Vesayete, zorbalığa karşı büyük bir demokrasi bloku kuruluyor; demokrasi direnişine selam olsun!

Demokrasi direnişine selam olsun!

19 Mart'tan beri heyecan içindeyim.

Sivil vesayete karşı yurt çapında patlayan

direniş dalgası bende heyecan fırtınası yarattı.

Sözü uzatmak istemiyorum.

CHP üstündeki ölü toprağını attı.

Yüz yıllık Halk Partisi mücadele içinde

kendini yeniden inşa ediyor.

Mücadele sürecinde CHP ve Türkiye siyaseti

yeni bir lider kazanıyor:

Özgür Özel.

Darbeye karşı direnişte Ekrem Başkan,

bir demokrasi kahramanı olarak

siyaset sahnesindeki yerini alıyor.

İmamoğlu'nun tutuklandıktan sonraki

ilk sözlerini alkışlıyorum: 

Korkunun ecele faydası yok!

Öyle de yenileceksin, böyle de yenileceksin.

Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza,

güler yüzümüze yenileceksin!

Aziz Milletim;

Asla üzülmeyin, mahzun olmayın,

umudunuzu yitirmeyin.

Demokrasimize yapılan bu darbeyi,

bu kara lekeyi el birliğiyle söküp atacağız.

86 milyon vatandaşımı sandığa koşmaya,

demokrasi ve adalet mücadelesini

tüm dünyaya duyurmaya davet ediyorum.

Dimdik ayaktayım, asla eğilmeyeceğim.

Her şey çok güzel olacak…  

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu

Haklısın Ekrem Başkan.

Erdoğan'ın hak, hukuk ve adalet tanımayan,

zorbalık vesayetine karşı

Saraçhane Meydanı'nda fitili yakılan

demokrasi mücadelesi her geçen gün

dalga dalga bütün ülkeye yayılıyor.

Sadece Halk Partililer değil,

farklı görüşteki vatandaşlar da

demokrasi bayrağını kapıp sokağa çıkıyorlar,

meydanlara koşuyorlar.

Heyecan verici olan bu.

Dikkat edin:

Türkiye'de bir demokrasi bloku kuruluyor.

CHP'nin açtığı sandıklarda

dün 15 milyon oy kullanılmış olması,

bu "demokrasi bloku"nun

çok çarpıcı bir göstergesidir.

 

Bu açıdan DEM Parti'den, İyi Parti'den,

lideri hapisteki Zafer Partisi'nden,

TİP'ten yükselen darbeye karşı

demokratik sesler de umut vericidir...

"Demokrasi bloku" konusunda

umut verici bir işaret de şudur:

DEM Parti, Tayyip Erdoğan'ın

muhalefeti bölme tuzağına düşmüyor!

Tuncer Bakırhan, İmamoğlu tutuklanır

tutuklanmaz dün Saraçhaneye,

Özgür Özel'e gitti; şunları söyledi:

Belediye eşbaşkanları tutuklu bir parti olarak

biz bu darbeleri iyi biliriz. Bu darbeler

halkın gücüne çarpar.

Buradan ders çıkarması gerekenler

yargı sopasıyla siyaseti dizayn etmeye çalışanlardır.

Türkiye kadar bilinen

İstanbul'un Belediye Başkanı tutuklandı.

Ne demek yahu?..

Bu ülkenin artık darbelerden kurtulması gerekiyor.

Askeri darbelerden kurtuldu

artık siyasi darbelerden kurtulması gerekiyor.

Nerede bir Alevinin, Kürdün, Türkün iradesi

zarar görüyorsa biz oradayız.

Buradan, her zaman bu haksızlığın karşısında

sizinle birlikte olacağımızı bildiriyoruz.

Bu ülkede demokratik bir zemin olma isteği

had safadadır.

Bu tür girişimler bu süreçleri de etkiler.

Türkiye'nin ihtiyacı,

sayın İmamoğlu'nun tutuklanması değildir.

Yozgat'tan Kars'a kadar Edirne'den Siirt'e kadar

bu karara karşı bir halk gerçekliği var.

Halkın sesine kulak verin.

Bu yaptığınız

85 milyona zarar veriyor.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın

bu sözlerini de alkışlıyorum.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel

Ülke çapında beş gündür

meydanlarda, sokaklarda

büyük bir coşkuyla sürmekte olan

demokrasi direnişinde,

çok güzel olan bir nokta daha var:

Gençlerin, üniversite gençlerinin

bu şanlı direnişe katılımı...

Evet, Türkiye'de 19 Mart darbe girişimiyle birlikte

demokrasi açısından çok güzel şeyler oluyor.

Ve bir "dip not"la yazımı noktalıyorum:

Demokrasi adına yaşanmakta olan

bu güzel gelişmelere CHP içinde

mesafeli kalabilen kimilerini de

hayret ve dikkatle izlemekteyim.