Seçimin normal tarihi Mayıs 2028’dir; yani, daha 3 yıldan fazla süre var. İşler ne kadara kötü giderse gitsin -ki en azından iyi gitmiyor- bu yıl içinde seçim olma ihtimali yoktur. Gelecek yıl da olamaz. Hiçbir iktidar işleri yoluna koymadan kronometreyi durdurup erkenin erken bir tarihte seçime gitmez. Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç gitmez.
Bunu bir kenara not edelim ve başlıktaki sorunun muhtemel cevabına dönelim.
En güçlü senaryo, bir erken seçimin olacağını ve bunun da Ak Parti iktidarları ve Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde yapılan erken seçimlerden daha erken bir sürede olacağını gösteriyor. Mesela, 2027’in ilk çeyreğini tahmin edebiliriz. Bu tahminin arka planını konuşalım ve o tarihte nedene seçim mecburiyeti olacağını anlamaya çalışalım.
Önce Erdoğan açısından kısıtlayıcı ve belirleyici faktörlere bakalım.
Cumhurbaşkanı, mutlak surette ekonominin yeniden ayağa kalkmasını ve bütün seçimlerde olduğu gibi altı ay veya bir yıl önceden emekli ve ücretli kesime para verebileceği bir noktayı beklemek zorundadır. Bu sağlanmadan erken seçimi asla düşünemez. Parayı bollaştıracak ve tüketici güven endeksini mutlaka 90’lara taşıyacak. Endeks şu anda 81,3 seviyesinde. 2023 Mayıs ayında seçimi kazandığında endeks, bir yılda 65’lerden yükselerek 90’ı aşmıştı.
Tek değil ama en önemli şart budur.
Beraberinde, özellikle Trump dönemi dünya politikaları, ABD-Çin ticaret savaşının doğuracağı fırsat ve sıkıntılar ile Suriye gibi konular da Erdoğan’ın puan kazanmayı umduğu çok önemli başlıklardır. Oralarda kendisini gösterip yerel seçimde aşağı dönen uçağın burnunu yukarı kaldırmayı deneyecektir.
Yani, Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomide işler yoluna girmeden ve kendisine fırsat alanı açılmasını umduğu dış politikada avantaj elde etmeden erken seçim tarihi düşünemez. Bütün bunlar için de iyimser tahminle iki yıl gibi bir süre gerekiyor.
Ne var ki, konu sadece uçağın burnunu yukarı kaldırmak değil, Erdoğan için aynı zamanda yeniden aday olamamak gibi bir problem var. Anayasa değişikliği ile bunu sağlaması artık imkansızdır. Geriye, Meclis’in erken seçim kararı almak suretiyle Erdoğan’ın şu anda sürdüğü dönemi ikinci dönemden saymaması yolu kalıyor. Meclis, 360 oyla erken seçim kararı alabiliyor ve bu kararı alırsa Erdoğan bir kez daha aday olabiliyor. Herkeste “Cumhurbaşkanı bir yol bulur ve erken seçim kararı aldırır” kanaati olsa da bu pek kolay görünmüyor. Erdoğan, 360 oyu bulmak için ya DEM Parti ile bir anlaşma sağlayacak ve bu anlaşmanın malum siyasi sonuçlarının riskini alacak ya da muhalefete reddedemeyeceği bir erken seçim tarihi teklif edecek. Mesela, 2027’den daha önce bir tarih…
Görünen o ki bütün bu kısıtlar, zorluklar ve ekonomik-politik hedefleri kesiştiği noktada Erdoğan, şu anda bir erken seçimi belirlemiş olamaz. Hepsi birbirini bağlı bu süreçlerin sonunda bütün hesapları tutarsa Erdoğan’a göre 2027’nin ilk çeyreği muhalefetin reddedemeyeceği bir tarih olabilir ama bu noktada da siyasi denkleme yeni bir faktör de giriş olacak.
O faktör yeni seçimde yarışın eskisi gibi olmayacağı gerçeğidir.
Ekrem İmamoğlu, 23 Mart’taki ön seçimin ardından kuvvetle muhtemel ki CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak sahaya çıkıyor. YRP Lideri Fatih Erbakan da şimdiden açıkladı. Başka partilerin adayları da seçim takvimini beklemeden açıklanacaktır.
En güçlü parti CHP olduğu için ve İmamoğlu’nun politik performansı giderek yükseldiği için oradan gidelim. İmamoğlu, yukarıda anlattığımız erken seçim planlarını değiştirebilecek potansiyele sahiptir. Kampanyasıyla heyecan yaratıp, erken seçim gündeminin arkasına halkın talebini koyabilirse bütün hesaplar değişir. Toplumun erken seçim isteyip istemediğini de o zaman anlayacağız. İmamoğlu seçmende “Bu adam ülkeyi daha iyi idare edebilir. Mevcut durumun sürmesine gerek yok” duygusunu ürettiği takdirde siyasi gidişi tayin etme gücünü kazanabilir. Gayet tabii soyunduğu yeni ve zor yarışta oyunu yeni kurallarıyla oynaması şartıyla...
İmamoğlu için seçim tarihini zorlayacak bir performans sergilemek; yani seçmende ihtiyaç yaratmak, yarışı kazanmanın da üzerindeki siyasi yasak baskılarını bertaraf etmenin tek yoludur. Daha açık söyleyeyim, sandığı erken getirirse, sandığa gitmeden yolun yarısını geçmiş olur.
“Erken seçim ne kadar erken olabilir?” olur sorusunun net bir cevabı olmasa da elimizde bir cevap anahtarı var. Bu da her durumda erkenin erkeni bir seçimin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.