Kurultayda şaibe mi, CHP’ye kumpas mı?

CHP, cumhurbaşkanı adaylığı için ön seçim kararını almasaydı uykuya yatırılmış ‘kurultayda şaibe’ soruşturması uyandırılmazdı.

Ne zaman ki CHP, ön seçim kararı aldı…

İmamoğlu’nun tek aday olacağı ihtimali belirdi…

Kılıçdaroğlu, aynı hafta kendisine yakın KRT’ye çıkarak, CHP lideri Özel’i şaibe iddialarına sessiz kalmakla suçladı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını fırsat bilerek, 22 Aralık 2023’ten bu yana sessizce yürüttüğü soruşturmayı ilan etti.

Birden bire davacılar ve tanıklar sökün etti, ediyor.

CHP’den ihraç edilen eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, kurultayın iptali için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.

Şu nankörlüğe bakın:

Özel, kurultayda Kılıçdaroğlu’nu desteklediği bilinen Savaş’ı, parti kamuoyunu karşısına alma pahasına 31 Mart 2024’te Hatay’da aday göstermişti. Hatay’ın anahtarını AK Parti’ye teslim eden Savaş, yerel seçimde aday olurken aklına gelmeyen şaibe suçlamasını, ön seçim kararı ilan edilince dile getiriyor.

Ne kadar manidar değil mi?

Tesadüfün bu kadarı!

Ne tanık var ne kanıt

İlk tanıklardan biri İzmir’den çıktı.

Adı, Hatip Karaaslan.

O da kurultayın iptali için dava dilekçesi verdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 14 Şubat’ta ifadesi alınan Karaaslan, kurultayda Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini, İstanbul’da İmamoğlu, İzmir’de Cemil Tugay’ın delegelere para dağıtarak, Özel’e oy vermelerini sağladığını iddia ediyor.

Karaaslan, para alışverişine şahit olmuş mu?

Hayır.

“Duyduğuma göre” diyor.

“Para ve bazı menfaatler karşılığında fikir değiştirerek, Özel’e destek olduklarını öğrendim” diyor.

“Para dağıttığını söylediklerini duydum” diyor.

“Bu bilgileri delegeler arasındaki konuşmalardan biliyorum” diyor.

Ne tanık gösteriyor…

Ne de somut kanıt sunuyor.

Amaç, ön seçimi yaptırmamak

Kurultayda Kılıçdaroğlu’nu desteklemiş başka delegelerin de önümüzdeki hafta dava açabileceği ya da tanık olarak dinlenebileceği ileri sürülüyor. İçlerinden “Para dağıtıldı” diyenler çıkabilir. Bu ifadeler kurultayın iptali yargılamasında kanıt olarak kullanılabilir.

Amaç, İmamoğlu’na meşruiyet kazandıracak olan 23 Marttaki ön seçimi yaptırmamak. 23 Mart’tan önce CHP’nin 38. Kurultayını iptal ettirmek. İmamoğlu’nun adaylığının önüne geçmek.

Eğer plan tutarsa asliye hukuk mahkemesi ihtiyati tedbir kararı verip CHP’yi kurultaya götürür.

Bir sonraki adım Özel’i ve İmamoğlu’nu sahtecilikle suçlamak olabilir.

Bu arada, kurultayda 70 milyon dolar dağıtıldığı iddiasının çok yönlü araştırıldığı ileri sürülüyor. MASAK ve Mali Şube’nin tanıklarla görüştüğü ve telefon sinyallerine bakıldığı iddia ediliyor.

Ön seçim olmasaydı…

CHP ön seçim kararı almasaydı, kurultayda şaibe soruşturması büyük ihtimalle cumhurbaşkanlığı seçiminden önce uyandırılacaktı. CHP’nin kararı ve İmamoğlu’nun adaylığı hesapları alt üst etmiş görünüyor.

İmamoğlu’nu durdurmak için CHP içerisinden şaibeli tanıklar bulunuyor.

Ayarlanmış delegelere davalar açtırılıyor.

Kurultayda şaibe iddiası giderek CHP’ye kurulan bir kumpasa dönüşüyor.

Sedat Peker’e sordum: MHP ile buzlar eridi mi?

Sedat Peker ile MHP’nin ilişkileri, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile kavga ettiği günlerde bozulmuştu. Erdoğan susarken, Bahçeli “Soylu yalnız değildir” demişti.

Derenin altından çok sular aktı.

Soylu, bakanlıktan alındı, aktif siyasetten uzak…

Hatta MHP ile ilişkilerinin bozulduğu ileri sürülüyor.

Peker ise şu günlerde X hesabında Bahçeli ve MHP’lilerle ilgili paylaşımları yapıyor. Örneğin, Bahçeli’nin sağlık durumuna ilişkin MHP’lilerin mesajlarını paylaşması ülkücü harekette olumlu karşılandı.

Önceki gün MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Peker’in bir özel harekat polisinin tedavisini karşılamasına ilişkin haberi alıntılayarak, “Allah razı olsun. Özel harekat polisimize şifalar diliyorum” diye yazdı.

Yönter’in paylaşımı, Sedat Peker ile MHP arasındaki buzların eridiği şeklinde yorumlandı. Hatta Peker’in Türkiye’ye dönebileceği ifade edildi.

Dün Peker’e ulaşarak, bu soruları kendisine yönelttim.

MHP ile aranızda bir soğukluk vardı. Buzlar eridi diyebilir miyiz?

Ben MHP’de sadece Şefkat Çetin ile sorun yaşadım. Bu da 25 yıl önce. Bugüne kadar sayın Bahçeli ile ilgili hiçbir saygısız kelime kullanmadım. Devlet abi, Başbuğ Türkeş’in makamında oturan, ülkücü hareketin lideridir. Bu vesileyle kendisine Allahtan şifa diliyorum.

Yönter’in paylaşımını nasıl yorumluyorsunuz?

Yönter, ülkücüler tarafından saygı duyulan biri. Siyaseten bir duruşu olduğunu bütün Türkiye biliyor. Yapmış olduğu paylaşımla bunu kanıtladı. Özel harekat polisimizin tedavisiyle ilgili yaptığım katkıyı değerli bulup kamuoyunda bilinmesini sağlayacak bir paylaşım yaptı.

Vaktiyle “Ülkücü değil, Turancıyım” demiştiniz.

Bu açıklamayı yaptığımda muhalif kesimde şu haberler yapılıyordu: “Ülkücü Sedat Peker!” Sanki ülkücülüğü kullanarak, bir şeyler yapıyormuşum gibi… MHP’ye haksızlık yapmamak ve eleştirilerde kendimi korumak için stratejik bir cevap verdim. “Turancıyım” dedim. Zaten Türk milliyetçisinin ülküsü de birleşik Türk devletleri, yani Turan’dur.

Türkiye’ye dönüyor musunuz?

Türkiye’ye dönmem için erken olduğunu düşünüyorum. Dönmemle ilgili ne zaman avukatlarım çalışma yapsa, dilekçe hazırlasa, enteresan bir şekilde Fetullahçı gazeteciler tarafından bu durum öğrenilip hayal ürünü olan şiddet olaylarıyla ismimi anıp süreci provoke ediyorlar.

Üniversiteden mezun olmuşsunuz. Nasıl vakit buldunuz? Neden uluslararası ilişkileri tercih ettiniz?

Bizim işimiz okumak. Hayatımda bir dakika yok ki, boş geçsin. Özel olarak bu bölümü seçtim. Uluslararası ilişkiler çocukluk yaşlarımdan bugüne kadar ilgimi çeken konudur. Şu sebeple: Rahmetli babam eve geldiği zaman, 7-8 yaşlarındaydım, bütün köşe yazarlarını işaretler, “Bunları oku” derdi. İlkin harçlığın teşviğiyle ilgi duymuştum. Abdi İpekçilerin yazıların okuyordum. Bu yüzden Fatih Altaylı bile kafamda genç gazeteci olarak kaldı. Bu konuyla ilgili yazılmış bir çok eseri daha önceden okudum. Master olarak da

uluslararası ceza hukuku yapacağım. Son yıllarda yaşadığım süreçten dolayı bilgi sahibi olduğum ve araştırmalar yaptığım için bu alana başvuracağım.