Erdoğan, partisinin 8. olağan kongresinde tek aday, tek lider, tek seçici olarak 1547 delegenin 1547’sinin de oyunu aldı. MKYK’nin yarısını değiştirip İYİ Parti ve Gelecek Partisi’nden gelen tüm milletvekillerini yönetime kattı.
Yemek aynı yemek, tabakların yarısı değişti!
Bu “tek tek”li kongrede kullandığı başlıca malzeme de CHP kurultayını karalamak oldu. Özünde haklı; CHP kurultayında, genel başkanlık için bir yarış yaşanmış ve PM’ye girmek için çekişmeler olmuştur.
Olacak şey mi?
AKP’nin son kongresi bir yenilenmeden çok sanki bir “yeniden”lenme görünümü verdi. Ne söz ne kadro olarak “Yepyeni şeyler katar” denecek bir değişim yok.
İktidarın 23. yılında hâlâ en temel konularda “cek”li, “cak”lı konuştu.
Sonuçta yeri geldikçe yaptığımız şu değerlendirme kongreyle birlikte tescillendi:
Ufku kalmayan AKP’nin iktidarda kalmak için tek seçeneği, seçeneğini bitirmek!
***
O seçenek, yani CHP yeni bir sürece girdi. Önseçim ya gücü olacak ya yükü! Üstelik tam bir yaylım ateşi altında!
CHP, cumhurbaşkanı adayını önseçimle belirleyeceğini ilan ettikten hemen sonra CHP’nin 15 ay önce yapılmış kurultayından suç üretmek üzere düğmeye basıldı. CHP’de böylesi zamanlarda “düğme” olmayı kabul edenlerin sayısı az olsa da yok değildir. Şimdi onlardan bir iddianame dikmeye çalışıyorlar. İşin içine MASAK’ı da soktular. Bence MASAK yetmez İnterpol’ü de devreye sokmaları iyi olur!
Önseçime gidiş sürecinde Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasında bir yarılmanın çıkabileceği beklentisiyle olmadık haberler körüklendi. Önseçim takvimi başladıktan hemen sonra Yavaş pozisyonunu şöyle açıkladı:
“Benden parti içinde bölünme havası yaratacak bir davranış beklemeyin!”
İmamoğlu’nun önseçime katılımı için en az 20 milletvekilinin imzası gerekiyordu. Milletvekillerinin yüzde 90’a yakını imza verince bu kez İmamoğlu’nun diploması gündeme geldi. Yüksek Seçim Kurulu’nun, “Erdoğan’ın diplomasına biz karışamayız” dediği bir ortamda İmamoğlu’nun diplomasını nasıl iptal ettiririz arayışı başladı.
İmamoğlu’nun başka nelerini tartışma konusu yapabilirler sorusuna olası yanıtlar sıralarken gülmeden edemiyoruz!
***
CHP 23 Mart’ta önseçimi başarı ile tamamlayıp “Adayımı bütün üyelerimle birlikte saptadım” dediği andan itibaren AKP’den yeni hamleler bekliyoruz! Elde 11 Nisan var. O gün iki dava doğrudan İmamoğlu ile ilgili bir dava da CHP’nin İstanbul il binası. Onu da İmamoğlu’na bağlayacak fay hatlarını döşemişler!
İmamoğlu’nun strateji üreten ekibinin genel değerlendirmesi şöyle:
-Önseçim CHP örgütünün nadastan çıkarılıp demokrasi üretimine katılması işlevini üstlenecek.
-Katılımın kapsamlı olması için 14 bölgede yığınsal buluşmalar planlandı.
-İmamoğlu, CHP tabanı ile tam birlik beraberlik duygusunu yerleştirmek üzere adım atacak.
-Bu süreçte CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in makamına saygı ve bağlılıkta en ufak bir eksiklik olmaması için çaba harcanacak. İmamoğlu ile Özel arasında “zafere giden yolda yoldaşlık” iklimi oluştu.
-İmamoğlu Yavaş’ı “ağabeylik” katında tutacak, her aşamada yakın olmak için çalışacak.
-İmamoğlu’nun adaylaştırılmaması için her şeyin yapılacağını biliyoruz. Tutuklanabilir, kayyum atanabilir. Buna karşı da hazırlıyız. Böyle bir durumda İmamoğlu’nun yanında duracağı kişi, seçimin yapılması halinde yüzde 60’a kadar oy alabilir!
Görünen o ki CHP birleştikçe AKP çatlayacak!