Peki ABD dışarıdan nasıl görünüyor

BAZILARI Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğüne kafayı takmış durumda.

ABD ne der?

Avrupa ne der?

Falan.

*

“Türkiye’nin dışarıdan nasıl göründüğü” konusuna kafayı takmanın pek bir anlamı kalmadı artık.

Çünkü ABD de Avrupa da dışarıdan hiç iyi görünmüyor.

*

ABD ve Avrupa’nın Gazze’de çoluk çocuk katledilirken nasıl göründüklerini biliyoruz.

Trump sonrası ABD’nin görünümünden ABD’de yaşayanların en az yarısının nasıl kahrolduğunu da biliyoruz.

*

Geçen gün ABD’de yaşanan olaya bakın:

Polisle çatışmamış, eylem yapmamış doktora öğrencisi genç bir Türk kadını, sırf Filistin yanlısı bir makale yazdığı için sokak ortasında devlet görevlileri tarafından yaka paça alınıp sınır dışı edildi.

*

Böyle bir dünyada temel meselemiz, “Acaba Türkiye dışarıdan nasıl görünüyor” olmamalı.

*

Böyle bir dünyada temel meselemiz “Acaba biz nasıl daha medeni, daha adil, daha demokratik oluruz” olmalı.

 Rümeysa Öztürk

RESMİ ADAYLIĞI MÜMKÜN OLMAZSA BİRİSİ ÇIKAR

ÖZGÜR Özel’e ait bu söz.

Gerçi biraz erken söylendi ama İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından bu söz mutlaka söylenecekti.

*

Peki o zaman kim çıkacak, sözü edilen “birisi” kim olacak?

*

Kişisel gözlemlerime göre bugün itibariyle durum şudur:

*

- YÜKSEK İHTİMAL: Özgür Özel olur.

*

- ORTA İHTİMAL: Dilek İmamoğlu olur.

*

- DÜŞÜK İHTİMAL: Mansur Yavaş olur.

BİRİ NEW YORK TIMES’A BİRİ THE ECONOMIST’E

EKREM İmamoğlu, New York Times’a yazmış.

Dilek İmamoğlu, The Economist’e yazmış.

*

Uzun uzun yazmışlar. Sayfa sayfa yazmışlar.

New York Times da Economist de...

Uzun uzun yayımlamış. Sayfa sayfa yayımlamış.

*

Ne kadar faydasız bir çaba.

Hem bir sonuç üretmeyecek.

Hem de “Türkiye’yi dışarıya şikâyet ediyorlar” eleştirisine zemin hazırlayacak.

*

ABD’nin, Avrupa’nın “hak hukuk adalet” gibi konularda sergilediği tavır ortadayken ABD’nin, Avrupa’nın iki yüzlü mecralarında “hak hukuk adalet” aramak ne kadar gereksiz bir meşgale.

GERÇEK KİTAP OKURUNUN ÜÇ ÖZELLİĞİ

- BİR: Gerçek kitap okuru, kitap okumayı bir topluluğa, bir sınıfa, bir mahalleye özgü bir eylem olarak görmez. Çünkü kitap okumanın, yeryüzünün en bireysel tutumu olduğunun sımsıkı bilincinde olur.

*

- İKİ: Gerçek kitap okuru, kitap okuduğunu göstermeyi aklının ucundan bile geçirmez. Gerçek kitap okuru, kitap okuma üzerinden hava atmaya yeltenmez. Çünkü onun için kitap okumak... Yemek yemek gibidir, su içmek gibidir.

*

- ÜÇ: Gerçek kitap okuru, kitap okuma üzerinden siyaset yapmaz, kitap okumayı siyasi propaganda için araçsallaştırmaz. Çünkü bunu tuhaf bulur, yadırgar, aklı almaz.

EMİNE ERDOĞAN’IN BM’DE ESTİRDİĞİ SIFIR ATIK RÜZGÂRI

30 Mart, Uluslararası Sıfır Atık Günü’dür.

“Sıfır Atık” olayının küresel çapta popüler olmasını sağlayan isim ise Emine Erdoğan’dır.

*

Resmi sıfatı şu Emine Erdoğan’ın:

BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı.

*

Emine Erdoğan, işte bu sıfatla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda dün bir konuşma yaptı ve “Sıfır Atık” meselesini bir kez daha küresel dünyanın gündemine taşıdı.

*

Kimse kusura bakmasın.

Hislerimi açıkça yazacağım:

*

Ülkemin Cumhurbaşkanı’nın eşinin böyle önemli bir küresel konuda öncülük yapmasından, küresel farkındalık oluşturmasından, BM Genel Kurulu’nda dünyaya seslenmesinden gurur duydum.

*

Emine Erdoğan, hiçbir zaman siyasi kutuplaşmanın bir parçası olmadı.

Her zaman dünyanın geleceği için, temiz çevre için çalıştı çabaladı.

“Sıfır atık” meselesini önce ülkesinin gündemine getirdi, ardından da dünyanın.

Yürekten alkışlıyorum kendisini.