İlk bombayı Erdoğan patlattı. CHP Genel Başkanı’na haddini bileceksin diye çıkıştı.

Resmen fırça attı…

Yeni Türkiye’de had bildirme meselesini galiba Erdoğan tekeline aldı!.. Çünkü bir süre önce TÜSİAD ‘in iki başkanına da haddinizi bileceksiniz diye bağırmıştı…

Ekonomistlere göre bedeli 10 milyar dolar olmuş!

Daha da önemlisi Özgür Özel’e Başkomutan olarak sesleniyorum dedi ama AKP’li il Başkanlarına hitap etti. Çılgınca alkış aldı… Erdoğan’ın AKP İl Başkanları toplantısında Başkomutan sıfatıyla konuşması da rejimin ucube olduğunun belgesi değil mi?

Düşünülmeden, tartışılmadan çalakalem yazılan Anayasa’nın bedeli…

Başkomutanın parti toplantısında ne işi var?

Partisinin il başkanlarına hitap ederken 31 Mart’a göre Türkiye’nin birinci partisinin liderine ’Ayaklarını denk al, denk almazsan denk getirmesini biz biliriz! Ordunun komuta kademesine laf atma yetkisi sende değildir, haddini bileceksin’ dedi…

Tehdit eder tonda söyledi…

‘Ayaklarını denk almazsan denk getirmesini biz biliriz sözü’ çok kritik ifade… Üzerinde dikkatle durulması gereken bir söz…

İnşa etmek istedikleri yeni Türkiye’nin aynası gibi…

Siyasi tarihimize geçecek ifade…

Bugüne kadar hiçbir başkomutan/cumhurbaşkanı bir partinin liderini böyle tehdit etmedi…

Şimdi Cumhurbaşkanı’nın Özgür Özel’in ayaklarını nasıl denk getireceği merak konusu!..

Biz ikinci bombaya geçelim… İkinci bomba savcıdan geldi. Başsavcılık İstanbul Üniversitesi rektörlüğüne yazı göndererek ‘ileride telafisi mümkün olmayan zararlar oluşacağından’ tüm idari tedbirlerin alınmasını istedi…

Savcılığın bu talebini anlamadım!...

İmamoğlu’nun belediye başkanlığı görevini sürdürmesi için üniversite diplomasına sahip olması gerekmiyor… Diyelim ki diploma iptal edildi, bu İstanbul Büyükşehir Belediye Bakanlığı görevini sürdürmesine engel değil…

İmamoğlu 2029’a kadar başkan…

Savcılığın telafisi mümkün olmayan zararlardan kastının ne olduğu merak konusu…

Oldu mu size bir günde ikinci merak konusu…

Üçüncü bomba rektörden geldi… Boğaziçi Üniversitesi Rektörü ‘açıkça suç olan bir eyleme teşvik ettikleri’ gerekçesiyle tüm kulüplerin faaliyetini durdurdu…

Dans kulübü, fotoğrafçılık kulübü, gastronomi kulübü ne yapıyor da diğer öğrencileri açıkça suç olan bir eyleme teşvik ediyorlar?

Merak ediyorum… Rektörün bir açıklama yapması gerekiyor; dans ederken, fotoğraf çekerken, yemek yaparken suça teşvik nasıl oluyor?

Rektör faaliyetleri bir ay boyunca yasaklamış. Neden bir ay, önümüzdeki bir ay içinde bir şeyler mi olacak?

Yoksa ramazan nedeniyle mi?

Merak ediyorum…

Briç kulübünün kapatılmasını biraz olsun anlarım. Bazen çekişme şah/mat diye bitiyor ya, Saray alınganlık yapar diye telaş etmiş olabilir!

Alınganlık deyince dördüncü bomba Kültür bakanlığından geldi. ‘Oy’una Geldik’ adlı filme gerekçesiz yasak getirildi.

Filmin adı mı rahatsız etti?

Yoksa siyasi mizah yüklü olması mı? Belki de birileri alınganlık gösterir diye yasakladılar.

Umudum yok ama Kültür Bakanlığı gerekçesini açıklar da merakımızı gideririz…

Alın size 12 saate sığan dört bomba gelişme!..