Son dönemde Türkiye’den Irak’a kritik zamanda kritik ziyaretler yapılıyor.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Irak’tan yeni döndü. Güler’den önce 27 Ocak’ta MİT Başkanı İbrahim Kalın Irak’taydı.
Bu iki ziyareti birbirini tamamlayacak ve birbirine eklemlenmiş bir zincirin halkaları gibi düşünmek gerekiyor. İbrahim Kalın istihbari diplomasi yaparken, Yaşar Güler askeri diplomasi yürütüyor.
MİT BAŞKANI
MİT Başkanı, Bağdat’ta Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, Başbakan Sudani ile görüştü. Şii ve Türkmen temsilcilerle bir araya geldi.
Bir gün sonra Erbil’e geçti. Mesut Barzani, Başbakan Mesrur Barzani ve Türkmen temsilcilerle görüştü.
24 SAAT SONRA
MİT Başkanı’nın ziyaretinden bir gün önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Meclis’teki terör özel oturumunda KYB’yi uyarmıştı. Meclis kürsüsünden, “KYB’nin, Suriye’deki PKK/YPG unsurlarına eğitim verdiği, Irak’ın kuzeyinde düşen SDG helikopterleri ve Arbat Havalimanı hadiseleriyle iyice açığa çıkmıştır. Bu durum, KYB ile PKK arasındaki ilişkinin boyutlarını da ortaya koymaktadır. Süleymaniye’ye yönelik yaptırımlarımıza rağmen KYB, PKK’ya müzahir tutumunu değiştirmezse, daha ileri tedbirler almakta tereddüt etmeyeceğiz” demişti.
İbrahim Kalın bu uyarının ardından Bağdat’taydı, Erbil’deydi. Hakan Fidan’ın Meclis kürsüsünden yaptığı uyarıyı muhataplarının yüzlerine karşı söyledi.
YAŞAR GÜLER’İN TEMASLARI
Milli Savunma Bakanı’nın ziyaretine dönecek olursak; Yaşar Güler, Irak’ta Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, Başbakan Sudani ve Savunma Bakanı Rıza El-Abbasi ile görüştü.
Başbakan Sudani kritik bir isim. Sudani, ABD’ye, Irak’tan çekilin çağrısı yapmıştı. Pentagon da Irak’tan çekilme takvimini konuştukları bildiriminde bulunmuştu. Ama ne hikmetse 7 yıl susan ABD, o tarihten sonra Irak’ta operasyonlara başladı.
Yaşar Güler, Bağdat’tan sonra Erbil’e geçti. Orada başta Mesut Barzaniolmak üzere Erbil yönetimi ile bir araya geldi.
KUBAT TALABANİ’YE UYARILAR
Yaşar Güler’in görüştüğü isimlerden birisi de KYB’nin iki numaralı ismi Kubat Talabani’ydi. Celal Talabani’nin oğlu olan Kubat Talabani, KYB’nin dış ilişkilerini yürütüyor. Orada PKK ile işbirliği içinde olan ve KYB’de ipleri elinde tutan Bafel Talabani ile değil ama Kubat Talabani ile görüşülmesi önemli.
BAFEL TALABANİ MESAJI ALMALI
Yaşar Güler, PKK faaliyetleri konusunda Talabani ailesini uyardı. Ama bir yandan da Talabani kardeşlere, ‘PKK ile aranıza mesafe koyun sizinle de ilişki kurarız’ mesajı verildi. Dilerim Bafel Talabani bu mesajı alır. Yoksa anladığı dilden konuşulacak.
ABD VE İRAN RAHATSIZ
Türkiye ile Irak merkezi yönetimi arasındaki ilişkiler geliştikçe ABD ve İran bunu engellemeye çalışıyor. Irak Dışişleri Bakanı Fuat Hüseyin, Türkiye’yi ziyaret etmişti. Kalkınma yolu dahil çok önemli kararlar alınmıştı. Fuat HüseyinBağdat’a dönmeden, PKK’nın 22 Aralık saldırısı geldi. Bunların hiçbiri tesadüf değil.
ÜSLERİMİZE SALDIRI
ABD’li generaller McGurk ve CENTCOM Komutanı Michael Erik Kurilla’nın desteğiyle Bafel Talabani, KYB bölgesinde PKK’ya alan açtı.
Hakurk ve Metina bölgelerinde 22-23 Aralık ve 12 Ocak tarihlerinde üslerimize yapılan saldırıların altında ABD-KYB ve PKK işbirliği yatıyor.
GÜVENLİ BÖLGE
Türkiye bunun farkında. PKK saldırılarından sonra üs bölgelerimizden çekilmemizi savunanlar çıktı. Tam da ABD’nin ve PKK’nın istediği şekilde konuştular. Oysa üslerimizden çekilmek değil, tam aksine bizim orada daha geniş bir alanda güvenli bir bölge oluşturmamız gerekiyor.
MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Bağdat ve Erbil temaslarına bir de bu gözle bakmak gerekiyor.
PKK’YLA MÜCADELEDE YENİ KONSEPT
Türkiye bir süredir terörü kaynağında yok etme konseptini uyguluyor. Bunda başarılı sonuçlar alındı. Ancak Kuzey Irak’ta üs bölgelerimize yapılan saldırılar gösterdi ki bu konsepti bir adım ileri taşımak gerekiyor.
Bir yandan geçici ve kalıcı üs bölgeleri güçlendiriliyor. Ağır kış koşullarına rağmen bölgedeki mağaralar temizleniyor. Ama mevsim koşulları düzeldiği zaman önce büyük bir süpürme operasyonu yapılması gerekiyor. Ardından dağların altına inip ovayı içine alacak şekilde bir güvenli hat oluşturulmalı.
DÜZ OVADA GÜVENLİ HAT
Suriye’de bu sağlandı. Sadece dağlar değil, şehirler de kontrol ediliyor. Irak’ın şartlarına göre düz ovayı içine alacak bir şekilde güvenli hattın kurulması gerekiyor. Yoksa üs bölgelerimiz hedef haline geliyor.
Irak’ta karşı karşıya olduğumuz durum, terörü kaynağında yok etme stratejisinin bir adım ileri taşınması gerektiğini gösteriyor. Terör bölgelerinde güvenli hat oluşturulmasını kastediyorum. Sanıyorum Bağdat ve Erbil yönetimi ile müzakere edilen önemli başlıklardan birisini de güvenli hat konusu oluşturuyor.
BAŞAK DEMİRTAŞ ADAYLIĞINI NEDEN GERİ ÇEKTİ
Uzun uzun tahlil yapmaya gerek yoktur. Bir gün önce PKK yöneticilerinden Mustafa Karasu konuştu. Bir gün sonra Başak Demirtaş adaylığını geri çektiğini açıkladı.
Bir kez daha bilinen kural işledi. Kandil konuştu, siyaset sustu.
SELO KÜKREDİ
Ha bir kişi susmadı! Selahattin Demirtaş bu durum karşısında aslanlar gibi kükredi. “PKK benim eşimin adaylığına ne karışır” dedi. “Kandil’in değil, demokratik siyasetin dediği olacak” dedi. Dedi de dedi. PKK’ya meydan okudu.
Yok yok. Şaka şaka...
Selahattin Demirtaş rüyasında görse kabus diye uyanır.
KANDİL KONUŞUR SELO SUSAR
O Selahattin Demirtaş ki 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP yüzde 13 oy aldığı zaman, PKK savaş sürecini başlattığını ilan ettiği zaman bile sesini çıkaramamıştı.
“Bu halk bize yüzde 13 oy verdi, siz hangi savaştan söz ediyorsunuz” dememişti. Tam aksine Kobani olayları için çağrı yapmıştı.
Bu bir kuraldır.
Kandil konuşur, Selahattin Demirtaş susar.
SAZAN SARMALI
Bunu biliyoruz da bir de o açıklaması olmasaydı.
Kendini iyice bitirdi.
Sanki karı koca sizi saran sarmalına almıştık der gibi bir açıklama.
Burada biten sadece Başak Demirtaş’ın adaylığı değil, asıl biten Selahattin Demirtaş’ın liderliği oldu.
Selo, Kandil ‘höt’ deyince esas duruşa geçerek lider olunmaz.