Bir hafta on gündür CHP kendi derdiyle uğraşıyor. İki CHP’li yan yana gelse konuştukları tek konu bu. Cumhurbaşkanı adayının hemen açıklanması doğru mu değil mi?

Mayıs ayına kadar adayımızı belirlemeliyiz diyenler insanlar Cumhurbaşkanı adayımızı görsün, kimin ülkeyi yöneteceğin bilsin, o kişi projelerini açıklasın ülkeyi erken seçime zorlasın tezini savunuyor…

Aday açıklamak çok erken tezini savunanlar ise aday açıklamasıyla yakalanacak heyecanın iki buçuk yıl daha sürmeyeceğini iddia ediyor… İki buçuk yıl seçim havası yaşatmanın zor olduğunu söylüyorlar…

İsimlendirerek söyleyelim…

Mansur Yavaş CHP’nin ülke sorunlarına odaklanması gerektiğini savunuyor…

Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayını bir an önce belirlenmemeli ki ülke sorunlarını daha rahat dile getiririz diyor…

Dün Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş uzun bir görüşme yaptı… Bugün parti meclisi toplanarak önseçim için yol haritasını belirleyecek… PM’ den nasıl bir karar çıkacağı bilinmez ama genel başkan yardımcıları (MYK) ön seçimin hemen yapılmasını istiyor…

Bence yanlış yapıyorlar…

Acele ediyorlar…

Panikle karar alıyorlar…

Neden diyeceksiniz?

Erdoğan oyun planını bilmiyoruz. Öcalan ile ne pazarlık yapıldığından haberimiz yok. Öcalan’ın 15 Şubat’ta ne diyeceği muamma. Kandil’in, Rojava’nın, DEM partisinin ne yapacağı belli değil….

CHP’nin Cumhur İttifakı’nın attığı bu adımı beklemesi gerekmiyor mu?

Ayrıca Anayasa Mahkemesi iki kez Anayasa aykırı diye iptal ettiği halde Devlet Denetleme Kurulu yasasını değiştirdi. DDK Erdoğan’a bağlı, ondan direktif alan kurul. Sendika başkanlarından sivil toplum kuruluşlarına, belediye iştiraklerinden barolara kadar istediği kişiyi görevden alabilecek…

Gerekçesiz; görevde kalmanı sakıncalı buldum diye…

Bu yasayı çıkartan Erdoğan’ın bir amacı olmalı…

Ayrıca TMSF yasası var… Suç gelirini akladığı iddia edilen veya terörle iltisaklı şirketlere 5 yıl süreyle kayyum atayabilecek… (İltisak hukuki terim değil. Herkes en küçük bir sözü nedeniyle bir yerlerle iltisaklı ilan edilebilir)

Bir diğeri TBMM’den geçmediği halde savcıların uygulamaya koyduğu etki ajanlığı yasası. Sakız gibi her tarafa çekilecek muğlak ifadelerle dolu. Devletin iç ve dış siyasal aleyhine diye bir ifade var…

Ne demek?

Her şey demek? Savcılar istediklerini bu kapsama sokarlar…

Hayat pahalılığının, fakirleşmenin ötesinde memleketi kasıp kavuran bu sorunlar da var… Sadece pazarda yangın çıkmadı memleketin fikir ve düşünce özgürlüğü de yanıyor!

CHP adayı zamanını bekleyip ‘yeter artık’ diye mi ortaya çıkmalı? Rüzgarı bütün gücüyle arkasına alınca… Dalga sörfçüleri gibi en yüksek dalgayı yakalayıp hedefe ulaşmayı mı hedeflemeli?

Yoksa erkenden yola çıkıp kendi rüzgarını kendi yaratmalı?

Bir soru; CHP adayını mayıs ayında ön seçimle açıkladı diyelim peki rakibi kim? İktidar yanlısı medya CHP Erdoğan’ın karşısına çıkacak adayı belirleyecek diye yayın yapıp anketler yayınlıyor… Anketlerde Erdoğan da var…

Ama Erdoğan aday olamıyor ki… Dördüncü defa aday olması için Meclis kararı gerekiyor…

Diyorlar ki DEM’ i yanına çekip 360 oyu bulur erken seçime gider veya 400 oyla Anayasa değişikliği yapar. CHP’nin bu gelişmeyi, AKP’nin DEM ile ittifak yapıp yapmayacağını beklemesi gerekmiyor mu?