreti göstereceğim.”
Gençleri en çok adaletsizlik korkutuyor
“Sana göre her şey nasıl olursa güzel olacak?” diye sordum Berkay’a... Tabii bu kapsamlı soruya özet olarak ne demek istediğini belirtmesini söyledim, şunları anlattı: “Daha güzel bir ülke hayal ediyoruz. Örneğin adalet sisteminin daha sağlam temellerle oluşturulduğu. Eğitim sisteminin daha adil olduğu, ekonomimizin daha iyi, daha istikrarlı noktada olduğu bir ülke... Gençlerin, ‘Bugün şu kadar param var. Bugün de kahve içmeyeyim’ düşüncesine girmediği bir ortam olmalı.”
DİPLOMA İPTALİ...
“Günümüzde birçok gencin ailesi üniversiteye gönderemiyor. Bunun sebebi ekonomik durum, asgari ücretin yetmemesi, alım gücünün sürekli düşmesi. Biz gençler en çok bu durumlardan şikayetçiyiz ve adaletsizlik bizi çok korkutuyor. Gençleri harekete geçiren şeylerden biri, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesidir. Bunu yapanlar, bizim kazanılmış haklarımızı gasp edebilir yarın. Bunun kimse garantisini veremez. Ben yarın bir gün üniversite mezunu olduktan sonra bunu karşıma çıkarabilirler. Şirketinize kayyum atanmayacağını kim garanti edebilir? Bu da kazanılmış hakların bir gaspıdır. Her şeyin bir gün güzel olacağına adım Berkay gibi inanıyorum.”
Hem siyasetçi hem kaleci
Berkay, 2003 doğumlu. Boyu 2 metre 2 santim. Futbola ilgi duyuyor, takımının kalesini koruyor. Halen, Eskişehirgücü’nün kalecisi. Ayrıca fakülte takımında da kalecilik yapıyor. Berkay Gezgin şimdi öğrencilik, siyaset ve kaleciliği bir arada yürütecek.