İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkındaki bazı iddialar nedeniyle tutuklandı. İmamoğlu hakkındaki iddiaların kat kat fazlasının dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları Recep Tayyip Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna hakkında da yapıldığı anlaşılıyor. Ancak, bu ağır suçlamaların hiçbirisinden iki başkan da tutuklanmamıştı. İddiaların bir kısmı zaman aşımı, af ve beraat ile sonuçlandı. İddia konularıyla ilgili tutuklanan memurlar da oldu.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan 1994-2000 yıllarını kapsayan soruşturma dosyalarının konusu “Nitelikli zimmet”, “Devlet alım ve satımlarında çıkar sağlamak”, “Rüşvet almak”, “Görevde yetkiyi kötüye kullanmak”, “Artırma ve eksiltmeye hile karıştırmak, “Cürüm işlemek için teşekkül meydana getirmek ve bu teşekkülü yönetmek.”
46 KLASÖRLÜK SORUŞTURMA
İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce (DGM) 26.12.2001 tarih ve 2001/2874 hz, 2001/2 fezleke sayılı evrakı ekinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen 2001/277 hazırlık numarasını alan 46 klasör soruşturma evrakı incelendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kendisinden sonra gelen Ali Müfit Gürtuna hakkında atılı eylemler dolayısıyla “Cürüm işlemek için teşekkül meydana getirmek ve bu teşekkülü yönetmek suçundan” yapılan soruşturma, 13.12.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4723 Sayılı yasa ile DGM’nin görev alanından çıkartıldı ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesince personelin taşınması için 173 hat üzerinden 26.12.1995 tarihinde yapılan servis kiralama işi ihalesine ilişkin, davanın da zaman aşımına uğradığı anlaşıldı. Belediyenin metro, Fatih’te otopark, 19.2.1998 tarihinde yapılan personelin taşınması için 130 hat üzerinden servis kiralama işinden de suçlandı.
BİRÇOK İDDİA YER ALDI
Erdoğan ve Gürtuna hakkında doğalgaz el kitabı basım ve dağıtım ihalesi, İstanbul Dergisi basımı, hikaye ve boyama kitabı basımı ihalesi, radyo reklamı, takvim arkalığı, açılış-organizasyon ve kolonyalı mendil ihalesi, sticker-yapıştırma ihalesi, tanıtım filmi ihalesi, Avrasya Maratonu açılışı-organizasyon konusundaki ihaleye ilişkin iddialar, 200 bin adet ağaç alım ve dikimi ihalesi, 403 bin adet ağaç alım ve dikimi ihalesi, 450 bin adet fidan, 500 bin adet süs bitkisi, 51 bin adet yol ağacı ihalesinde de yasaya uyulmadığı öne sürüldü.
İSBAK AŞ tarafından yapılan araç kiralanması, İkitelli 4’ncü etap konut inşaatı ihalesi, Edirnekapı fabrikası ekmek taşıma ihalesi, Akbil uygulaması da yine soruşturma konusu olmuştu.
Sanıklar Recep Tayyip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna hakkında cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek suçuna ilişkin olarak verilen soruşturma iznine itiraz edildi. İtirazın yeniden incelenerek irdelenip, karar verilmesi için konu ile ilgili evrak Danıştay 2. Dairesine gönderildi.
Erdoğan’a atılı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi merkez bina ve bağlı birimlerinin 1995 yılı temizlik işine yönelik eylemde de dava, zaman aşımının dolmuş olduğu anlaşıldı ve sanık hakkında “Takibata yer olmadığı” kararı verildi. Mülkiye Müfettişlerinin Yargıtay’a gönderilen raporda şöyle deniliyordu:
YARGIYA GÖNDERİLEN RAPOR
“Tüm bu yollarla siyasi, sosyal ve ekonomik amaçları gerçekleştirmek amacıyla organize bir şekilde suç işlemek için oluşturulan teşekkül vasıtasıyla, devlet parasını yani belediye parasını, nitelikli yollar kullanarak, zimmete geçirdikleri veya zimmete geçirilmesine göz yumdular...
İstanbul ilinde özellikle kapatılan Fazilet Partisi belediyeleri ile iş birliği yaparak kamu imkânlarını çeşitli yollarla kendilerinin ve mensubu bulundukları partinin menfaatine güncel tabiri ile hortumladılar veya hortumlattırdılar.
Belediyenin kuruluş amaçları dışında başka gerekçelerle veya ticari amaçlarla şirket kurdular veya kurulmuş şirketlere iştirak ettiler. Belediye ihtiyaçlarını bu şirketlerden ihale yapılmaksızın karşılattırdılar. İhale kanununun temel ilkelerine aykırı olarak ihtiyaçların serbest rekabet ortamından karşılanmasını engellediler. İhalelerde tasarruf tedbirlerine uyulmadı. Müfettiş raporunun sonuç kısmında şu iddialarda bulunulmuş:
BU İDDİALARDAN TUTUKLANMADI
“Belediye imkanları ile yapılabilecek bazı işlerin başka kişi ve kuruluşlara yaptırılması sonucunda belediye zarara uğratıldı. Raporun hazırlanması aşamalarında alınan ifadelere eklenen belgeler, Müfettişliğimizce temin edilen belgelerin, bilirkişi raporları, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişinin Raporları ve hesap uzmanları raporları, birlikte değerlendirilip, irdelenmeli.”
Burada kimseyi suçlamıyor, herhangi bir iddiada bulunmuyorum. Devletimizin arşivlerinde böyle çarpıcı raporlar bulunduğunu ortaya koyuyorum. O dönem Erdoğan da, Gürtuna da mahkum olmadı, bu iddialar nedeniyle cezaevine de konulmadı. İmamoğlu hakkındaki suçlamalar bunlardan ağır mı? Ayrıca, her iddianın doğru olduğu da söylenemez. Hele işin içine “gizli tanık” giriyorsa bin kere düşünülmesi lazım. Allah herkesi iftiralardan korusun.