Fenerbahçe Başkanı Ali Koç iş adamı kimliğiyle Bloomberg HT’ye verdiği röportajda iktidara hukuk uyarısında bulundu “hukuk sistemi çalışmayan ülkelere yatırımcı çekmek hiç kolay olmuyor” dedi.
Yatırım teşviklerinin ve ülke kaynaklarının önemli olduğunu ama tek başına yeterli olmadığını söyleyen Ali Koç, yabancı sermayenin yatırım yapacağı ülkede “hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik” aradığını söylüyor:
“Bizim ülkemizde büyük imkanlar var, ülkemiz o kadar güzel bir ülke ki devletimizin yaptığı teşvikler, bence teşvikte belki de herkesten iyi durumdayız. Zaten potansiyel olağanüstü bir potansiyel. Bir de devletimizin verdiği olağanüstü teşvikler var, ülke yatırımcısı, yabancı yatırımcı için. Ama yatırımcı kendini güvende hissetmek istiyor, önünü görebilmek istiyor. Yatırımcı yaptığı planları kısa aralıklar içinde revize etmek zorunda olmak istemiyor. Hukuk çok çok önemli. Hukuk sistemi çalışmayan ülkelere yatırımcı çekmek kolay olmuyor, hiç kolay olmuyor.”
***
Hukukun üstünlüğü olmadan ekonominin bir yere kadar düzeleceği, bir aşamaya gelebileceği ama daha ileriye gidebilmesinin yolunun hukuktan geçtiği bilimsel bir hakikat. Bu hakikat herhalde Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığına gelmesiyle bir kez daha doğrulanmış oldu.
Mehmet Şimşek gibi içerideki ve dışarıdaki bütün ekonomi çevrelerinin güven duyduğu bir ismin gelmesi, görüldüğü gibi yabancı yatırımcının ülkeye gelmesi için yetmedi.
Şimşek, para politikası alanında iktisat biliminin genel kabul gören kurallarını yeniden devreye soktu; eksik yönleri eleştirilse de genelde güvenilir bir Orta Vadeli Program oluşturdu. Merkez Bankası’nın yönetimine ekonomi çevrelerinin ve piyasaların güven duyacağı isimlerin gelmesini sağladı Merkez Bankası faiz artışı yaptı ve bağımsız bir şekilde verdiği kararlarla faiz indirimi yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomiye karıştığını gösteren açıklamalar yapmıyor. “Faiz sebeptir” diyerek on yıldır dayattığı politikayı artık ağzına almıyor. Her fırsatta ekonomiyi Mehmet Şimşek’in yönettiğini, kararları Şimşek’in verdiğini ifade ediyor…
Mehmet Şimşek, eskiden Türkiye’de yatırımlar yapmış ama alışılmışın dışındaki, yani “heterodoks” ekonomi politikaları nedeniyle ülkemizden gitmiş olan yatırımcıları yeniden Türkiye’ye yatırıma ikna etmek için ziyaretler gerçekleştiriyor.
Ama yabancı sermayeyi ülkemize geri gelmesi için ikna edemiyor, teminat olarak kendi varlığını ortaya koyuyor ama yabancı yatırımcılar temkini elden bırakmıyor, ülkemize yatırım yapmaktan çekiniyor.
Neden?
***
Çünkü ülkemizdeki hukuk sisteminin işleyişine bakıyor, hukuk danışmanlarına soruyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi Venedik Komisyonu gibi hukuki kurumların ve Moody’s gibi iktisadi derecelendirme kuruluşların Türkiye’de ağır hukuki sorurlar bulunduğunu, “yatarım yapılabilir ülke” olmadığı kanaatini yansıtan raporlarını inceliyorlar… Ve, muazzam ülke kaynaklarına, olağanüstü devlet teşviklerine rağmen parasını getirmiyor. Sadece faiz için geliyor, faizini alıp geri gidiyor.
Çünkü yatarım için gereken hukuk güvenliğinin olmadığını düşünüyor.
Ali Koç’un ifade ettiği gibi yabancı yatırımcı “kısa aralıklar içinde planlarını revize etmek zorunda olmak” istemiyor.
***
İvan T. Berend 19. Yüzyıl Avrupa İktisat Tarihi kitabı yabancı yatırımcıları tedirgin eden sosyo-kültürel sorunları, Balkanlar örneğiyle anlatıyor. Toplumlarda yabancı düşmanlığı, dış güçler kara propagandası ve devlet kademelerindeki yoğun yolsuzluk, rüşvet gibi sorunlar, yatırımı engelliyor:
“Batılı müteşebbislerin ve bankaların Balkanlar’daki yatırım fırsatlarına karşı bu kadar isteksiz olmasının sebebi neydi? Söz konusu ülkelere sanayi yatırımlarını kendilerine çekmeyi başaramadı. Ülkede yabancı yatırımcıları caydıran bir ortamının yaratılmasıydı. Yabancı düşmanlığının, devlet kademelerindeki yolsuzluğun ve yerel seviyedeki iş ahlakının gelişmemiş olmasının birleşip uluslar üstü şirketlerin karşısına çıkmasıdır.” (İş Bankası Kültür Yayınları, Sh.389)
Hukuk sistemi bu açıdan önemli.
Bir yandan Mehmet Şimşek’e bakıyor, güven duyuyor ama diğer yandan da iktidarı eleştirdiği için kollarına kelepçe takılan TÜSİAD Başkanlarının fotoğraflarını görüyor.
İktidarın yargıyı nasıl kuşattığını görüyor, yargı sopasını muhalif kesimin tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırdığını görüyor.
***
Yabancı yatırımcı kibarca Mehmet Şimşek’e “Türkiye yatırım için cazip bir ülke, ama biraz zaman geçmesini bekleyelim, yatırım yapmak için acele etmeyelim, biraz daha zaman geçsin bir bakalım” diyor.
Mehmet Şimşek’te verdiği röportajlarla Beştepe’ye kibarca “yabancı yatırımcılar geri dönecek ama biraz zaman alacak” mesajı veriyor. ( (25 Ekim 2023)
Niye biraz daha zaman geçmesini bekliyor peki?
Mehmet Şimşek sorunun adını bir türlü koymuyor. Çok tuhaf. Açıkça ifade etmiyor, hukuk olmadan ekonomi düzelmiyor, düzelmez de demiyor. Hukuksuz ekonomi bu kadar düzeliyor, ekonominin tam anlamıyla düzelmesi için hukuk sisteminin devreye girmesi gerekiyor diyemiyor.
İki yıldır kulağının üstene yattı bekliyor, bir türlü hukuk kavramını ağzına almıyor Şimşek.
Bu Ali Koç gibi bir sanayicinin sözleri, yabancı sermayeyi ülkemize geri getirebilmek için iki yıldır yoğun çaba sarf eden ama bir türlü ikna edemeyen iktidara yaptığı önemli ve dostane bir uyarıdır.
Ama iktidarın bunu dostluk olarak görüp görmeyeceğini anlayacağız.
Ne dersiniz?
İstanbul yargısı Ali Koç hakkında da “siyasi, ekonomik ve ticari konulularda toplumu manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı ya da yanıltıcı bilgi vermek, yaymak” suçundan soruşturma başlatır mı?
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün polisleri Ali Koç’un da kapısına dayanırlar mı?
Bu kadar da olur mu? Olmamalı değil mi?